Etekteki Taşlar programına konuşan Uzman Psikolog Alanur Özalp, 2020 yılında insanların neleri takıntı haline getirdiği konusunda ST Endüstri Radyoda açıklamalarda bulundu.

İnsanın insana ihtiyacı var çünkü insanı iyileştirecek olan yine insan diyen Özalp, insanların konuştuklarında ve dertlerini başka bir kişiye anlattıklarında büyük bir rahatlama hissettiklerini ancak her konunun anlatılmaması gerektiğini çünkü kişilerin yanlış yönlendirme ile doğru sonuçlar elde edememe ihtimalinin olduğunu belirtti.

ÖFKE KONTROLÜ ARTTI

Bu konuda uzman kişiler ile bir araya gelmenin son derece önemli olduğuna dikkat çeken Özalp, Türkiye’de psikoloğa gitme oranlarının düşük olduğunu bunun yerine tatile veya başka bir yere gitmeyi tercih ettiklerini ancak bunun bir işe yaramadığını vurguladı.

İnsanların kişilik özelliklerinin veya yatkın zemin olarak adlandırılan durumların bazı sorunlara yol açtığına, bunlardan birisinin de öfke kontrolünü sağlama olduğunu belirten Özalp, özellikle pandemi döneminde kişilerin eve kapanmasıyla birlikte öfke kontrolünün daha arttığını belirtti.

AİLE İÇİ ŞİDDETTE ARTIŞ YAŞANIYOR

Özalp, “Bu süreçte işe gitmeme, para kazanamama, istediklerimizi yapmama gibi birçok durum buna neden olabilir.  Kişilerin yaşadığı haksızlık, başka ülkeler ile Türkiye’yi kıyaslamak gibi etkenlerin değersizlik planlarının ön plana çıkmasına neden oldu. Tüm bu nedenler depresyonu çağırıyor aynı zamanda da kaygının arttığını gösteriyor.” dedi.

Son zamanlarda özellikle ailede şiddetin arttığına da dikkat çeken Özalp, bu şiddetlerin yanında boşanma oranlarının da arttığını ve sadece eşlere değil çocuklara da şiddetin yer aldığını belirtti.

ÖLÜM KORKUSU ARTIK GENÇLERDE

Bu dönemde en fazla ortaya çıkanın korku olduğunu belirten Özalp, özellikle ölüm korkusunun insanlarda etki ettiğini ve corona virüsü nedeniyle gençlerinde bu korkuya kapıldığını ifade etti. Diğer bir korku türünün ise  insanların sevdiklerine zarar vereceği durumunun olduğunu dile getiren Özalp, kişiler hasta olduğunda yanlarına gidememenin ve yardımcı olamamanın yarattığı bir korku içerisinde yaşadıklarını da vurguladı.

Kişilerde var olan takıntıların kabardığını da belirten Özalp, özellikle biriktiricilik, atamama rahatsızlığı olan kişilerin peçete, kolonya gibi malzemeleri daha çok alıp biriktirdiğini ifade ederek, temizlikle çok fazla uğraşılır hale geldiğini ve insanları tahammülsüz yaptığını sözlerine ekledi.