SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, 2022 yılının son raporunu kamuoyu ile paylaştı.  ‘Türkiye Elektrik Sisteminde Esneklik Uygulamalarına Yönelik Politika Seçenekleri raporuna göre Türkiye’nin büyük ölçüde yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanması gerekiyor. Çalışmada ayrıca yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme entegre edilebilmesi için elektrik sisteminin esnekliğinin artırılması gerektiğinin altı çizildi. 

“İLETİM ŞEBEKELERİNİN SİSTEMDEKİ ROLÜNE DAHA FAZLA ODAKLANMALI” 

Konuyla ilgili açıklama gerçekleştiren SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, “Tüm dünya ile birlikte Türkiye de enerji sisteminde kritik bir eşiğe yaklaştı. Önce COVID-19 salgını ile gerileyen talep, ardından Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkileriyle ortaya çıkan enerji krizi, enerji dönüşümünün gerekliliğini ortaya koydu. Daha fazla değişken yenilenebilir enerji entegrasyonu için; güneş, rüzgâr ve diğer düşük karbonlu teknolojilere yeni yatırımlar yapılırken, eş zamanlı olarak iletim şebekelerinin gelişimine ve sistemdeki rolüne daha fazla odaklanmak büyük önem arz etmektedir. Artan sistem esnekliğiyle birlikte, klasik elektrik sistemi yaklaşımı olan baz yük gerekliliği azalacak ve sisteme daha yüksek oranda yenilenebilir enerjinin entegrasyonu mümkün hale gelecektir” dedi. 

ELEKTRİK SİSTEMİNİN ESNEKLİĞİNİ ARTIRACAK 8 ANA ÖNERİ

‘Türkiye Elektrik Sisteminde Esneklik Uygulamalarına Yönelik Politika Seçenekleri’ raporunda daha fazla yenilenebilir enerjinin elektrik sistemi entegrasyonuna imkan veren, elektrik sistemi esnekliğinin artması için uygulanabilecek politika ve strateji önerileri getirildi. Öncelikle organize toptan elektrik piyasalarında yapılacak çeşitli iyileştirmelerin elektrik sistemi esnekliğinin artmasında önemli bir etkiye sahip olacağına dikkat çekildi. Telap tarafı katılımının etkinleştirilmesi, karbon fiyatlandırılması, Gün İçi Piyasası’nda kapı kapanış sürelerinin gerçek zamana yaklaştırılması ve Gün Öncesi ile Dengeleme Güç Piyasaları’nda negatif fiyat oluşumlarına izin verilmesi ve azami fiyat limitlerinin sistem maliyetlerini yansıtacak şekilde belirlenmesi yapılabilecek öncelikli adımlar olabilir. Bununla birlikte, net-sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda fosil yakıt teşviklerinin tekrar değerlendirilerek zaman içinde kaldırılması önerildi. 
 

21. YÜZYILDA ENERJİ İLE YAŞAMAK 21. YÜZYILDA ENERJİ İLE YAŞAMAK