Uluslararası Robotik Federasyonu IFR tarafından yayımlanan 2021 yılı Dünya Robotik Raporu’na göre, endüstriyel robotların yıllık kurulumlarında uygulama bazlı değerlendirildiğinde ilk sırada taşıma uygulamaları geliyor.

2018 yılında 178 bin ünite olan taşıma uygulamaları, 2019 yılında 174 bin ünite ve 2020 yılında da 166 bin ünite olarak gerçekleşti. Robotik uygulamalarda ikinci sırada kaynak uygulamaları bulunuyor. 2018 yılında 89 bin ünite, 2019 yılında 73 bin ünite, 2020 yılında ise 66 bin ünite olarak kayıtlara geçen kaynak uygulamaları, taşımanın ardından en fazla tercih edilen ikinci uygulama olmaya devam ediyor. Dünya genelinde üçüncü sıradaki popüler uygulama, montaj uygulamaları oldu. Bu uygulamanın 2020 yılında 47 bin ünite ile geçtiğimiz yıllara oranla artışta olduğu görülüyor. 2018 yılında 44 bin ünite, 2019 yılında 36 bin ünite olarak gerçekleşmişti. “Cleanroom” olarak adlandırılan temiz oda uygulamaları 2020 yılında 32 bin ünite olarak kaydedildi (2018:34, 2019:26)

TÜRKİYE’DE ROBOT UYGULAMALARINDA GÜNCEL DURUM 

Türkiye’deki endüstriyel robotların yıllık kurulumlarını uygulama bazında ele aldığımızda ise, dünyadaki ile benzer bir sonucu görüyoruz. İlk sırada yine taşıma uygulamaları geliyor. Ancak adetsel açıdan kat edilecek yolun olduğu görülüyor. 2018 yılında bin 365 ünite olarak kaydedilen taşıma uygulamaları, 2019 yılında bin 116 ünite ile düşüşe geçtiği görülüyor. 2020 yılında bir toparlanmanın olduğu ve bin 182 ünite olarak gerçekleştiği gözükmekte. 

Türkiye’de ikinci sırada kaynak uygulamaları bulunuyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en çok tercih edilen uygulamalar arasında kaynak uygulamalarının olması dikkat çekiyor. 2020 yılında 384 ünite olarak kaydedilen söz konusu uygulama, 2019 yılında 332 ve 2018 yılında 433 olarak gerçekleşti.

Buna karşın uygulama bazında endüstriyel robotların operasyonel stoklarında yüksek rakamlar göze çarpıyor. Bu kategoride de ilk sırada yer alan taşıma uygulamaları 2018 yılında 6 bin 696 ünite, 2019 yılında 7 bin 685 ünite olarak kayıtlara geçerken 2020 yılında 8 bin 700 ünite ile önemli bir artış olduğu görülüyor. Benzer şekilde, ikinci sıradaki kaynak uygulamalarında da her geçen yıl artış yaşandığı gözlemleniyor. Bu doğrultuda 2018 yılında 4 bin 395 ünite, 2019 yılında 4 bin 613 ünite olarak gerçekleşen kaynak uygulamaları 2020 yılında bir miktar artışla 4 bin 657 üniteye yükselmiş durumda.

Türkiye’nin endüstriyel robot pazarının gelişmeye açık, bakir bir pazar olduğu ve potansiyelinin de oldukça yüksek olduğu düşünülecek olursa, ilerleyen yıllarda uygulamalarda artışın ve çeşitliliğin yaşanması mümkün olabilir. 

ÇİN’DEKİ ROBOT SAYISI 1 MİLYONU GEÇECEK

IFR’ye göre robot piyasası 2020 yılındaki büyümesini en çok da, dünyada en hızlı gelişen ve dünyanın en büyüğü olan Çin’deki robotik pazarına borçlu. Bu ülkenin robot piyasasındaki büyüme bazı başka piyasalardaki gerilemeyi telafi ettiği gibi toplam küresel pozitif bilanço oluşmasında başrolü oynadı. Yeni robotların yüzde 44’lük oranına denk düşen 168 bin robot Çin’deki tesislere yerleştirildi. Çin robot imalat endüstrisi, dünyanın diğer ülkelerinden daha önce, daha 2020 yılının ikinci üç aylık döneminden itibaren yeni siparişler almaya başlamıştı. Kuzey Amerika ekonomisi daha sonra, 2020’nin ikinci yarısında canlanmaya başlamış, Avrupa da onu izlemişti.

