Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB), İzmir Depremi’nin ardından yaptığı basın açıklaması ile binaların güçlendirilmesinde, yenilenmesinde, kontrol ve denetiminde rol sahibi olan tüm sivil toplum kuruluşları, sektör oyuncuları ve meslek odalarını, otoritelerin bu alandaki çalışmalarını desteklemek üzere bir araya gelmeye çağırdı

TÇMB'DEN SİVİL ÇAĞRI

Türkiye’nin deprem kuşağında yer almasının, yapılan konutların kalitesini çok daha önemli hale getirdiğine dikkat çeken Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, depremde can kayıplarının yaşanmaması için merkezi ve yerel yönetimlerin çalışmalarını güçlendirmek ve desteklemek üzere “sivil inisiyatif” ortaya konulması çağrısında bulundu.

TÇMB Başkanı Dr. Tamer Saka, “Biz TÇMB olarak bu konuda bir sivil insiyatif üstleniyor binaların güçlendirilmesinde rol sahibi tüm sektör oyuncuları ve meslek odalarını, merkezi ve yerel yönetimlerin bu alandaki çalışmalarını güçlendirmek ve desteklemek üzere bir araya gelmeye davet ediyoruz” dedi. Saka, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Deprem kaçınılmaz gerçeğimiz. Yapılarda doğru malzeme kullanarak yaşanan can kayıplarının önüne geçmek mümkün. Yanlış malzeme kullanımı ise felakete yol açıyor. İzmir Depremi bunu bir kez daha gösterdi. Aynı hat üzerinde pek çok bina sağlam kalırken, yıkılan binalar nedeniyle can kayıpları verdik. Bir an evvel bu yapıların güçlendirilmesi, yenilenmesi, kontrolü ve denetlenmesi önemli. Ayrıca yapılarda kaliteli ürün kullanımı zorunlu kılınmalı. Tüketicilerin binaların temelinden başlayarak tüm sürecine erişimi mümkün olmalı. Deprem konusunda dönüşümü teşvik için deprem riski olan yapılarda tapu işlemlerine sınırlamalar getirilmelidir. Deprem meselesi sadece kamu sağlığı meselesi olmaktan çıkmış, bir milli ekonomik ve güvenlik riski haline gelmiştir.
Can kaybı risklerinin en aza indirilmesi için güvenli tasarım ve yapım teknikleri ile ürün kalitesi de çok önemli. Geleceğin kentlerini inşa etmek, depreme karşı güvenli konutlarda yaşamak istiyorsak büyük özen göstermeliyiz. Bu konuda akılcı, hızla hayata geçirilebilecek ekonomik olarak anlamlı politikaların ve stratejilerin oluşturulmasına katkı sağlamamız gerektiğini düşünüyoruz.
Çimento, beton ve demir gibi yapı sektörleri ve müteahhitler, mimar ve mühendisler bir araya gelerek eski yapıların güçlendirilmesinde ve yeni yapıların depreme dayanıklı inşa edilmesi noktasında farklı çözümler üretmeliyiz.

İzmir Depremi ile birlikte konunun önemini bir kez daha gördük. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara da acil şifalar diliyoruz. Can ve mal kaybının artmamasını temenni ediyoruz.”