Systemair Grup tarafından yapılan ilk veri merkezi laboratuvar yatırımını hayata geçirecek olan Systemair Türkiye, böylece unvanına ‘HVAC sektöründe Avrupa’nın son teknolojiye sahip en donanımlı ve fan alanında uluslararası otorite AMCA 210’a akredite test laboratuvarı’ sıfatını da ekleyecek. 

Tesis, Türkiye olarak fabrikanın stratejik konumuyla dünya genelindeki veri merkezi soğutma çözümlerine de yeni bir soluk getirecek.

Systemair Türkiye Fabrika Müdürü Ayşegül Eroğlu, sorularımızı yanıtladı.

Öncelikle okuyucularımız için kısaca şirketinizin yapılanmasını ve yakın dönem iş gündeminizi anlatmanızı rica ediyoruz. 

İklimlendirme sektörünün global devleri arasında yer alan Systemair, 1974 yılında İsveç’te kuruldu ve kısa zamanda dünya çapında adından söz ettiren firmalar arasında yer aldı. Elde ettiği bu başarıyı geliştirdiği klima santralleri başta olmak üzere fanlar, hava dağıtım ekipmanları, hava perdeleri ve soğutma ürünleriyle katlayarak devam ettirdi. Bugün Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika, Ortadoğu, Asya ve Güney Afrika’da konumlanarak 50 ülkede çalışmalarını sürdürüyor.  Şirketimiz, tam 20 ülkede bulunan 27 fabrikası ile 6 bin 500 kişiye istihdam sağlıyor. Fan ve hava dağıtım ekipmanlarında da dünyada ilk 3 marka arasında yer alan Systemair, Avrupa’da klima santrali pazarını domine ediyor.

Systemair Türkiye’ye geldiğimizde ise 10 yıldır koruduğumuz pazar liderliği ile faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Fabrikalar, alışveriş merkezleri, havalimanları, şehir hastaneleri, acil durum hastaneleri, endüstriyel tesisler gibi dev projelerin iklimlendirmesini sağlamanın yanı sıra farklı uygulama alanlarında da faaliyetlerimizi güçlendirerek hizmet alanımızı büyütüyoruz. Her geçen gün büyüyen iş hacmimiz ve ekibimizle yola devam ediyor; klima santralleri, fanlar, hava dağıtım ekipmanları, hava perdeleri ve soğutma ürünleri üretiyoruz. Bununla birlikte konut havalandırması, konfor uygulamaları, endüstriyel uygulamalar, hijyenik uygulamalar, enerji verimli havalandırma, soğutma, otopark havalandırması, renovasyon projeleri, otomasyon, yangın güvenliği ve tünel havalandırması gibi pek çok farklı alanda çözüm sunuyoruz. 

Markanız ülkemize kendi alanınızda ne gibi ilkleri kazandırdı? 

Systemair Grup içinde farklı bir noktada konumlandığımız için ülke olarak birçok ilke öncülük ediyoruz. Dilovası’ndaki yeni nesil fabrikamızla yılda 4 bin 500 adet klima santrali üretebilecek kapasiteye sahibiz. Otomasyonlu klima santralleri alanında da Türkiye pazar lideri olan bir üretici olarak fabrika çıkışı sağlayabilen nadir firmalar arasında yer alıyoruz. Endüstriyel mutfak uygulamaları için ürettiğimiz ekoloji ünitesi Geniox VOClean ile sektörde önemli bir yeniliğe imza attık. Systemair Grup içinde ticari mutfaklar için ekoloji ünitesi üreten tek ülke olmanın yanı sıra Geniox VOClean ekoloji ünitesini davlumbaz sistemleri ile birlikte bir paket çözüm olarak sunuyoruz. Ayrıca şunu da eklemek isterim ki, Systemair’in yönetimi erkek iş gücünün hâkim olduğu iklimlendirme sektöründe eşine az rastlanır bir şekilde iki kadına emanet. Şirket kültürümüzün bu anlamda hem Türkiye hem de dünya iklimlendirme sektörü için farklı bir perspektif kazandırdığını düşünüyorum.  

Yeni üretim hattı, Ar-Ge, tesis ya da teknoloji yatırımı kararı nasıl veriliyor? Yakın dönemde ne tür bir yatırıma imza attınız?

Systemair olarak gücümüzü teknoloji ve inovasyondan alıyor, Ar-Ge çalışmaları kapsamında çok detaylı ve titiz bir çalışma yürütüyoruz. Global çapta elde ettiğimiz ve her sene giderek katladığımız başarımızı ise Ar-Ge yatırımları ve çalışmalarına borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Türkiye başta olmak üzere İsveç, Kanada, Amerika, İtalya, Fransa, Hollanda, Norveç, Almanya, Danimarka, Hindistan gibi çok sayıda ülkede 9 Teknoloji Merkezimiz ve 23 Teknik Grubumuz bulunuyor. Uzman ve deneyimli kadromuzla tüm sene boyunca teknik merkezlerimizde gerçekleştirdiğimiz stratejik ürün planlama çalışmalarımızla yeni ürünler geliştirmek için çalışıyoruz. 

