Tekin Mimarlık Mühendislik Şirket Ortağı ve İnşaat Yüksek Mühendisi Sadi Özsaraç, mevcut yapı stokuyla çalışmanın zorluklarını ve güçlendirme projelerinde kullanılan yenilikçi yöntemleri anlattı. Özsaraç, İstanbul gibi yoğun ve tarihi kent bölgelerinde çalışırken karşılaşılan temel zorlukları veri eksikliği, malzeme kalitesi ve lojistik sorunlar olarak özetledi.

Sadi1 (1)

FOTO: Tekin Mimarlık Mühendislik Şirket Ortağı ve İnşaat Yüksek Mühendisi Sadi Özsaraç

Mevcut Yapı Stoku ile Çalışmanın Zorlukları
Tekin Mimarlık Mühendislik Şirket Ortağı ve İnşaat Yüksek Mühendisi Sadi Özsaraç, İstanbul gibi yoğun ve tarihi kent bölgelerinde mevcut yapı stokuyla çalışmanın ciddi teknik zorluklar içerdiğini vurguluyor. Özsaraç’a göre, bu süreçte en büyük problem “belirsizlik”. Eski binaların projelerine ulaşmak genellikle zor veya imkânsız, ayrıca yapılan izinsiz tadilatlar binanın taşıyıcı sistemini değiştiriyor. Bunun yanında malzeme kalitesindeki eksiklikler ve bitişik nizam yapılaşmanın yarattığı lojistik sorunlar da mühendislerin en çok karşılaştığı problemler arasında.

Güçlendirmede Yenilikçi Yaklaşımlar
Özsaraç, korozyon, nem ve malzeme yorgunluğu gibi sorunlarla başa çıkmanın yolunun doğru teşhisten geçtiğini belirtiyor. Tahribatsız testler, donatı tarama cihazları ve laboratuvar analizleriyle binanın gerçek durumu tespit ediliyor. Çözüm aşamasında ise modern teknolojiler devreye giriyor. Özsaraç, “Korozyon için donatı temizliği ve özel kaplamalar uygulanıyor; malzeme yorgunluğunda ise karbon fiber (FRP) sistemleri ile hızlı ve etkili güçlendirme sağlıyoruz.” diyor.

Her Binaya Özel “Terzi Usulü” Çözümler
Tekin Mimarlık’ın felsefesi, tek bir yöntemi dayatmak yerine her yapının özelliklerini analiz ederek en uygun çözümü üretmek. Özsaraç, özellikle tarihi eser restorasyonu ve performans odaklı güçlendirmelerde FRP uygulamalarında ciddi deneyim sahibi olduklarını belirtiyor. “Yapının mimari kimliğine zarar vermeden, hızlı ve minimum müdahaleyle maksimum dayanım sağlamak önceliğimiz.”

Yıkmak Yerine Güçlendirmek İçin Gerekenler
Özsaraç, “yık-yap” anlayışının hâkim olduğu günümüzde güçlendirme çalışmalarının yaygınlaşması için mali teşviklerin artırılması ve ruhsat süreçlerinin hızlandırılması gerektiğini söylüyor. Ayrıca toplumsal algının da değişmesi gerekiyor: “Doğru mühendislik teknikleriyle güçlendirilen bir bina, yeni yapılmış bir bina kadar güvenlidir. Bunu vatandaşlara anlatmalıyız.”

"Enerji Tasarrufu, Binalardan Başlar”
"Enerji Tasarrufu, Binalardan Başlar”
İçeriği Görüntüle

Geleceğin Yapı Mühendisliği
Teknoloji ve yapay zekâ, yapı mühendisliğini dönüştürüyor. Özsaraç, fiber optik sensörler ve SHM (Yapı Sağlığı İzleme) sistemleri sayesinde binaların 7/24 izlenebileceğini, olası bir deprem öncesi veya sonrası hasarın anlık olarak raporlanabileceğini belirtiyor. “Mühendislik, reaktif olmaktan proaktif hâle gelecek. Bu, mesleğimiz için devrim niteliğinde bir gelişme.”

Tekin Mimarlık Mühendislik’in yaklaşımı, sadece güvenli binalar inşa etmekle kalmıyor; aynı zamanda eski yapıların tarihî ve mimari değerlerini koruyarak, sürdürülebilir bir kentleşme anlayışına katkı sağlıyor.