3D Printer ile üretim yapmanın avantajlarını paylaşan CDT Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Alpay Göğüş, "Geri dönüş sayısı yüksek yerlerde her bir prototipin siparişinin hazırlanması ve gelmesi aylar alırken, burada saatleri, günleri konuşuyoruz. İkincisi, sahip olunan asıl tasarım paylaşılmamış oluyor ve şirket içerisinde kalıyor. Üçüncüsü de testlerinizi makinadan saatler ya da günler içinde aldığınız için mükemmelleştirme imkanına sahip oluyorsunuz. Temeldeki zaman kazanımı şirketlere çok büyük fayda sağlıyor" dedi.

Alpay Bey, 2018 yılı iş gündeminizi öğrenebilir miyiz?
Şu anda en sıcak gündemimiz GITEX Fuarı. Bu fuar, Dubai’de düzenlenen ve Körfez ülkelerinin, bu coğrafyanın “en büyük teknoloji şovu” diye adlandırabileceğimiz bir organizasyon. GITEX Fuarı’na CDT olarak katılacağız. Standımızda, Endüstri 4.0’a hizmet eden hem elektronik tasarım hem de üretim teknolojileri ile ilgili tüm çözümlerimizi gerek yerli gerekse yabancı çözüm ortaklarımızla birlikte sunacağız. Aynı zamanda GITEX Fuarı’ndaki stand alanımızın yakınında bir otelde ayrı bir seminer gerçekleştireceğiz. Bu seminere de hem fuar alanındaki standımızı ziyaret eden ziyaretçilerimizi hem de doğrudan seminer gününde konu başlığı itibarıyla anlatacağımız konularla ilgili iş ortağımız olan adayları çağıracağız. 

Fuarda ne tür ürünler ve çözümlerinizle öne çıkacaksınız?
Elektronik tasarımın fikirden üretim noktasına gelene kadarki bütün sürecinde çözüm olarak sunduğumuz tasarım ürünleri, test ürünleri, üretim teknolojilerine yönelik yazılımlar ve donanımların bir kombinasyonu olacak. Dolayısıyla sektörel bazda baktığımızda, otomotiv, savunma, elektronik, tüketici elektroniği olarak adlandırdığımız kısım ve üretim teknolojilerinde özellikle sunduğumuz yazılım, hizmet ve danışmanlık gibi çözümlerin tamamını ziyaretçiler tek noktada dinleyecekler. Bunların içinde mentor çözümleri var, elektronik tasarım otomasyonuna yönelik yazılımları sunuyoruz. Temsilciliğini yaptığımız Nano Dimension firmasının üç boyutlu baskı teknolojisi ile elektronik devre kartını, çok katmanlı üretim teknolojisiyle üreten bir 3D printer ürünü. Haziran ayında dünyadaki 12. çalışan makinasını Türkiye’ye getirdik. Kavacık ofisimizde çalışıyor ve üretim yapıyor. Hatta bir savunma şirketimizin yolladığı örnek kartları üretip, onlarla test etmeye başladılar. Dolayısıyla bu alandaki çözümlerimizi de GITEX Fuarı’nda tanıtacağız. Öne çıkan çözümlerden biri de, XJTAG Boundary Scan test çözümleri. Elektronik kartınızı ürettikten sonra çok kapsamlı testleri yapabileceğiniz hem donanım hem yazılım itibarıyla kullanıcılara sunulan bir çözüm. Tamamlayıcı ürün olarak da üretim teknolojileri Endüstri 4.0’a hizmet edecek, elektronik üretim yapan firmaların bütün üretim bandını dijitalize edebileceği, yazılım ve IoT box’lardan oluşan çözümlerimizi sunacağız.

