KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRALLER ZARAR EDİYOR KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRALLER ZARAR EDİYOR

Endüstri Radyo’da yayınlanan Enerjisini Üreten Fabrikalar Programı’nda Derya Kumtepe’nin konuğu olan Petrol Ofisi Grubu Kıdemli Marka Pazarlama Müdürü İbrahim Başa, Petrol Ofisi’nin son dönemde açılışını gerçekleştirdikleri Petrol Ofisi Madeni Yağ Teknoloji Merkezi hakkında bilgiler verdi. Başa, aynı zamanda markanın yenilenebilir enerji kaynakları politikası ve yatırımlarıyla ilgili de konuştu.  

Petrol Ofisi’nin geçtiğimiz günlerde Kocaeli’nde madeni yağ fabrikasının yıllık üretim kapasitesini artırmak amacıyla gerçekleştirdiği yeni bir yatırımı oldu. Öncelikle bu yatırımdan ve detaylarından bahsedebilir misiniz? 

Sanayimizin kalbi Kocaeli bölgesinde dünyanın en büyüklerinden biri olan bir tesisimiz bulunuyor. Burada Türkiye’nin ağır sanayi tesislerinin, büyük alt yapı inşaat projelerinin, yerel yönetimlerimizin ve kamu kuruluşlarının, yollardaki nakliyecilerimizin ve tarladaki çiftçimizin her çeşit madeni yağ ve gres ihtiyacını karşılayabilen ürün portföyünü en son teknoloji ile üretiyor ve kullanıma sunuyoruz. Yatırımlarımız kapsamında son olarak Kocaeli’de bulunan bu fabrikamızın üretim kapasitesini Türkiye’nin madeni yağ tüketiminin yarısını karşılayacak seviyeye çıkaran yeni lojistik merkezinin açılışını gerçekleştirdik. Kurulumu yapılacak dolum hatları revizyonları, ilave tanklar, yeni dolum hatları ile fabrikamızın şu andaki 150 bin tonluk yıllık üretim kapasitesi 230 bin tona çıkarılacak. Madeni yağ fabrikamızda üretilen 400’den fazla ürün formülasyonumuz ve bunlara ait 900 ürün ambalaj kombinasyonu ile elektrikli araçlar da dahil tüm taşıtların her türlü talebine cevap veriyor ve tüm sektörlerin madeni yağ ihtiyacını karşılıyoruz. Tesisimizde binek araç motor yağları, motosiklet yağları, ağır ticari araç motor yağları, şanzıman ve diferansiyel yağları, deniz yağları, endüstriyel yağlar, gresler ve diğer özel ürünleri kapsayan geniş bir yelpazede madeni yağ üretimi yapılıyor. Öte yandan kapasite artışı ile beraber birim enerji tüketimimizde de önemli bir azalma oluşacak. Şu an fabrikadaki elektrik üretiminin üçte birini 2.074 adet güneş enerjisi paneli ile karşılıyoruz. İlerleyen safhalarda bu üretimini üçte ikiye çıkarmayı planlıyoruz. Ayrıca merkezimiz, dijital ortamda yönetilen 8 bin ton ürün depolama kapasitesi ile geleneksel lojistik operasyonlarında forkliftlerin yol açtığı karbon salımını da yüzde 60 oranında düşürecek. Sadece Türkiye’nin değil yakın coğrafyanın en büyük kapalı alanına sahip olarak inşa edilen bu yatırımımız ülkemizin potansiyeline ve büyümesine olan inancımızın göstergesidir. Petrol Ofisi olarak, bu doğrultuda yatırımlarımıza devam edip, ülkemizin yarınlarına katkı sağlamak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz

Üretim miktarınızı artırmanızla birlikte ihracata yönelik hedeflerinizden bahsedebilir misiniz? Ağırlıklı olarak hangi coğrafyalara ulaşmayı planlıyorsunuz? 

Büyüyen tesisimizin önemli katkılarda bulunacağı bir diğer alan da ihracat olacak. PETDER verilerine göre madeni yağ ve kimyasallardaki liderliğini sürdüren Petrol Ofisi Grubu’nun 2022 yılında bu ürünlerde yurt içinde gerçekleştirdiği toplam satış miktarı 117 bin ton oldu. İç pazarın yanı sıra küresel pazarda da satışlarımızı güçlendirdik. Bu tesis sayesinde 40 milyon tonluk global madeni yağ pazarında 4 kıtada 33 ülkeye yaptığımız ihracat ile ülkemize yılda ortalama 50 milyon dolar ihracat geliri kazandırıyoruz. Yeni yatırımımız ile ihracat pazarlarına hizmet verecek ilave kapasiteye de sahip olacağız. 

