ST Endüstri Radyo'da yayınlanan Depreme Dayanıklı Binalar programına, Dabakoğlu Mühendislik Kurucusu, İnşaat Mühendisi Recai Dabakoğlu konuk oldu. Programda, yapı güvenliğinde tasarımın önemi ve mühendislik sorumluluğu ele alındı.
FOTO: Dabakoğlu Mühendislik Kurucusu, İnşaat Mühendisi Recai Dabakoğlu
Recai Dabakoğlu, 1999 Gölcük Depremi’nin hayatındaki kırılma noktası olduğunu vurgulayarak, o tarihten itibaren yapıların depreme dayanıklılığı için çalışmaya başladığını ifade etti. Yapısal tasarımın, mühendislik sürecinin en kritik adımı olduğunu söyleyen Dabakoğlu, “Her şey tasarımla başlıyor. Doğru bir yapı tasarımı, uygulamada bile eksikler olsa dahi binanın davranışını olumlu etkileyebilir,” dedi.
“Ayakta Kalan Yapıların Ortak Özelliği: Simetri ve Devamlılık”
Deprem sonrasında yapılan saha gözlemlerine de değinen Dabakoğlu, ayakta kalan yapıların çoğunun ızgara şeklinde ve simetrik taşıyıcı sistemlerle tasarlanmış, perde duvarlara sahip yapılar olduğuna dikkat çekti. Özellikle zemin-etüt raporlarının doğru yorumlanmasının, yapısal tasarım sürecinin temelini oluşturduğunu vurgulayan Dabakoğlu, “Zemin doğru tanımlanmadıkça üzerine yapılacak yapı risk altında olur” dedi.
Yapı Güçlendirme ve Performans Analizi: Karot Almak Tek Başına Yeterli Değil
Güçlendirme çalışmalarında performans analizinin kilit bir rol oynadığını belirten Recai Dabakoğlu, sadece karot numunesi alınarak yapılan değerlendirmelerin yanıltıcı olabileceğini söyledi. Deprem yönetmeliğinde belirtilen 125 maddelik kriterlerin tamamının dikkate alınması gerektiğini belirten Dabakoğlu, “Mevcut yapının tüm bileşenlerinin saha verileriyle matematiksel modellemesi yapılmalı,” açıklamasında bulundu.
“Yetkin Mühendislik Uygulanmalı”
Yapısal tasarım süreçlerinde mühendislerin sadece yazılım çıktılarıyla yetinmemesi gerektiğini belirten Dabakoğlu, yetkin mühendislik uygulamalarının Türkiye’de de hayata geçirilmesini önerdi. “Bir mühendis, bilgisayarın verdiği sonucun doğruluğunu elle kontrol edebilecek bilgi ve beceriye sahip olmalı. Aksi takdirde yazılımın operatöründen öteye geçilemez,” dedi.
Çözüm: Bilinç, Denetim ve Vicdan
Programın sonunda hem mühendislerin hem vatandaşların sorumluluklarına vurgu yapan Dabakoğlu, yapısal güvenliğin yalnızca teknik değil, vicdani bir mesele olduğunun da altını çizdi. “İnsan hayatı söz konusuysa, işimizi sadece yönetmeliklere değil, vicdanımıza da uygun yapmalıyız,” diyerek sözlerini tamamladı.