Özellikle endüstriyel tasarım alanındaki mentor çözümlerinizi detaylandırır mısınız? Hangi sektörlerde kullanılıyor ya da kullanılacak, bunları Türkiye’de kaç yıldır sunuyorsunuz?   
Mentor çözümleri aslında elektronik tasarım otomasyonu dediğimiz ürün ailesinin tamamına hizmet veriyor. Bunlar çip diye adlandırabileceğimiz elektronik devrelerin içinin tasarımından başlayıp bunların üzerinde yer aldığı, elektronik komponentlerin üstüne dizildiği, kartların tasarımını da içerecek şekilde ve tasarım süreçlerindeki her tür hem çiplerin hem kartların simülasyon, doğrulama hizmetleri gibi ihtiyaçları yerine getirebileceğiniz yazılımları içeriyor. Bunun yanı sıra, testleri yapabilmeniz için test edilebilir ve üretilebilir ürünler tasarlamaya hizmet eden çözümler var. Özellikle son dönemde savunma sanayinden başlayarak yaygınlaşan “Design for excellence (DFX)” 'üretilebilir, test edilebilir şeyler tasarlamak' diye adlandırabileceğimiz süreçlere hizmet eden çeşitli eğitimlerimiz var. Bu süreci destekleyen ürünlerimiz var. Bu konunun uzmanları ile birlikte sunduğumuz çeşitli danışmanlık hizmeti çalışmalarımız bulunuyor.                          

Analiz ve Simülasyon yazılımlarınız üretim süreçlerine ne tür kazanımlar, katkılar sağlıyor?
Geçmişte tasarım süreci 10 birimse, test edilebilmesi 5 birim ve üretilmesi de 10 birimlik zaman alıyordu. Artık tasarım süreçlerini mümkün olduğu kadar mükemmele yakın yapmak, test edilebilmeyi kolaylaştırmak dolayısıyla test sürelerinde tasarruf etmek ve üretilebilir olması da geri dönüşleri engelleyeceği için üretim sürecini kısmak gerekiyor. Siz bir şeyi tasarladıktan sonra hızlıca 3D printer'larda prototipini ürettirip testlerini tamamlıyor ve bazı eksiklerini giderecek şekilde tasarım değişiklikleri yaparak, tekrardan prototipini üretip bir an önce seri üretime hazır hale getirebiliyorsunuz. Özellikle Analiz ve Simülasyon çözümleri, sizin tasarım aşamasında testte veya üretim esnasında çıkabilecek sorunları öngörebilmenize ve önlemlerini alacak şekilde tasarım değişiklikleri yapabilmenize imkan sağlıyor.

Bu tür yatırımlar ne kadar sürede kendini amorti edebiliyor?
Aslında uygulama alanına göre değişiyor. Siz eğer çok kritik, her bir geri dönüşün çok maliyetli olduğu süreçler takip ediyorsanız, çünkü prototip üretme süreci de maliyetli bir süreç, her bir test ve üretim sürecini azaltmak ciddi olarak maliyeti etkiliyor. Bu nedenle adetleriniz çok olacaksa, ya da çok kritik bir işlemi hızlı yapmanız gerekiyorsa bunun geri dönüş süresi de bir o kadar hızlı oluyor. Çok kritik işlemler yapmıyorsanız, geri dönüş süresi uzun oluyor. Sektörler itibarıyla artık ya adetsel olarak çok ve pazara çıkma sürelerinin kritik olduğu, ya da işlevi itibarıyla kritik uygulamalar olduğunu düşünüyorum. Her türlü geri dönüş süreçleri uygulamaların kritikliği, ya da adetlerin çokluğu ve piyasaya çabuk çıkma ihtiyacı olduğu için şirketler hızlıca geri dönüş alacaklar diye düşünüyorum.  

