Üreticilere rehber olmayı hedefleyen Endüstri 4.0 Uygulamaları Zirvesi ve Sergisi’nde yer alan Doruk,  yapay zeka ile veri toplamada fark yaratan "Kamera Görüntülerinin Dijital Veriye Dönüştürülmesi Teknolojisi" olan Computer Vision’ı ve KOBİ’lerin dijitalleşmesine öncülük eden devrim niteliğindeki ProManage Cloud teknolojisi ile ziyaretçilerden tam not aldı.

TEKNOLOJİLERİYLE BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

Tuzla Viaport Marina Expo Center’da 5-7 Ekim 2021 tarihleri arasında düzenlenen Zirvenin ikinci günü “Üretim yapan KOBİ'lerin hedefledikleri tedarik zincirlerine dahil olarak büyümelerinde dijitalleşmenin kilit rolü” konulu bir sunum yapan Doruk Yönetim Kurulu Üyesi ve ProManage Corporation Genel Müdürü Aylin Tülay Özden; “Yeni endüstri çağında dijitalleşme yoluyla üretim operasyonlarını proaktif olarak yönetebilen firmalar çok büyük kazanımlar elde ediyor. Çünkü dijital ve akıllı iş çözümleri firmaların rekabette kendilerine yer edinebilmeleri için çok önemli bir araç” şeklinde açıklamalarda bulundu. 

Zirve boyunca inovatif teknolojileriyle sektör profesyonellerinin yoğun ilgisiyle karşılaşan Doruk yerli ve yabancı birçok yatırımcıyla birebir görüşmeler sağladı. Şirket özellikle de KOBİ’ler başta olmak üzere üreticilerin pratik ve hızlı bir şekilde dijitalleşmesine imkân tanıyan devrim niteliğindeki yeni teknolojisi ProManage Cloud ile yatırımcıların dikkatini çekti. Zirvede aynı zamanda ürün tanıma/kimliklendirme, ürün sayma, yeniden işleme, manuel montaj gibi noktalarda operasyon adeti süresi ölçme, ürün kalite kontrol ve montaj hattı boyunca operasyon kalite uygunluğunu doğrulamak için geliştirilen Computer Vision’ tanıtan Doruk, dijitalleşme adımı atmak isteyen sektör temsilcilerinden tam not aldı.

Doruk Yönetim Kurulu Üyesi ve ProManage Corporation Genel Müdürü Aylin Tülay Özden ve Doruk MES/MOM ve Dijital Dönüşüm Proje Direktörü Devrim Balaban’ın soru-cevap şeklinde ilerleyen söyleşilerinde ise dijitalleşmenin üretim yönetimine olan katkıları ve firmalara olan kazanımları masaya yatırıldı.

REKABETTE KAZANMANIN FORMULÜ NEDİR?

Firmaların rekabette öncü olmaları için çözmeleri gereken dört önemli unsur olduğunu söyleyen Özden; “Bunlardan ilki ürün tasarımı. Eğer üretilen ürün dijitalleşen dünyada sanayinin ve müşterilerin üreticiden almayı beklediği ürün değilse gidilen yol yanlıştır. İkinci unsur inovatif üretim yolları. En inovatif ürünü üretsek bile yeterince inovatif yollarla üretebilmeli ve siparişten sevkiyata kadar kullandığımız yöntemlerin dijital dünyayla uyumlu olması gerekiyor. Üçüncü unsur verimlilik. İşletmenin yeterince kâr etmesi ve maliyetlerini kontrol altında tutuyor olması lazım. Dördüncü ve son unsur ise çeviklik. Eğer bir firma daha az sayıda sipariş partilerini hızlı teslim edebiliyorsa çeviktir ve tüm bunları onu rekabette öne geçirir” diye belirtti.

“ENDÜSTRİ 4.0’A ADIM ATMAK  İSTEYENLER İÇİN ANAHTAR KONUMDAYIZ” “ENDÜSTRİ 4.0’A ADIM ATMAK İSTEYENLER İÇİN ANAHTAR KONUMDAYIZ”

OPERASYONEL SÜREÇLERİ İYİLEŞTİRMEK İÇİN KULLANILMALI

Yaptığı sunumla dijital araçların tedarik zincirinin beklentilerine cevap verilebileceğine dikkat çeken Özden; “Firmaların tedarikçilerden malzemeleri almaları, bunları takip etmeleri, fabrika girişinde ürünün hangi tedarikçiden geldiğinin takibini yapmaları gerekiyor. Aynı şekilde işletmeler de üretim esnasında da IoT datalarını toplamaları gerekiyor. Bu aşamada üretilen ürünle ilgili tüm bilgilerin merkezde toplanması da kritik bir süreç. IoT platformu ile tüm bunlar çok kolay ve etkili bir şekilde yürütülebiliyor. Sensörler veya akıllı cihazlar aracılığıyla toplanan bilgilerin ise operasyonel yönetim anlamında kullanılması gerekiyor. Ancak bu şekilde entegre kurumsal işletme yapısına doğru yol alınabiliyor” dedi. 

MÜŞTERİLER, PROAKTİF TEDARİKÇİLERLE ÇALIŞMAK İSTİYOR

Panelde tedarik zincirinin firmalardan öz denetim beklediğini vurgulayan ProManage MES/MOM ve Dijital Dönüşüm Proje Direktörü Devrim Balaban ise, “Tedarik zincirinin en tepesinde bulunan müşteri; kendi sistemlerini, alt yapısını, proseslerini takip eden, en önemlisi de öz denetimini yapabilen firmalarla çalışmak istiyor. Ayrıca kendi denetim mekanizmasını çalıştırırken de büyük eksiklikler görmek istemiyor. Bahsi geçen ölçümleri dijital uygulamalarla yapan işletmeler çok hızlı ve otomatik olarak verileri raporlayabiliyor. Denetim süresi de aynı oranda kısalmakla birlikte çok daha güvenilir sonuçlar elde etmeyi sağlıyor. Müşteri aynı zamanda KOBİ’den proaktif olmasını, olası sorunları önceden görüp ilgili adımları atmasını istiyor. Proaktif kültürü ve dijital alt yapısı olan işletmeler çok sağlıklı bir şekilde bu süreci yürütebiliyorlar” şeklinde konuştu.

DİJİTAL ARAÇLARLA ÜRETİMDE 2,5 KAT ARTIŞ MÜMKÜN 

Çalışma kültüründeki değişim, dijital araçları kullanabilecek nitelikli iş gücü ve doğru bir dijital iş ortağı seçmek gibi durumların dijitalleştirmeyi zorlaştırdığına değinen Devrim Balaban; dijitalleşmenin önünü açmak için hükümet ve sanayi odaları tarafından sunulan teşvikler olduğunu, bunların da firmaların çeşitli maliyetlerinin azalmasına katkı sağladığını ifade etti.

Dijital araçlara yapılan yatırımın bir yıl gibi kısa sürede geri dönüşleri olduğunu söyleyerek Balaban’ın sözlerini destekleyen Aylin Tülay Özden ise dijitalleşme kültürünün firma içinde karşılık bulmasına dikkat çekti ve dijital araçların üretimde 2,5 kat artış sağladığını sözlerine ekledi.