Türkiye Ar-Ge merkezimizde ise termal testler, akustik testler ve hava akış testleri için İsveç, İtalya, Fransa ve Slovakya’daki test ekiplerimizle birlikte çalışıyoruz. Ar-Ge merkezimizde çalışan mühendisler yerel projeler olduğu kadar global projelerde de yer alıyor. Systemair olarak sadece 2020 yılı içinde 8 milyon TL’nin üzerinde Ar-Ge harcaması yaptık, bu sene de Ar-Ge yatırımlarımıza hem insan kaynağı olarak hem de yeni yatırımlar ekleyerek devam ediyoruz. Ar-Ge çalışmalarını üst seviyelere çıkarma hedefiyle kurulan Dilovası’ndaki fabrikamızla Systemair Grup içerisindeki son teknolojiye sahip en modern üretim tesisine sahibiz. 

Veri merkezi soğutma sistemleri alanındaki bilgi birikimimizi bu sene global çapta bir yatırıma dönüştürerek çözümlerimizi ve Ar-Ge çalışmalarımızı üst seviyelere çıkaracağız. Dilovası’ndaki fabrikamız, ‘Systemair Grup içerisinde son teknolojiye sahip en modern üretim tesisi’ unvanını açıldığı günden beri koruyor. Şimdi de bu unvanımıza ‘HVAC sektöründe Avrupa’nın son teknolojiye sahip en donanımlı ve fan alanında uluslararası otorite AMCA 210’a akredite test laboratuvarı’ sıfatını da eklemeyi amaçlıyoruz. Bu tesis, Systemair Grup tarafından yapılan ilk veri merkezi laboratuvar yatırımı olacak. Bu yatırımımızla, veri merkezi soğutma sistemlerinin olmazsa olmazı olan fabrika kabul testlerini kendi bünyemizde gerçekleştirerek iş ortaklarımıza eksiksiz ürün ve hizmet sunacağız. Veri merkezi soğutma cihazlarının testlerini gerçekleştirebilen, Avrupa’daki en modern ve yüksek kapasiteli test laboratuvarı olma özelliğiyle bu tesis, Türkiye olarak üretim tesisimizin stratejik konumuyla dünya genelindeki veri merkezi soğutma çözümlerine yeni bir soluk getirecek. 

Fabrikanızda; hammadde girişinden, tasarım ve Ar-Ge çalışmalarına, oradan sevkine kadar olan üretim süreçlerini anlatır mısınız?

Systemair Türkiye olarak tasarımdan Ar-Ge’ye uzanan süreçte birbiriyle tam uyumlu, çok yönlü ve kapsayıcı bir anlayış benimsiyor ve tüm süreçlerimizi bu anlayışla yürütüyoruz. Bu noktada global ile paralel olarak stratejik pazarlama planlaması, tasarım ve Ar-Ge süreçlerimizi sürdürüyoruz. Bahsi geçen bu planlama; pazar bilgisi toplama, konsolidasyon, konseptin belirlenmesi, geliştirme, endüstrileştirme, pazara sunma, proje değerlendirme ve market değerlendirme gibi adımlardan meydana geliyor. En önemlisi de yerel veya global belgelendirmeler ile takip ediliyor. Verilen ortak kararlar doğrultusunda projeler uygun kaynaklar ve doğru zamansal yönetimle gerçekleştiriliyor ve Systemair markamızla market hedef pazarlarına sunuluyor. Söz konusu çalışmalar devreye alınırken stratejik pazarlama planlamasının tüm adımlarında uzmanlarımızla ortak çalışıyoruz aynı zamanda üniversite iş birlikleriyle de çalışmalarımızı güçlendiriyoruz. Bu kapsamda piyasaya çıkacak ürünler prototip, 0-seri aşamalarının ardından seriye dönüyor ve üretime teslim ediliyor. Yarı mamul üretimleri ve tedarik malzemelerinin temin süreci üretim planlama departmanı tarafından hazırlanan plan doğrultusunda başlatılıyor. Takip, ERP sistemimiz üzerinden anlık olarak gerçekleştiriliyor. Depo bölümü, yalın üretim esaslarına göre tasarlanan montaj hatlarına malzemeleri haftalık/günlük montaj planlarına göre teslim ediyor. Mamuller tamamen tanımlı üretim ve kalite standartlarımıza uygun olarak montaj hatlarından çıkıyor ve üretimi tamamlanan tüm ürünler yüzde 100 kalite kontrole tâbi tutuluyor; müşteri memnuniyetini sağlayacak kriterler esas alınarak ürünlerin tanımlı kalite standartlarına uygunlukları kontrol ediliyor. Kalite kontrolü tamamlanıp sevk onayı alan ürünler, global paketleme ve sevk standartlarına uygun olarak hazırlanıp, lojistik departmanı tarafından müşterilerimize ulaştırılmak üzere yola çıkıyor.  

