Koramic, 2025’i Büyüme Yılı Olarak Geride Bıraktı
Koramic, 2025’i Büyüme Yılı Olarak Geride Bıraktı
İçeriği Görüntüle

Tekin Mimarlık Mühendislik Şirket Ortağı, İnşaat Yüksek Mühendisi Sadi Özsaraç, mevcut yapı stokuyla çalışırken karşılaşılan teknik zorlukları, karbon fiber (FRP) sistemleriyle güçlendirme çözümlerini ve “yıkmak yerine güçlendirmek” anlayışının yaygınlaşması için gerekli adımları anlattı. Özsaraç, “Her yapıya özel terzi işi çözümler üreterek, yapının kimliğini korurken depreme karşı güvenliği artırıyoruz.” dedi.

Sadi1 (1)

FOTO: Tekin Mimarlık Mühendislik Şirket Ortağı, İnşaat Yüksek Mühendisi Sadi Özsaraç

"Belirsizlik, Mevcut Yapı Stokuyla Çalışmanın En Büyük Problemi"

Özellikle İstanbul gibi tarihi ve yoğun yerleşim alanlarında mevcut yapılarla çalışmanın en büyük zorluğunun “belirsizlik” olduğunu söyleyen Sadi Özsaraç, “Elimizdeki projeler ile sahadaki gerçek uygulama arasında ciddi farklar olabiliyor. Statik projelere ulaşmak çoğu zaman mümkün olmuyor; zaman içinde yapılan izinsiz tadilatlar da yapının davranışını tamamen değiştiriyor.” açıklamasında bulundu.

Tekin Mimarlık Mühendislik olarak karşılaştıkları en temel sorunları “veri eksikliği”, “malzeme kalitesindeki yetersizlik” ve “bitişik nizam yapılaşmada yaşanan lojistik güçlükler” olarak özetleyen Özsaraç, özellikle 1999 öncesi yapılarda düşük dayanımlı beton ve standart dışı donatı kullanımıyla sıkça karşılaştıklarını belirtiyor.

Korozyon ve Malzeme Yorgunluğu İçin İleri Mühendislik Çözümleri

Yapısal problemlerle başa çıkmanın ilk adımının “doğru teşhis” olduğunu vurgulayan Özsaraç, projelerinde tahribatsız test yöntemleriyle (ultrasonik ses hızı ölçümü, donatı tarama, karot analizi) yapının mevcut durumunu netleştirdiklerini aktardı.

Korozyonla mücadelede donatıların temizlenmesi, özel korozyon önleyici kaplamalar ve yüksek mukavemetli tamir harçlarının kullanıldığını belirten Özsaraç, kesit kaybı durumunda donatı takviyesi yaptıklarını da söylüyor. Malzeme yorgunluğu ve dayanım kaybı için ise karbon fiber (FRP) sistemlerinin önemine dikkat çekiyor:
“Binaya ilave yük getirmeyen, uygulaması hızlı ve esnek olan FRP sistemleri, günümüz mühendisliğinin en etkili çözümlerinden biri.”

“Her Yapı İçin Özel Çözüm Üretmek Şart”

Tekin Mimarlık Mühendislik olarak “terzi işi çözüm” anlayışıyla çalıştıklarını vurgulayan Özsaraç, her yapının durumuna, bütçesine ve kullanım amacına göre özgün projeler geliştirdiklerini söylüyor.
“Tarihi eser restorasyonu ve performans odaklı güçlendirme projelerinde FRP uygulamaları konusunda ciddi bir tecrübemiz var. Amacımız, yapının mimari kimliğine zarar vermeden onu depreme karşı güvenli hale getirmek.”

“Yıkmak Yerine Güçlendirmek” İçin Teşvik Şart"

Türkiye’de kentsel dönüşüm sürecinin halen “yık-yap” modeliyle ilerlediğini hatırlatan Özsaraç, güçlendirmenin yaygınlaşması için üç alanda değişim gerektiğini vurguluyor:
“Güçlendirme için KDV indirimi, düşük faizli kredi ve sigorta avantajları sağlanmalı. Ruhsat süreçleri hızlandırılmalı. En önemlisi de toplumda güçlendirmenin bir ‘makyaj’ değil, bilimsel bir güvenlik önlemi olduğu anlatılmalı.”

"Binalar Da Araçlar Gibi Periyodik Bakıma Girmeli"

Deprem güvenliği konusunda farkındalığın apartman yöneticilerinden başlaması gerektiğini ifade eden Özsaraç, “Binalar da tıpkı otomobiller gibi periyodik bakıma ihtiyaç duyan canlı yapılardır. Bodrumdaki nemin kontrol edilmesi, kolon ve kirişlerin düzenli incelenmesi gerekir” diyor.
Ayrıca, her 10 yılda bir yapılması zorunlu “Yapısal Sağlık Kontrolü” veya “Bina Karnesi” sisteminin getirilmesi gerektiğini savunuyor.

"Yapay Zekâ ve Sensörlerle ‘Akıllı Binalar’ Dönemi"

Geleceğe dair en büyük heyecanının yapay zekâ destekli analiz sistemleri ve yapı sağlığı izleme (SHM) teknolojileri olduğunu belirten Özsaraç, “On yıl sonra binalar kendi sağlık durumlarını raporlayacak. Fiber optik sensörler sayesinde korozyon, çatlak ya da titreşim gibi etkiler anlık olarak izlenebilecek. Mühendislik artık sorun olunca değil, sorun çıkmadan önce müdahale eden bir yapıya dönüşecek” diyor.