Sektörün başarılı isimleri arasında yer alan Nil Tiritoğlu İnşaat ve Malzemeleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Nil Tiritoğlu ile sürdürülebilir yapıların oluşumunda yapı malzemelerin önemini, sektördeki gelişmeleri ve 2022 yılı gündemlerindeki çalışmaları konuştuk. 

2021 yılını nasıl tamamlıyorsunuz? Şirketinizin 2022 için hedeflerinizi, varsa yeni yatırım planlarınızı aktarır mısınız? 

2021 yılını gayet başarılı bir şeklide tamamlıyoruz. Sürdürülebilir tedarik sağlamak için tempomuzu maksimum seviyeye taşıdık. Bizim için 2021 çok yoğun ve hızlı bir sene oldu. 2022 için hedeflerimiz arasında tedarik tempomuzu hız kesmeden devam ettirmek ve yeni şubelerimizin oluşumu için alt yapı hazırlıkları yer alıyor.

BOYA SEKTÖRÜNÜN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI: PAİNTİSTANBUL & TURKCOAT FUARI İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI BOYA SEKTÖRÜNÜN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI: PAİNTİSTANBUL & TURKCOAT FUARI İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI

2022 için yeni piyasaya sunacağınız ürünleriniz hangileri ve öne çıkan özellikleri nelerdir? 

Yalıtım malzemeleri sektörü sürekli kendini yenileyen bir sektör ve biz de sürekli kendimizi, bilgimizi, ürün çeşitliliğimizi güncel tutuyoruz. 2022 için sloganımız “önce sağlık” ve bu motto ile yola çıkarak iç mekan hava kalitesine katkı sağlayan malzemelerin satışına, bilgilendirilmesine öncelik vereceğiz. Çalıştığımız sanayilerin karbon ayak izi ve su ayak izi’ne de dikkat edeceğiz. İklim değişikliği ve yeşil mutabakat gündemimizde olacak.

Sürdürülebilir yapıların oluşumunda yapı malzemelerin önemi nedir? Firmanız daha çevreci ve sağlıklı yapıların oluşumuna nasıl katkı sağlıyor?

Projelere teknik bilgi desteği sunuyoruz. Yapıların hammaddesi inşaat malzemeleri, onlar ne kadar kaliteli ve çevreci olursa sürdürülebilir yapıların gerçekçi olması o kadar muhtemel. Tabii ki yapının tasarımı da çok önemli. Gelenekselleşmiş algıların dışında yeni üretilen yapı malzemelerin kullanılması için teknik bilgileri ve analizlerin sunumlarını yapıyor, müşterilerimizin doğru ürün ile amaçlarına daha sağlıklı bir şekilde ulaşmalarını sağlıyoruz.

Mevcut yapıların cephe ve çatılarında yapılacak renovasyon çalışmaları için ne önerirsiniz? 

Öncelikle yenilenen çatılarda hep bir yangın haberi alıyoruz, bu konu ile ilgili ciddi tedbirler alınmalı. Hep söylüyoruz, yazıyoruz ama cidden Mesleki Yeterliliği olmayan ustaların çatılarda, cephelerde hiçbir yerde olmaması gerek. Ayrıca MYB’ne kolayca ulaşılmaması gerekiyor. İki saatlik bir anlatı ile de usta olunmaz. İşin ehli ustalardan doğru iş çıkıyor. En kalitelisini üretseniz de, en kalitelisini satsanız da nafile… “İşçilik malzemeyi öldürür ya da güldürür” sözü bu konunun önemini öz bir şekilde ifade ediyor; önce kaliteli işçilik tercih edilmeli.

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu göz önünde bulundurursak hafif çatı sistemlerinin önemi nedir?

Depremin yıkıcı etkisi karşısında binada metrekareye düşen ağırlığın hafifletilmesi önemli bir konu. Deprem yükü, yapıyı yatay yükte etkiler. Gerekli karşı ekler ve bağlantılar, çatı sistemine eklenmediği takdirde çatı yatay yüklerce deprem sırasında hasar alır ve yapıya da ciddi zarar verir. Hafif çatılarda öncelikle yükün hafifletilmesi ve çapraz eklentilerin yapılması modern teknoloji ile daha pratik olduğu için daha güvenli olmaktadır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, çatıda toplanan yağmur suyunun bahçe zemini altında bir depoda toplanmasını sağlamak amacıyla yeni binalara "yağmur suyu toplama sistemi" kurulması zorunluluğu getirildi. Bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çok doğru ve sevindirici bir gelişme. Su; çok kıymetli bir kaynak, geri dönüştürülmesi, filtrelenmesi mümkün. Konutlarda ve tüm yapılarda; peyzaj alanları ve yeşil alanlar sulama, rezervuar besleme, yangın deposu besleme, kaba temizlik işleri, araç yıkama olarak yağmur suyu kullanılabilir.