Kocaeli'ndeki aynı yerleşkede bulunan T34 motorin tankından ve AR-GE merkezi POTEM'de yapılan çalışmalardan söz eder misiniz? 

Bu yatırımımız ülkemizin lojistik kapasitesine de çok önemli katkılarda bulunacak. Derince terminalimizde ülke ve bölge ihtiyacının karşılanması, geleceğe dönük satış projeksiyonları ve büyüyen pazar nedeniyle ilave tank kapasitesi yatırımını da yaptık. Türkiye akaryakıt pazarının büyümesi ve şirketimiz satışlarının artması nedeniyle, ulusal stok yükümlülüğümüz artmakta ve hep operasyonel hem de ulusal stok nedenli ilave kapasiteye ihtiyaç olmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak için 42.000 metreküp kapasiteli dev T34 motorin tankını inşa ettik. Güncel kapasitemiz 263.000 metreküpe ulaştı. Önümüzdeki süreçte yapmayı planladığımız 21 milyon dolarlık yatırım ile aynı alanda toplam kapasitesi 140.000 metreküp olacak 4 tank daha inşa edeceğiz ve kapasitemiz 400.000 metreküpün üstüne çıkacaktır. T34 tankı ile birlikte olası bir İstanbul depreminde şehirdeki toplam Petrol Ofisi istasyon satışlarının 4 günü karşılanacak. Tank yatırımı motorin ithalatının azaltılmasında da sektöre öncülük edecek. Ayrıca bu kadar büyük kapasitenin tedarik güvenliğinin kesintisiz sağlanması için planladığımız bir diğer önemli projemiz -yeni iskele yatırımı- için çalışmalarımız da sürmektedir. Ayrıca tesisimiz içinde ülkemizin ve yakın coğrafyanın alanındaki en kapsamlı teknoloji merkezi Petrol Ofisi Teknoloji Merkezi (POTEM) de bulunuyor. 1.200 metrekarelik kapalı bir alanda kurulu POTEM, 6 milyon dolarlık yatırım değeri, son teknoloji cihazları ve uzman ekibi ile 1941’den bu yana benzersiz bilgi birikimi ve tecrübesi ile hizmet veriyor.  Bu merkezimizde yılda ortalama 150 bin adet test gerçekleştiriyoruz. Uzman Türk mühendisler tarafından uluslararası standartlarda ürün, hizmet ve inovasyonlar geliştirilen merkezde aynı zamanda yurt içi ve yurt dışı akredite test metotları kullanılıyor.  POTEM başta kamu kuruluşları olmak üzere aralarında dünya devlerinin de bulunduğu yerli ve yabancı çok sayıda firmaya, Ar-Ge, kalite kontrol ve analiz hizmetleri sunuyor. 

Sayıları her geçen gün artan elektrikli araçların önümüzdeki süreçte pazarda çok daha büyük bir yere sahip olacağı öngörülüyor. Sektör lideri olan Petrol Ofisi grubu elektrikli araçlarla ilgili neler yapıyor?

2030 yılında yeni satılan binek araçların yüzde 20’siyle maksimum yüzde 50’si elektrikli olacak ve bu yeni araçlar mevcut araç havuzunda çok daha küçük bir oranda kalacak. Ağır vasıtalarda da içten yanma motorlar devam edecek. Elektrikli araçlar 2050 yılında madeni yağ ihtiyacının yüzde 8’ini etkileyecek. Tabii ki biz de bu değişimi görmezden gelmiyoruz. Sektör lideri olarak, her alanda olduğu gibi elektrikli araçlar için de bugünden yarına hazırız. Hızlı bir gelişim gösteren pazardaki beklentiler doğrultusunda biz de Petrol Ofisi Teknoloji Merkezimizde elektrikli araç (EV) serisi ürünlerimizi geliştirip, satışa hazır hale getirdik. Teknoloji merkezimiz POTEM’de geliştirilen ve elektrikli araçların özel ihtiyaçlarını en ideal şekilde karşılayan bu ürünleri, Derince’deki fabrikamızda üreteceğiz. Bu gelişimin, pazarın ihtiyaç duyduğu elektrikli araç ürünlerinin ithal edilmesi yerine yerli üretimle karşılanmasına olumlu katkısı olacağına inanıyoruz. Diğer yandan bu değişimin altyapı çalışmalarını yapıyor, elektrikli araçların en büyük sorunu olan şarj ve menzil sorununa çözüm getirmeyi hedefleyen hızlı şarj istasyonlarımızı kuruyoruz. Türkiye geneline yayacağımız şarj istasyonlarımız, adeta şehir içlerinde sıkışıp kalmış elektrikli araçların, şehirlerarası yollara çıkabilmesine olanak tanıyarak, bir anlamda onları özgürleştirecek. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde Borusan EnBW Enerji Grubu ile çok önemli bir iş birliğine imza attık. İş birliğimiz kapsamında Borusan EnBW tarafından kurulumu yapılacak yüksek hızlı elektrikli şarj istasyonları Türkiye genelinde Petrol Ofisi ağındaki 2 binden fazla lokasyonda misafirlerimizin hizmetinde olacak. İlk 5 yılda 1 milyar TL’den fazla yatırımın yapılacağı proje, Türkiye’deki elektrikli araç şarj ağı alanında yapılan en önemli iş birliklerinden biri olma özelliğini taşıyor. İstasyonlarımızda kullanılacak yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynağı sertifikalı yüksek hızlı şarj cihazları ile elektrikli araçların bataryaları maksimum 30 dakika içinde doldurulabilecek. Şarj hizmetinin verileceği istasyonlar trafik yoğunluğu, üniteler ve istasyonlar arası mesafe ve müşterilere sunulan ek hizmetler gibi kriterlere göre önceliklendirilerek belirlenecek. Borusan EnBW Enerji tarafından sağlanacak, Türkiye’deki bütün elektrikli araç sahiplerinin kullanımına açık olacak yüksek verimli hızlı şarj istasyonlarının Petrol Ofisi’nin yaygın istasyon ağında konumlandırılması sayesinde kullanıcıların menzil endişesi de ortadan kalkacak.