Markanız alanına hangi ilkleri kazandırdı? 
 Elektronik sektörüne baktığımızda, Türkiye’de uzun zamandır tasarımla ilgili çalışmaların devam ettiğini görüyoruz. Bizim markamızda yıllardır bu konuda hizmet veriyor. Hem yenilikçi ürünleri hem de bu ürünleri yerel destek imkanlarıyla birlikte sunma anlamında pek çok ilki hayata geçirdik. 'Teknoloji Günleri' adı altında düzenlediğimiz seminerlerle, pek çok konuyu paralel oturumlarla dünyadaki benzer örnekler gibi değerli konuşmacıların ve katılımcıların yer aldığı aktiviteleri Türkiye’ye getirdik. Ayrıca bir teknik konunun geçmişte bu konu ile ilgili çalışmalar yapmış uzmanlar tarafından dinlenip, sadece ürün satışı değil bunun tamamlayıcı eğitim, konsept eğitimleri, ürün eğitimleri ve gereken durumlarda danışmanlık hizmetlerini de verdiğimiz bir bütün olarak sunmaya başladık. Bir başka sektöre kazandırdığımız ilk, 3D printing konusunda getirdiğimiz çözüm. Dünyada da adet olarak az sayıda olan ve önemli işler yapan Nano Dimension’ın DragonFly 2020 printer'ını kullanıcılarına sunduk. Böylece elektronik kartların prototip üretiminde, bambaşka bir noktaya taşıyabilecek bir imkana sahip oluyoruz. Bunu alacak olan firmalar zaten kendi şirketleri bünyesinde ürüne sahip olacak ve kullanmaya başlayacaklar. Ürünü alamayan firmalar için ise, biz hizmetlerimiz ile onlara destek olacağız. Özellikle kalifiye ve katma değeri yüksek konularda ihracata ihtiyaç duyan bir ülke olduğumuzu düşünüyorum. Bu konuda Orta Asya ülkelerinde (Orta Doğu ve Türki Cumhuriyetler) bu ürünleri satacağız. Hem ticari anlamda hem de ürün satışı ile birlikte, eğitim ve destek hizmetlerini de satmaya başlayacağız. Dolayısıyla katma değeri yüksek çözümleri ihraç edeceğiz. Bu tür faaliyetler arttıkça, Türkiye ekonomisinin kırılganlıkları azalacak ve çok daha güçlü bir hale gelecek.

2018’de piyasaya sunduğunuz DragonFly 3D yazıcısı Endüstri 4.0’ın üretim süreçlerinde yer almasını öngördüğü bileşenlerden bir tanesi. Bu süreçlere ne tür katkılarda bulunacak? Hangi sektör ve uygulamalarda daha çok öne çıkacak?         
Savunma sanayinin yanı sıra otomotiv, uzay ve uçak sektörlerindeki firmalar bu tarz teknolojileri ilk adapte edecekler arasında yer alıyor. Tüketici ya da tıp elektroniğine yönelik çalışan şirketlerin de ihtiyacını karşılayacak bir ürün. Biyomedikal tarafında çalışan uygulamada duyma cihazından endoskopi yapacak kameraya kadar pek çok şey elektronik. Çünkü aslında yaptığı, bilinen ve uygulanan üç boyutlu katmanlı üretim teknolojisi ile nano kimyasallar kullanarak, baskılı devre kartını üç boyutlu olarak üretebilmesi. Siz klasik yöntemlerle ürettiğiniz baskılı devre kartlarını, PCB’leri artık printerdan normal bir parça gibi elektrik özellikleri ve hassasiyeti yüksek kalitede olacak şekilde ürettirebiliyorsunuz. Teknoloji itibarıyla farklı yaklaşım olduğu için örneğin katman sayısında bir sınır yok. Siz 10-12 katlı baskılı devre kartını da bu 3D printer'dan çıkartabiliyorsunuz. Baskılı devre kartlarında üretim sonrasında delik delme, delik içi kaplama gibi işlemleri gerçekleştiriyorsunuz. Bu yaklaşımda delik delme gibi bir işleme gerek kalmıyor, çünkü delik oluşturulmuyor. Zaten üretirken bunu sağlayarak üretim yapıyor. Yapı itibarıyla üç boyutlu bir kart üretebilirsiniz. Normalde elektronik tasarım planarı oluyor, iki boyutlu gibi. Ama üretilebilir olduktan sonra tasarımın da non-planar hale geçme imkanı var. Bundan faydalanacak çok sayıda endüstriler ve uygulama alanları var. Kullanıcılar açısından zamandan da tasarruf sağlıyor. Bunu kendi bünyenizde gerçekleştirerek, bütün üretim zamanını ve ürünün piyasaya sunulması süreçlerini daha da azaltıyorsunuz aslında.     
Tabii, birkaç noktadan bunu sağlıyor. İlk olarak, geri dönüş sayısı yüksek yerlerde her bir prototipin siparişinin hazırlanması ve gelmesi aylar alırken, burada saatleri, günleri konuşuyoruz. İkincisi, sahip olunan asıl tasarım paylaşılmamış oluyor ve şirket içerisinde kalıyor. Üçüncüsü de testlerinizi makinadan saatler ya da günler içinde aldığınız için mükemmelleştirme imkanına sahip oluyorsunuz. Ama temeldeki zaman kazanımı, ki işin en maliyetli olan kısmı, şirketlere çok büyük fayda sağlıyor.

