Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yayımladığı Eylül 2025 Elektrik Kurulu Gücü verilerine göre, Türkiye’nin toplam kurulu gücü 121 bin MW’ı aştı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının payı yüzde 61’in üzerine, yerli kaynakların oranı ise yüzde 71’e ulaştı. Bu tablo, Türkiye’nin enerji arz güvenliği ve karbon azaltım hedefleri doğrultusunda kararlılıkla ilerlediğini gösteriyor.
GÜNEŞ VE RÜZGARDA GÜÇLÜ ARTIŞ
Verilere göre, güneş enerjisinde 24.216 MW, rüzgarda 14.147 MW seviyesine ulaşan kurulu güç, Türkiye’nin temiz enerji kapasitesinin en önemli iki ayağını oluşturdu. Özellikle son bir yılda devreye alınan depolamalı ve hibrit projeler, bu artışta belirleyici rol oynadı.
HİDROELEKTRİK LİDERLİĞİNİ KORUYOR
Yenilenebilir enerji kaynakları arasında hidroelektrik santraller, 32.290 MW ile liderliğini sürdürüyor. Hidroelektrik, yalnızca üretim kapasitesiyle değil; aynı zamanda enerji depolama ve şebeke dengeleme kabiliyetiyle de sistemde kritik bir rol üstleniyor.
DOĞAL GAZIN PAYI AZALIRKEN YERLİ KAYNAKLAR ÖNE ÇIKIYOR
24.744 MW doğal gaz kurulu gücüyle fosil kaynaklar içindeki ağırlığını koruyan Türkiye, buna karşın 11.473 MW ile yerli kömür ve 10.456 MW ile ithal kömür dengesinde dikkat çekici bir istikrar sergiliyor. Yerli kaynak kullanımının artırılması, arz güvenliğini güçlendirirken dışa bağımlılığı azaltma hedefini de destekliyor.
2.341 MW biyokütle ve 1.751 MW jeotermal enerji kapasitesi de, Türkiye’nin yenilenebilir portföyünde çeşitliliğin önemini gösteriyor. Bu iki kaynak, enerji üretiminde çevresel sürdürülebilirliği desteklerken bölgesel kalkınmaya da katkı sağlıyor.
ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNDE İVME SÜRÜYOR
Elde edilen son veriler, Türkiye’nin enerji dönüşümünde istikrarlı adımlar attığını ortaya koyuyor. 2035 yılına kadar toplam elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payının yüzde 65’e çıkarılması hedeflenirken, bu doğrultuda güneş ve rüzgar yatırımlarında ivmenin devam etmesi bekleniyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Eylül 2025 raporu, Türkiye’nin hem enerji arz güvenliğini hem de düşük karbon ekonomisine geçiş sürecini güçlendiren stratejik adımların sonuçlarını bir kez daha ortaya koydu.
