İntaç İnşaat’ın başarı hikayesini öğrenebilir miyiz? Hangi hizmetlerinizle hangi alanlara çözüm sunuyorsunuz?

İntaç firmamızı, 2004 yılında kardeşim Hakan Külekçi ile birlikte kurduk. Yurt içinde ve yurt dışında günümüze kadar 1000 projenin üzerinde gerçekleştirmiştir. İntaç görev aldığı projelerde yüksek mühendislik deneyimlerini ortaya koymuştur. Betonarme ve çelik yapı tasarımı, danışmanlık hizmetleri, proje uygulama kontrollük hizmetleri ve güçlendirme projeleri üzerine faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. İNTAÇ Mühendislik’in amacı ileri mühendislik tecrübesini tüm projelerine aktarmaktır. Aldığımız birçok ödül hedefimiz için doğru yolda olduğumuzun göstergesidir.

Türkiye bir deprem ülkesi, son aylarda üst üste birçok deprem meydana geldi. Türkiye yapı stokunu deprem riski açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Güçlendirme çalışmalarının depreme karşı yapılara sağladığı avantaj nedir?

Türkiye Cumhuriyeti olarak bugüne kadar çok büyük ve üzücü depremleri tecrübe ettik. Can kayıplarının en acı halini ve yaşanılan dehşet verici kaosu gördük. Teknoloji, henüz depremin ne zaman geleceğini tam olarak bildiremese de depreme karşı alınacak önlemler konusunda bizlere önemli olanaklar sunuyor. Unutmamalıyız ki içinde yaşam sürdüğümüz sağlıksız binalar sadece bizim değil dışardaki birçok vatandaşımızın da canını tehlikeye atıyor. Bu nedenle Türkiye sınırları içerisinde yaşayan bireyler olarak kendi hanemizden başlayarak depreme karşı önlem almak bir vatandaşlık görevidir. Deprem gerçeğinin sıklıkla toplum gündemine taşınmasına rağmen alınması gereken önlemler yeterli değildir. Ülkemizde toplam nüfusun yüzde 90‘ı aktif deprem bölgesinde yaşamaktadır.  Bu noktada mevcut yapı stokunun özellikleri bizim için çok önemlidir. Ne yazık ki bu konuda ülkemizin karnesi iyi değil. Gölcük depreminin ardından gündemimizden düşmeyen kentsel dönüşüm konusu, yıllar önce belediyelerin plansız, izinsiz ve kalitesiz yapılaşmanın önüne geçememesinin bir sonucudur. Zamanında gece kondu gibi sağlıksız, denetimden uzak yapıların oluşturulması ve usulsüz kat çıkılması gibi nice ihmal karlık bugün yapı stokumuzun yarısının yenilenmesi ihtiyacını doğurmuştur. Fakat tek çözümün kentsel dönüşüm olduğunu düşünmek yanlıştır. Binalarda her insan da olduğu gibi farklı karakter taşır fakat bizlerden farklı olarak değişime ayak uyduramazlar. Bu noktada ele alınan binanın tüm özelliklerinin uzman kişiler tarafından detaylıca analiz edilmesi ve söz konusu bina için en etkili çözümün bulunması gerekir. Deprem güçlendirme çalışmaları çözüm alternatiflerinden biridir. Daha az maliyetle en kısa sürede maksimum verimi almak için güvenilir danışmanlarla deprem güçlendirme çalışmalarını masaya yatırmak iyi bir seçenektir. 
Sanayi yapıları için değerlendirecek olursak; bir ülkede büyük afet veya pandemi ne olursa olsun üretim devam etmek zorundadır. Sanayi yapılarında yapısal elemanların sağlamlığı kadar yapısal olmayan elemanlarında kontrolü gerekirse güçlendirilmesi önemlidir. Unutulmamalıdır ki büyük depremlerde birçok endüstri tesisi yıkılmadı ancak; yapısal olmayan elamanların yetersizliği ve kontrolsüzlüğünden dolayı üretim durdu. Bu durum doğal olarak büyük maddi kayıpların yaşanmasına sebebiyet verdi.

Önümüzdeki süreçte hangi konulara odaklanacaksınız, planlarınız neler?

Bizler bu dönemde halihazırda devam eden projelerimize ve hizmetlerimize devam ediyoruz ama pandemi süreci ve yeni normal yaşam ile birlikte firmalar konumlarını ve hedeflerini güncelledi. Pandemi sürecinden önce yeni konut, AVM ve otellerin durağan halde kalacağını ön görüyorduk; ancak pandemi süreci ile birlikte belirttiğim üç alanda da yeni normal düzene uygun önemli projelere başladık. Yeni normal ile birlikte sektörün değişen yapısına ve tecrübemiz ile katkı sağlayacağız.