Türkiye'nin deprem gerçeği, yalnızca binaların değil, yaşam alanlarının güvenli hale getirilmesini de zorunlu kılıyor. Evlerde devrilmeye müsait dolap, raf, konsol, buzdolabı gibi eşyalar, her sarsıntıda görünmeyen ama ciddi bir tehdit oluşturuyor. Depremlerde birçok kişi doğrudan binanın yıkılmasıyla değil, iç mekanda devrilen eşyalar nedeniyle ağır yaralanmaya maruz kalabiliyor. Deprem anından sonra da ihtiyaç duyulan gereksinimlerin ulaşılabilir olması kritik önem taşıyor. Uzmanlar da her fırsatta deprem çantasına sahip olmanın önemini vurguluyor. Bu kapsamda geliştirilen yeni bir hizmet modeli, şirketlerin çalışanlarına sunabileceği yenilikçi bir yan hak olarak öne çıkıyor. Deprem hazırlığında bireysel önlemlerin desteklenmesi, toplumsal dayanıklılığı da güçlendiriyor. Şirketlerin bu anlamlı hediyesi, sadece bir yan hak değil, aynı zamanda bir yaşam yatırımı.

Depreme Karşı Önlemde Eşyaların Sabitlenmesi Öne Çıkıyor

Deprem güvenliği konusunda yalnızca yapıların dayanıklılığı değil, iç mekân düzenlemeleri de hayati önem taşıyor. Özellikle gardırop, kitaplık, buzdolabı, televizyon gibi büyük mobilya ve eşyaların sabitlenmesi, olası bir sarsıntı sırasında devrilme kaynaklı yaralanma risklerini azaltabiliyor.

Bu kapsamda bazı firmalar, ev içi sabitleme çözümleriyle çeşitli riskleri en aza indirmeyi hedefliyor. Uzman ekipler tarafından yapılan bu uygulamalar, çok amaçlı dolaplardan ayakkabılığa kadar birçok eşyanın duvara sabitlenmesini kapsıyor. Sabitleme işlemleri yalnızca işlevsel güvenlik sağlamakla kalmıyor, estetik bütünlüğün de korunmasına özen gösteriliyor.

Öte yandan, çalışanlarının ev güvenliğini desteklemek isteyen bazı işverenler, bu tür sabitleme hizmetlerini ve deprem çantası teminini kapsayan sosyal fayda projeleriyle dikkat çekiyor. Bu yaklaşım, deprem bilincinin iş hayatına da entegre edilmesine katkı sunuyor.

Deprem Güvenliğinde Kurumsal Yaklaşımlar Gelişiyor

Deprem hazırlıklarının bir parçası olarak hem bireysel hem de kurumsal düzeyde alınan önlemler çeşitleniyor. Son dönemde, yalnızca yapı dayanıklılığı değil, iç mekân güvenliği ve ilk yardım hazırlığı da gündemde öne çıkıyor.

Bireylerin yanı sıra çalışanlarının güvenliğini önemseyen bazı kurumlar da, mobilya sabitleme hizmetleriyle birlikte deprem çantası teminini kapsayan paket çözümlere yöneliyor. Bu çantalar genellikle ilk yardım malzemeleri, el feneri, düdük ve temel ihtiyaç malzemelerini içeriyor.

Ev içi güvenlik uygulamaları, özellikle büyük ve devrilme riski taşıyan eşyaların duvara sabitlenmesini kapsıyor. Bu hizmet modeli, kullanıcıların yalnızca sabitleme hizmetinden yararlanabileceği bireysel uygulamaların yanı sıra, kurumsal müşterilere yönelik bütüncül paketlerle de sunuluyor.

"Yapı Kimyasallarında Uygulama Bilinci Artıyor"
"Yapı Kimyasallarında Uygulama Bilinci Artıyor"
İçeriği Görüntüle

Gelişen bu hizmet yaklaşımı, deprem güvenliğine dair farkındalığın yalnızca yapı ölçeğinde değil, yaşam alanlarının tamamında ele alınması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.

“Sabitleme İşleminin İhmal Edilmemesi Can Güvenliği için Önem Taşıyor’’

Deprem zararlarında en büyük etkenin tedbirsizlik olduğunu belirten Mr Usta CEO’su Yunus Emre Kalkan, “Deprem anında insanların hayatını kaybetmesine ya da yaralanmasına neden olan birçok vaka, aslında basit sabitleme yöntemleriyle önlenebilir. Mr Usta olarak, Deprem Güvenlik Hizmetlerimiz ile yaşam alanlarını güvenli hale getirmeyi hedefliyoruz. Depremin zamanı belli olmadığından bu sabitleme işleminin bir an önce yapılması can güvenliği için büyük önem taşıyor. Ayrıca, deprem çantasına sahip olmak da asla ihmal edilmemesi gereken önceliklerin başında geliyor. Çünkü hem iletişim kurma şansını artıyor hem de yaralananlara ilk müdahalenin hızlıca yapılmasına olanak tanıyor.” diye konuştu.