Türkiye’de 6 farklı üretim tesisinde çalışmalarını sürdüren Ak Gıda, günlük 5 bin ton süt işleme kapasitesiyle ve gerçekleştirdikleri enerji verimliliği çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Endüstri Radyo’da Altuğ Karataş’ın sunduğu Enerji Verimliliği programına konuk olan Ak Gıda Endüstriyel Projeler ve Enerji Müdürü Erdal Yılmaz, “Enerjide verimliliğin sağlanması enerjiyi ölçmekle ve prosesi iyi bilmekle başlıyor. Prosesin tüketim noktalarını doğru tespit ederseniz, iyileştirme çalışmalarında odak alanları belirleyebiliyorsunuz. Bu tür çalışmalarda öncelikle tüketim ve üretim noktalarını gösteren enerji yoğunluk haritasının çıkarılmasını tavsiye ediyorum. Bu haritayı çıkardığınız zaman yapılan dokunuşların etkisini daha iyi görebilirsiniz.” dedi. 

İLK BİYOGAZ TESİSİNİ KURAN SÜT FİRMASI 

Türkiye’nin ilk biyogaz tesisini kuran süt firmasının Ak Gıda olduğunu belirten Yılmaz, yatırımın detaylarını şu sözlerle anlattı: “Bu yatırımın amacı, sütten çıkan doğal atıkları arıtmak. Tabii bu işlemi yaparken yani arıtma prosesini yerine getirirken neler elde edebileceğimize odaklandık ve dünyada sıklıkla uygulanan biyogaz tesislerini örnek aldık. Biyogaz tesisinde çıkan süt atıklarının belirli bir organik değeri bulunuyor. Organik metan gazı oluşumuyla ilgili bir potansiyel ortaya çıkıyor. Biz bu potansiyelden faydalanmak istedik. Devletimizin de bu konuyla ilgili çok önemli destekleri bulunuyor. Devlet hem belli oranda alım garantisi sunuyor, hem de yatırım noktasında teşvik sağlıyor. Bu teşvikler; çevrenin korunmasında önemli adımların atılmasına ve işletmelerin kendi enerjilerini üretmesine fırsat sunuyor.”  

TÜRKİYE’NİN EN VERİMLİ KOJENERASYON TESİSİNE SAHİBİZ 

Ak Gıda, Türkiye’nin en verimli kojenerasyon tesisine sahip. Bu projeyi hazırlarken kojenerasyonda atık ısı konusunda bazı çıktılara odaklandık ve çözümler geliştirdik. Kojenerasyonun verimini artırma, beslediğimiz havayı şartlandırma, ısıtma/soğutma sistemini iyileştirme gibi alanlarda çalışmalar yapıyoruz. 

ELEKTRİK DALGALANMALARINDA SİGORTA GÖREVİ 

Kojenerasyon tesisinin elektrik dalgalanmalarında yaşanacak üretim kayıplarının önüne geçtiğini belirten Yılmaz, bu sistemin avantajlarını anlattı. “Geçtiğimiz haftalarda Sakarya yöresinde şiddetli yağışlar oldu. Böyle zamanlarda kojenerasyon sistemimizi “Ada” moduna alıyoruz ve şebekeye senkronize olmadan üretimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Özellikle gıda işletmelerinde dalgalanmalar ya da elektrik kesintileri, üretimin sürdürülebilirliği açsından riskler taşıyor. Dolayısıyla ada modunda çalışabilecek, gerekirse şebekeden ayrı çalışabilecek sistem kurguları, kullanıcılar açısından önem arz ediyor. Daha temiz enerji elde etmiş oluyorsunuz. Ne kadar jeneratörünüz olsa da hiçbir jeneratör bir kojenerasyon tesisinin sağladığı temizlikte enerji sağlayamıyor. Bu parazitlerden, harmoniklerden sizi koruyamıyor. Dolayısıyla yeni yatırım yapılırken daha fabrikanın tasarım aşamasında enerji tüketiminin ve kaynaklarının nasıl olması gerektiğine ilişkin çalışma yapmak gerekiyor.”