Yatırımın geri dönüşü süresi ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Burada yatırım çok hızlı geri dönecektir. Çünkü burada yatırım yapma ya da yapmama hizmet olarak alma noktasında bir karar eşiği olacak. Ancak siz prototip ihtiyaçlarınız itibarıyla bu makinanın kapasitesini doldurup 7/24 çalıştırabilir durumda iseniz, o zaman almak çok daha efektif.  

Çözümleriniz sanayicileri rekabette ne tür avantajlar sağlıyor? 
Elektronik ile ilgili çözüm kullanmayan şirketlerin artık var olmaları mümkün değil. Dolayısıyla rekabetçi avantaj sağlama noktasında bu bir zorunluluk haline geliyor. Özellikle üretim teknolojileri tarafında üretimin dijital olarak kontrol edilebilmesi, ölçülebilmesi ve yönetilebilmesi adetler itibarıyla çok olan yerlerde zaten efektif üretim yapılabilmesinin tek yolu. Küçük olan yerlerde ise, küçük üretim adetleri ile başa çıkıp farklı tasarımları en efektif şekilde ve en az maliyetle üretebilme noktasında vazgeçilmez noktaya geldi. Tasarım tarafında geçmişte alternatif çözümler vardı, artık elektronik tasarım ile ilgili konuyu bilgisayar dışında yapmak anlamlı değil. Düşük kapasiteli çözümlerle yapmak ki, yazılım maliyetleri açısından biraz daha avantajlı olabilir, daha kabiliyetli şeyler tasarlıyorsanız orada farklar ortaya çıkıyor. Daha iyi yapabilme noktasında ise, tasarıma yönelik Simülasyon-Analiz gibi konuları konuştuğumuzda, sunduğumuz çözümler ihtiyaçları yüksek seviyede kalan şirketleri hedefliyor. Bu anlamda çözülmesi gereken sorunlar varsa, daha efektif olarak ve daha kısa sürede tasarımları hayata geçirmeniz, yaptığınız tasarımların bütün versiyonlarını ileriye dönük çalışmalar için yönetmeniz gerekiyorsa o zaman bu seviyedeki yazılımları hedefliyor olmanız gerekiyor. 

Günümüzde değişen mühendislik yaklaşımları hakkındaki yorumlarınızı öğrenebilir miyiz?
Mühendislik giderek kompleksleşiyor. Çünkü çözdüğü problemler daha kompleks. Gerçek hayatta daha efektif, rahat kullanımı ve güvenilirliği yüksek noktaya ulaşması gereken tasarımlar yapmanız; bu nedenle çeşitli iş birliklerinin gerçek uygulamada buluşması gerekiyor. Daha önceki uygulamalarda bir elektronik cihaz hiçbir zaman elektronik kart üzerinde açıkta gelmiyor. Bir mekanik dünya ile iletişim noktasıyla birlikte geliyor. Elektronik cihazların, mekanikle bir arada yürüdüğünü görüyorsunuz. Bu iki disiplin giderek birbirine veri alışverişinde yaklaşıyor. Bu noktada bizim sunduğumuz çözümler, mekanik tasarım uygulamaları ve bunların verilerini yöneten veri yönetim uygulamalarıyla daha entegre şekilde geliyor. Siemens’in Mentor’u satın almasıyla başlayan süreç, meyvelerini vermeye başladı. Dolayısıyla hem mekanikle elektronik tasarım ürünlerinin veri alışverişi ve birbirleriyle etkileşimi hem de her iki tarafın tasarım verilerinin ve üretim tarafında da otomasyon verilerinin eksiksiz ve yönetimin anlayacağı raporlar ile onlara ulaştırabileceği şekilde yönetilmesine imkan sağlayacak şekilde geliyorlar. Bizim de sunduğumuz çözüm portföyü bu entegrasyonu ve ortak çalışma platformlarını destekleyecek biçimde gelişiyor.