FANUC GENEL MÜDÜRÜ YİĞİT, BEYAZ EŞYA SANAYİ HEDEFLERİNE İLİŞKİN KONUŞTU FANUC GENEL MÜDÜRÜ YİĞİT, BEYAZ EŞYA SANAYİ HEDEFLERİNE İLİŞKİN KONUŞTU

Öte yandan, robot sektörünün en önemli alıcısı olan otomotiv endüstrisinin yerini şimdi Çin’de özellikle güçlü olan elektronik endüstrisi almış bulunuyor. Nitekim 2020 yılında dünya çapında 109 bin yeni robot elektronik endüstrisine giderken otomotiv endüstrisine giden robot sayısı yüzde 22 eksilerek 80 bin oldu. Asya, endüstri robotlarının en büyük piyasası olmayı sürdürüyor; bunların yeni yerleştirilen birimlerinin yüzde 71 kadarı 2020’de Asya'da satıldı. Bu alanda en önemli ülke Çin; nitekim bu ülkedeki endüstriyel robot kurulumları, yüzde 20 artarak 168 bin 400 üniteye ulaştı. Çin, gerçekten de bu sektörde en çalışkan ülke konumunda bulunuyor. Ülkede robot mevcudu 943 bin 223 ünite olup, 1 milyon sınırı büyük ihtimalle 2021 yılında aşılmış olacak. Çin’in ardından 38 bin 700 ünite ile Japonya, 30 bin 800 ünite ile ABD ve 30 bin 500 ünite ile Kore Cumhuriyeti sıralanıyor. Almanya ise 22 bin 300 ünite ile beşinci sırada konumlanıyor.

IFR, 2021 yılı için robot teslimatında iki haneli büyüme oranı bekliyor. Robot endüstrisi küresel çapta ciddi biçimde canlanacak. 2021 yılında yüzde 13 oranında bir artışla 435 bin birim bekleniyor ki, bu 2018 yılının rekorunu da geçeceği anlamına geliyor. Ancak kriz sonrası patlama için 2022 yılını görmek gerekecek. 2021’den 2024’e değin yıllık yüksek bir ortalama büyüme sonucunda dünya çapında 500 bin birimlik bir tarihsel rekor büyümeye ulaşılması umuluyor.  

"OTOMASYONA ZORLAYAN BİR OLAY"

Gelişmiş ülkelerde ortalama saatlik ücretler artış gösterirken, gelişmekte olan ülkelerde ise asgari ücretlere yüksek zam çağrıları giderek artıyor. Küresel salgının neden olduğu iş gücü sıkıntıları ve artan ücretler, üreticileri daha önce hiç olmadığı kadar robotla çalışmaya yönelmeye itiyor.

ABD Merkez Bankası'nın (FED) finans yöneticileri ile yaptığı bir anket, işe alımda zorluklarla karşılaşan firmaların üçte birinin çalışanların yerini alacak otomasyonu artırdığını gösteriyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ekonomistlerinden David Autor gibi birçok ekonomist, ekonomik krizi ve pandemiyi “otomasyona zorlayan bir olay” olarak nitelendiriyor.

MIT'den Prof. Dr. Daron Acemoğlu ise, otomasyonun devam etmesi halinde iş gücü talebinin yavaşlayacağı, eşitsizliklerin artacağı ve düşük eğitimli birçok işçinin geleceğinin pek iyi olmayacağı konusunda uyarıda bulunuyor.

TREND GELECEK 5 YILDA HIZLANACAK 

Robotların yaygınlaşması ekonomik ve sosyal bazı sorunlar ile tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Bu tartışmaların odak noktalarından birini, robotların üretimde insanların yerini almasının olası sonuçları oluşturuyor.
Robotların fabrikalarda vergi ödeyen insanların yerini almasının devletler için vergi kayıplarına neden olacağı, bunun da ülke ekonomilerini olumsuz etkileyeceği belirtiliyor. Robotların küresel gelir ve servet uçurumlarını daha da derinleştirme riski bulunuyor.

Uzmanlar, özellikle 5G teknolojisi ve robotların taklit yerine "bağımsız" olarak gelişmesiyle, robot trendinin gelecek 5 yıl içinde hızlanacağını belirtiyor.

Robotik yeteneklerin gelişmeye devam edeceğine ve daha fazla insanı işinden edeceğine işaret eden uzmanlar, robot evriminin kademeli olarak, insanların hem pratik hem de psikolojik olarak uyum sağlaması için zamanla gerçekleşeceğini kaydediyor.

Kaynaklar:

-    World Robotics 2021, International Federation of Robotics.
-    “Ekonomide robotların ayak sesleri Kovid-19 salgını ile arttı”, Bahattin Gönültaş-Dilara Zengin, AA, 10.11.2021.