Petrol Ofisi, 2030 yılına kadar emisyonlarını yüzde 42 azaltmayı ve 2050 yılında karbon net sıfır olmayı taahhüt etti. Bu hedefinize ulaşmak için nasıl bir stratejiniz bulunuyor? 

Petrol Ofisi Grubu olarak bir akaryakıt dağıtım şirketi olmanın ötesinde enerji altyapı grubuyuz. Enerji ekseninde altyapı ve insana dokunan her türlü yatırımı, değerlendirilmesi gereken birer fırsat olarak görüyoruz. Bir yandan mevcut ürün teknolojilerine yatırım yaparken bir yandan geleceğin enerjilerine yatırım yapıyoruz. Bu kapsamda sürdürülebilirlik teması üzerine ilk kırılımımız olan net sıfır hedefimizi açıkladık. 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve Kapsam 2 sera gazı emisyonlarını yüzde 42 oranında azaltmayı, 2050 yılına kadar ise net sıfır olmayı taahhüt ettik. Karbonsuzlaşma yönündeki çalışmalar geleceğe yatırım bilincinin en önemli önkoşullarından biri. Net sıfır hedefi yönünde attığımız tüm adımlar, sadece şirketimiz ve sektörümüzün için değil aynı zamanda ülkemizin 2053 yılına kadar net sıfır hedefine ulaşma yönündeki uzun vadeli hedefine doğru atılmış adımlar. Bu çerçevede tüm iş kollarımızda sürdürülebilirlik odağımızı artırıyoruz. Üyesi olduğumuz Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) “2050’ye Kadar Net Sıfır Karbon Emisyonu” kararı doğrultusunda sürdürülebilir havacılığı destekliyoruz. Bu çerçevede 2022 yılının mart ayından bu yana Türkiye’nin önde gelen havayolları tarafından işletilen uçaklara sera gazı emisyonlarını yüzde 80'e kadar azaltan sürdürülebilir havacılık yakıtı Neste MY Sustainable Aviation FuelTM (SAF) ikmalini gerçekleştiriyoruz. Bu alandaki ikmal hacmimizi 2023'te 3 kat, 2024 yılında ise 10 kata kadar artırmayı hedefliyoruz. Bunların yanında lideri olduğumuz denizcilik sektöründeki PO Marine markamızla IMO 2020 kriterleri kapsamında Türkiye’deki ilk yeni nesil denizcilik yakıtı Very Low Sulfur Oil (VLSFO) ikmalini de yaptık. Ayrıca net sıfır politikamızı ürün geliştirme süreçlerine de mutlaka yansıtmaya çalışıyoruz. Bunların yanı sıra Active-3 teknolojili V/Max yakıtlarımız, özel formülasyonları ile ekolojik ve ekonomik kazanımlar sağlıyor. Türkiye’nin ilk ve öncü projesi olan PO/Gaz’da da yakıt kalitesi ve tam dolum konularında yüzde 100 garanti sunan Yakıt Emniyet Sistemi – YES ile de tüm dünyada temiz enerji olarak kabul edilen LPG’nin yani otogazın kullanımını destekliyor, yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Diğer yandan madeni yağ kategorisinin lideri olarak da Sıfır Atık projesinin öncü paydaşları arasında yer alıyoruz. Petrol Ofisi Grubu olarak, elektrikli araç teknolojilerini de destekliyoruz. Borusan EnBW Enerji ile Türkiye’deki mevcut elektrikli araç şarj istasyon parkını genişletmek üzere yaptığımız anlaşma da bu stratejimizin bir yansıması. Bu proje sayesinde istasyonlardaki her şarj noktası aynı zamanda yaklaşık 4 bin 500 ton karbon salınımını da engelleyecek. Bununla birlikte s-POwer girişimimizle mülkiyetimizde bulunan tüm istasyonlarda madeni yağ fabrikamızın çatısında, terminallerimizin arazilerinde güneş panelleri de kurarak karbon ayak izimizi azaltıyoruz. 

