ST Endüstri Radyo'da Esra Aydınoğlu’nun hazırlayıp sunduğu 2053’e Ne Kaldı? programına, Başkent Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Araştırma Görevlisi, Yüksek Mimar ve Pasif Bina Tasarımcısı Ceren Gül Sungun konuk oldu. Sungun, binalarda iç mekân hava kalitesinin (İHAK) ve pasif bina prensiplerinin Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Karbon Emisyonu hedefindeki önemini vurguladı.
FOTO: Başkent Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Araştırma Görevlisi, Yüksek Mimar ve Pasif Bina Tasarımcısı Ceren Gül Sungun
Programda, enerji verimli ve sağlıklı binaların yalnızca çevresel sürdürülebilirliği değil, bireysel ve toplumsal sağlık, konfor ve ekonomik faydaları da beraberinde getirdiğinin altı çizildi. Sungun, “Sağlıklı binalar hedefi, karbon nötr bir geleceğe ulaşmamızı kolaylaştırır. Kötü konut koşulları sağlık masraflarını artırıyor ve toplumsal maliyetleri katlıyor.” dedi.
Pasif Bina Farkındalığı Cardiff’te Başladı
Ceren Gül Sungun’un pasif binalarla tanışması, yüksek lisans eğitimi için taşındığı Cardiff’te yaşadığı evdeki entegre havalandırma sistemi sayesinde oldu. “Bir haftadan uzun süre pencere açmasak bile evde havasızlık hissetmiyorduk. Bu, iç mekân hava kalitesine bakışımı tamamen değiştirdi,” diyen Sungun, bu deneyimin kariyerinde bir dönüm noktası olduğunu belirtti.
İHAK’ı Tehdit Eden Unsurlar
Programda iç mekân hava kalitesini etkileyen kirleticilere dikkat çekildi:
-
Küf ve Nem: 18°C’nin altına düşen yüzey sıcaklıkları ve yetersiz havalandırma küf oluşumunu tetikliyor. İngiltere’de 2022’de küflü evde yaşayan bir bebeğin hayatını kaybetmesi, riskin boyutunu ortaya koyuyor.
-
Yanma Kaynaklı Kirleticiler: Yemek pişirme, mum, sigara ve doğalgaz ocakları karbonmonoksit, azot oksitler ve partikül madde yayarak ciddi sağlık riskleri yaratıyor.
-
Uçucu Organik Bileşikler (UOB): Yapı malzemeleri ve temizlik ürünlerinden yayılan UOB’ler solunum ve endokrin sistemi üzerinde olumsuz etkilere sahip.
-
Radon Gazı: Renksiz, kokusuz ve radyoaktif radon gazı, sigaradan sonra akciğer kanserinin en önemli sebebi.
Sungun, “Aspiratörleri yemek bitiminden sonra da çalıştırmak, hem kendi hem de komşulardan gelen kirleticilerin etkisini azaltır,” diyerek pratik önlemleri hatırlattı.
Pasif Binaların Katkıları
Pasif binalar; havasızdırmazlık, ısı köprüsüz detaylar, mekanik havalandırma ve filtreleme sistemleri sayesinde sağlıklı, sessiz ve enerji verimli yaşam alanları sunuyor. Konya’daki projelerde filtrelerin kısa sürede kirlenmesi, dış havanın kirliliğini gözler önüne seriyor. Sungun’a göre pasif bina sadece yeni yapılar için değil, mevcut binaların dönüşümü için de uygulanabilir:
“Türkiye’nin 9.6 milyonluk bina stoğunu enerji verimli hale getirmek zorundayız. Yalıtım tek başına çözüm değil; kaliteli pencere, mekanik havalandırma ve ısı köprüsüz tasarım gibi parametreleri bütünleşik uygulamak gerekiyor.”
Gelecek Çalışmalar
Sungun, ODTÜ’de başlayacağı doktora çalışmalarında sağlık yapılarında mimari planlama ile bulaşın kontrolü üzerine çalışacağını ve pasif bina projelerinde simülasyon ve tasarım geliştirme çalışmalarını sürdürdüğünü açıkladı.