Kovid-19 nedeniyle tüm dünyada bir belirsizlik söz konusu. Makina sektörü de bu belirsizlikten payını aldı. Doğrusunu söylemek gerekirse ‘Dirinler’ olarak biz bu süreçten çok etkilenmedik. Yılların getirdiği tecrübe ve güvene dayalı kurulan müşteri ilişkilerimiz sayesinde sadece önlem amaçlı işlerimizi yavaşlattık, yavaşlama da yalnızca termin sürecimizi uzattı. Çoğu sektör temsilcisinin aksine, salgın sürecinin uluslararası pazarda, Türkiye sanayisindeki makina sektörüne avantaj olarak geri döneceğine inanıyoruz. Çünkü biz Alman kalitesinde makina üretiyoruz. Almanya bizim Avrupa’daki en büyük pazarımız. Dirinler olarak; Almanların tercih ettiği, ileri teknoloji makina üreten ülkelerin salgın nedeniyle kaybettiği marketleri kazanmayı hedefliyoruz. Bu süreçte iç pazarda yerli üreticinin korunması çok önemli. Biz bundan sonrası için kendi iç pazarımızda korunduğumuzu hissederek, katma değerli ürünlerimize yoğunlaşmak ve dünya pazarında elimizi güçlendirmek istiyoruz. 2020 yılında koyduğumuz hedeflere ulaşabilmek için her zamankinden daha fazla çaba gösteriyoruz. Ciromuzu hem iç hem dış pazarda artırmak adına çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz. Bu süreçte teknolojinin ve dijitalleşmenin önemini bir kez daha anladık. Artık globalleşen bir dünyada yaşadığımız için dijital uygulamalara talebin oldukça yüksek olduğunu gördük. Ekonomi giderek daha da çok globalleştikçe, dünyanın pek çok bölgesi iletişime daha açık hale geldikçe bu eğilimin de daha çok altı çiziliyor. Biz de dijitalleşme projeleri üzerinde çalışıyoruz. Dijital altyapıyı güçlendirmek hayati bir önem taşıyor.