Depreme Dayanıklı Binalar radyo programının bu haftaki konuğu, Ribat Panel Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öztürk oldu. Programda, Türkiye’de inşaat sektörünün mevcut sorunları, mühendislikte yetkinlik eksikliği, mesleki eğitimin önemi ve yapı teknolojilerinde yeniliğe duyulan ihtiyaç konuşuldu.

“Taşıyıcı Sistem Kalsa da Cephe Can Kaybına Neden Olabilir”
“Taşıyıcı Sistem Kalsa da Cephe Can Kaybına Neden Olabilir”
İçeriği Görüntüle

FOTO: Ribat Panel Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öztürk

Ahmet Öztürk, programda Ribat Panel’in geliştirdiği 3D Deprem Paneli sisteminin özelliklerini ve avantajlarını detaylarıyla anlattı. Sistemin, çeliğin hafifliğiyle betonarmenin konforunu birleştirdiğini belirten Öztürk, bu sayede yapıların hem daha dayanıklı hem de daha uzun ömürlü hale geldiğini söyledi.

“Ribat Panel, yapının yükünü hafifleterek bina ömrünü uzatıyor. Kolon ve kiriş ihtiyacını ortadan kaldıran bu sistem, deprem anında tüm yapı elemanlarının tek parça bir perde duvar gibi birlikte çalışmasını sağlıyor. Bu da yapıya yüksek düzeyde deprem dayanımı kazandırıyor,” dedi.

“Hafif, dayanıklı, enerji verimli ve ekonomik”

Öztürk, sistemin teknik özelliklerini anlatırken; hem konutlarda hem de endüstriyel tesislerde uygulanabildiğini, ayrıca yangına, patlamaya ve yüksek sıcaklığa karşı da dirençli olduğunu vurguladı.

“1.000 derece sıcaklıkta 45 dakika boyunca yanmaz. Üstelik ısı yalıtımı o kadar güçlü ki, mantolama ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Bu sayede hem enerji tasarrufu hem de işletme maliyetlerinde ciddi düşüş sağlanıyor,” ifadelerini kullandı.

Yüksek dayanımın yanı sıra hızlı inşa avantajına da dikkat çeken Öztürk, sistemin uygulama kolaylığının altını çizdi:

“Dört kişilik bir ekip, 100 metrekarelik bir yapıyı sadece iki günde montajlayabiliyor. Bu hız, özellikle afet sonrası yeniden inşa süreçlerinde büyük fark yaratır.”

“Deprem testlerinden başarıyla geçti”

Ahmet Öztürk, Ribat Panel’in uluslararası ölçekte testlerden geçtiğini belirterek, sistemin deprem dayanımının geleneksel betonarme yapılara eşdeğer, hatta bazı durumlarda daha üstün olduğunu söyledi:

“ABD, İtalya ve Türkiye’de yapılan testlerde paneller 9 büyüklüğüne kadar depremlerde yalnızca yüzeysel sıva çatlağıyla çıktı. Bu da enerjiyi emme ve dağıtma kapasitesinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.”

“Yetkin mühendislik ve kayıtlı ustalık sistemi şart”

Programda, inşaat sektöründeki sistemsel eksikliklere de değinen Öztürk, yaşanan sorunların önemli bir kısmının denetimsizlik, teknik bilgi eksikliği ve yetersiz mesleki eğitimden kaynaklandığını söyledi.

“Bir mühendis mezun olur olmaz imza yetkisine sahip olmamalı. Tıpta olduğu gibi mühendislikte de uzmanlık dalları oluşturulmalı. Ayrıca ustalar da kayıt altına alınmalı, her biri bir kimlik numarasına sahip olmalı. Bu sayede şantiyelerdeki sorumluluk zinciri şeffaflaşır, hatalar takip edilebilir hale gelir,” dedi.

“Yeniliğe direnen değil, dönüşüme öncülük eden bir sektör olmalıyız”

Türkiye’de inşaat sektörünün yeni teknolojilere dirençli olduğunu dile getiren Öztürk, bu durumun kültürel değil, sistematik bir sorun olduğunu ifade etti:

“Dünyada yapı teknolojileri hızla değişiyor ama biz hâlâ 40 yıl önceki malzemeleri tercih ediyoruz. Oysa geleceğe dönük bir yapı anlayışı geliştirmemiz gerekiyor. Eğitim, sanayi ve mevzuat birlikte dönüşmeli.”

Öztürk, Ribat Panel’in bu dönüşümün önemli bir parçası olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

“Ribat Panel ile inşa edilen binalar sadece can güvenliği değil, aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirlik de sağlar. Depremde yıkılmaz, yangında yanmaz, çevreye zarar vermez. Biz, geleceğin güvenli, çevreci ve uzun ömürlü yapılarını bugünden inşa etmeye başladık. Bu sistem, nesiller boyu güvenle yaşayabileceğimiz binaların anahtarıdır.”