Türkiye’de sunacağınız teknolojileri, yeni ürünleri nasıl tanıtıyorsunuz? Bu bağlamda verdiğiniz eğitimler noktasında ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?                                                                  

Yakın zamanda farklı bir ofise geçtik ve eğitim imkanlarımız arttı. Bilhassa belirli konulara odaklanmış, 10-15 kişilik eğitimleri ofisimizde vermeye başladık. İhtiyaca göre müşterinin kendi yerinde de bu eğitimleri sunabiliyoruz. “Design for excellence (DFX)” eğitim hizmetlerimizi, geçtiğimiz ay yurt dışından gelen uzman ile iki hafta boyunca farklı organizasyonların katılımına sunma imkanımız oldu. Bunu giderek artan sıklıkta tekrarlayacağız. Bunun haricinde, fuar ve spesifik konulara odaklanmış aktivitelerle, bu teknolojileri kullanıcılarla buluşturmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde sosyal medyada daha aktif olmayı planlıyoruz. Bu konuda aldığımız hizmetle, sosyal medya tarafında kullanılan uygulamalarla teknolojik çözümlerimiz ve sunduğumuz hizmetler ve bunlarla ilgili başarı hikayelerini de ilgililer paylaşacağız.   

CDT Bilgi Teknolojileri kısa ve orta vadede kendini nasıl konumluyor? Hangi alanlara daha fazla odaklanacaksınız?
Zaten faaliyet konularımız itibarıyla odaklanmış bir şirketiz. Çözüm sunduğumuz veya üzerinde çalıştığımız her konu çok niş, dünya üzerinde belirli kişilerin ilgilenip çözüm üretebildiği konular. Bu nedenle formatımızı devam ettirmeyi hedefliyoruz. Ama bunu yaparken de 3D Printer'ı konuya katmamız gibi bu alandaki yenilikleri, gelişmeleri ve bu alanda çalışan firmaları ileriye taşıyacak teknolojileri bünyemize katmaya devam edeceğiz. Değişen mühendislik yaklaşımlarını takip edip o alanlarda çözüm sunmayı planlıyoruz. Ayrıca Türkiye ve Körfez ülkelerindeki müşterilerimize sunduğumuz çözümlerin, daha geniş coğrafyalara yayılması için uygulama alanları yaratarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Son dönemde özellikle kurlarda yaşanan artışlar, ithal teknolojileri Türkiye'de piyasaya sunan sizin gibi markaları nasıl etkiliyor? Ne tür önlemler alıyorsunuz ya da ne gibi metodlar geliştiriyorsunuz?
Bu konu oldukça sıkıntılı. Bu teknolojileri şu aşamada Türkiye’de üretmek mümkün değil. Bir noktadan başlamak gerektiği konusuna katılıyorum fakat bunlar çok spesifik konular. Zaten bununla ilgili dünyada üç şirket çözüm üretmiş. Dolayısıyla bulacağı pazarlar itibarıyla da önemli. Yurt dışı kaynaklı çalışmalarda da doğrudan birtakım hizmetlerin verilmesi söz konusu oluyor. Ancak Türkiye’den verdiğimiz hizmetleri, TL bazında faturalandırıyoruz. Önümüzdeki süreçte ürünler ve yurt dışı kaynaklı hizmetler tarafında ne yapılabilir konusunda şu an için bir çözümümüz yok. Onu ilerleyen süreçte değerlendireceğiz. Yerlileşmesi konusunda ise, olursa bir alternatif biz de değerlendirmek isteriz.