İstasyonlarınızın çatısına kurduğunuz güneş enerji santralleriyle ilgili bilgi verebilir misiniz? Bu çalışma çok önemli ve güzel sonuçlar doğuracaktır. Şimdilik kaç istasyonunuzda güneş panelleri bulunuyor? 

Güneş enerjili istasyon projemiz şu an 13 istasyon ile sürüyor. Proje dahilindeki istasyonlarımız elektrik ihtiyaçlarının tamamına yakınını güneş enerjisinden karşılamanın yanı sıra ürettikleri fazla enerjiyi de şebekeye veriyor. s-POwer projesinde yer alan bu 13 istasyondaki sistem ile yılda 800 tonu aşkın karbon salınımının önüne geçiliyor. 

2024 yılıyla ilgili iş gündeminizi paylaşabilir misiniz? Yıl sonunu nasıl kapatmayı hedefliyorsunuz? 

Öncelikle 2023 yılı bizim için kara, hava ve denizde geleneksel liderliğimizi daha da sağlamlaştırdığımız, ülkemizin enerji koridoru konumunu güçlendiren altyapı ve yenilikçi teknolojilere yatırım yapmayı sürdürdüğümüz, yarattığımız ölçek ekonomisi ile ülkemizin sürdürülebilir büyümesine katma değer sağlayan girişimler yaratmaya devam ettiğimiz, özetle yeniliklere imza atarak birçok “en”i gerçekleştirdiğimiz bir yıl daha oldu. Petrol Ofisi Grubu olarak paydaş ve tüketici deneyimini iyileştirmek amacıyla stratejik bir dönüşüm yolculuğuna çıktık. Artık bir akaryakıt şirketinden bir enerji altyapı ve grup şirketine dönüşüyoruz.  Cumhuriyetimizin 100. yılı itibarıyla eriştiğimiz 2 binden fazla istasyonu, 1.400 köy pompası, sınır kapılarında yer alan ikmal noktalarımız ile Türkiye’nin en büyük perakendecilerinden ve 200 milyar TL’yi bulan ciromuzla ülkemizin en büyük özel şirketlerinden biriyiz.  2024 yılına dair gündemimizde ise tabii ki madeni yağlar önemli bir yer tutmaya devam edecek. Madeni yağ, ülkemizin önemli ihracat kalemlerinden biri. Mevcut konjonktürde, kimsenin hiçbir ülkeye yatırım yapmadığı ortamda bile, biz bundan iki yıl önce ABD merkezli Chevron ile esas ürünü olan Texaco markalı madeni yağlarının ABD dışında ilk defa Türkiye'de üretimi konusunda anlaştık. Bu ürünler Türkiye'de, ABD’deki standartlarda Petrol Ofisi Grubu tesislerinde üretiliyor. Petrol Ofisi’nin Türkiye’nin ekonomisine değer katan çalışmalarını genişleterek devam etmeyi öncelikli hedef olarak seçtik. Diğer yandan sadece bir akaryakıt dağıtım şirketi olma kimliğimizden bir enerji altyapı şirketine dönüşme yolculuğundan teknolojiye ve Ar-Ge’ye yatırımlarımız da sürecek. Ürettiğimiz teknolojiyi iştiraklere ihraç eder duruma geldik. Amazımız, Türkiye’yi bir mükemmeliyet merkezi haline getirebilmek.  Bunu yapabilirsek Petrol Ofisi Grubu olarak hem ülkemizin stratejik çıkarları hem kendi şirketimizin globalleşmesi adına çok önemli mesafe kaydedebiliriz. Sonuç olarak 82 yıldır olduğu gibi bugün ve gelecekte de trendleri dikkate alarak yenilikler yapmaya, ihtiyaçları kesintisiz bir şekilde karşılamaya, halkımızın her şart altında yanında olmaya ve ülkemizin daha aydınlık yarınlara ulaşması adına üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye kararlıyız. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümünü gururla kutlarken Cumhuriyetimizin yeni yüzyılının bizlere sunacağı eşsiz fırsatlarla dolu gelecekte de ülkemiz için bir güç merkezi ve istikrar örneği olmaya devam edeceğiz.