Sıfır duruş ve sıfır hata ile kaliteli üretim adına ne tür metot ve sistemler kullanılıyor? Daha çok hangi otomasyon donanım ve yazılım teknolojilerinden yararlanıyorsunuz?

Systemair olarak kaynakları en doğru şekilde kullanmayı üretim sürecimizdeki temel hedefimiz olarak belirtebilirim. Bunu sağlamak için de üretim bandında hataya sebep olmayacak yöntemleri tercih ediyoruz. Bu noktada fabrikamızdaki üretim, tüm Systemair fabrikalarında uygulanan (SPM), yalın üretim felsefesine uygun olarak yapılıyor. Üretimi içine alan tüm süreçler de bu metoda uygun olarak tasarlanıyor. Buna göre hat duruşları, anlık olarak takip ediliyor ve üretim kalitesinde sürekliliği sağlamak adına “Yerinde Kalite” ilkesine uygun kalite kontrol süreçleri yürütülüyor. Titizlikle yönetilen süreçlerimiz sayesinde üretim bandına hatalı ürün gelmiyor; hatalı ürün üretilmiyor ve günün sonunda hatalı ürün sevk edilmiyor.  

İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNDE KROMAŞ: "YÜZEY İŞLEMDE LİDER MARKA" İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNDE KROMAŞ: "YÜZEY İŞLEMDE LİDER MARKA"

Makina parkurunuz hakkında bilgi vererek, son dönemde bu alanda yaptığınız yatırımları ve sağladığı avantajları anlatır mısınız?   

Makina parkurumuz, 21. yüzyılın üretim teknolojisiyle yüzde yüz uyumlu olarak tasarlandı ve bu sayede maksimum verim elde etmemizi sağlayan özelliklere sahip. Bu konuda iddialı olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim çünkü sac işleme konusunda sadece kendi sektörümüzde değil ülkemizde faaliyet gösteren çoğu sac işleme tesislerine kıyasla da en modern tesislerden birine sahibiz. Rulo sacdan başlayıp, bükülmüş nihai parçayı aldığımız tam otomatik, punch, giyotin, ara stoklama ve büküm kombine bir hattımız bulunuyor. Bu hat, ERP sistemimiz ile entegre çalışarak makro ölçekte performans gösteriyor. ERP üzerinden açılan iş emirleri hatta otomatik olarak ulaşıyor. İş emrinde söylenen mamullerin üretimi için gerekli olan saclar rulo açma hattından otomatik olarak kesim hattına ulaşıyor. Hat içerisinde üretilecek parçanın özelliklerine göre ilgili operasyonlar otomatik olarak gerçekleşip, üretilen parçalar paletler üzerine otomatik olarak istiflenmiş şekilde çıkıyor. Normal şartlar altında onlarca operatör ve “stand alone” tezgâhla yapılacak bu işlemler bir operatör ile çift vardiya olacak şekilde kesintisiz devam ediyor. Bu durum üretim döngüsünün hatasız ve sorunsuz bir şekilde işlemesini sağlıyor. 

Sanayinin Dijital Dönüşümü vizyonunuz nedir? Varsa pilot uygulamalarınızdan bahseder misiniz? 

Dünya büyük bir dijital devrim yaşıyor ve bu devrime ayak uyduramayan her işletme, yönetim biçimi ve iş yapış şekli güç kaybederek 21. yüzyılın beklentilerini karşılamakta zorlanıyor. Biz dijitalleşme argümanımızı taze hava sağlama misyonumuzla birleştirerek hedef pazarların ihtiyaçlarına uygun özelleştirilmiş ürünler üreten, maksimum verimlilik ve maksimum memnuniyet sağlayan şirket olma fikri üzerine inşa ediyoruz. Bu kapsamda operasyonel verimliliği ve uluslararası standartlara uygun ürünler üretme kapasitemizi maksimuma çıkarmış durumdayız. Endüstri 4.0’a uyumlu üretim teknolojilerinin etkili olarak kullanıldığı fabrikamızda modern sac işleme ve kesim makinaları birbirleriyle iletişim kurup en hızlı ve hatasız üretimi yapıyor ve bugün itibariyle tam kapasitesiyle faaliyetlerimize devam ediyor. 

Sektörün sayılı Ar-Ge merkezlerinden olan Systemair Dilovası Ar-Ge Merkezimiz de fabrikamız gibi çalışmalarında dijitalleşmeye ağırlık vermiş durumda. Dilovası’ndaki yeni nesil fabrikamızla birlikte Ar-Ge departmanımızı genişletirken, test alanımızı ve alt yapımızı geliştirdik. Buna ek olarak Systemair tarafından geliştirilen ve devrim niteliğinde olan “Klima Santrali Seçim Programı Airware PRO” ise en doğru teknik çıktı ve 3 boyutlu çizim verebilen program ile süreçleri kısaltan yeni nesil klima sistemi yazılımımızda alanında ilkler arasında yer alıyor. Yeni nesil klima santrali seçimi yazılımı olan Airware PRO’yu Türkiye’deki Ar-Ge merkezimizde geliştirdik.