Japon otomobil üreticisi Toyota, ülkedeki üretimden tamamen lojistik operasyonlara geçiş stratejisinin bir parçası olarak “Avustralya'daki en gelişmiş otomotiv dağıtım merkezi” olarak tanımladığı merkezi devreye aldı. Yeni Toyota Parça Merkezi (TPC), Batı Sidney'de gelişmekte olan bir sanayi merkezi olan Kemps Creek'te bulunuyor ve şirketin şu anda Avustralya'da faaliyet gösterdiği dört şirketten biri. Yeni iki katlı, 44.000 m2'lik tesis aynı zamanda en gelişmiş olanı ve Toyota'nın ülkedeki depolama operasyonlarına malzeme taşıma teknolojisinde daha yüksek bir teknik gelişmişlik düzeyi getirmekte. Özellikle, şirketin parçaları tesiste taşımak için ilk kez bir otonom akıllı araç filosu (AIV'ler) kullandığını görecek.
MOBİL ROBOTLARDA DEPO VERİMLİLİĞİ
Depolama için otonom akıllı araç filosu, parçaların elle taşınmasını azaltır. AIV'ler, insanlarla güvenli bir şekilde çalışacak, iş için en iyi yolu seçecek veya önceden belirlenmiş yolları takip edecek zekaya sahip olacak şekilde tasarlanıyorlar. Daha yalın ve daha verimli bir depo elde etmek için süreçlerdeki taşımayı, başka bir deyişle katma değeri olmayan tekrar eden işleri azaltmaya yardımcı oluyorlar.
Tesiste dolaşan AIV'ler, 50 kg'a kadar yük taşıyabilen ve saniyede bir metre hızla hareket edebilen beş adet Omron LD-90 mobil robottan oluşuyor. Parçalı plastik kasaların kolayca alınabilmesi ve daha sonra sabit konveyörlere aktarılabilmesi için tam entegre rulo kapaklarla donatılmışlar. Güvenlik önlemleri, robotların müzik çalarak varlıklarını sesli olarak bildirmeleri veya 'ileri gitme', 'geri gitme' ve 'uzak durma' gibi sözlü güvenlik uyarıları için programlamayı içeriyor.
Yük taşıma yeteneğinden ziyade, özerklik ve esneklik, bu AIV'lerin gerçek parolaları. Makineler, her bir yolculuk için en uygun rotayı belirlemelerine olanak sağlayacak kadar yerleşik işlem gücü taşıyor ve tek bir şarjla 15 saate kadar çalışabiliyor. Hepsi Sysmac Studio otomasyon yazılımı tarafından kontrol edilen Omron'un NJ ve NX kontrolörlerini , HMI/SCADA yazılımını ve ayrıca değişken hızlı sürücüleri ve güvenlik sistemlerini içeriyorlar.
Ayrıca yeni sistem, Toyota'nın 2016 yılında tercih ettiği endüstriyel Ethernet uygulaması olarak seçtiği EtherCAT endüstriyel fieldbus teknolojisine sahip. Böylece dünyadaki tüm yeni tesisleri aynı sisteme sahip olacaktır. Ayrıca, sistemin tek bir işletme yöneticisi filo denetleyicisi aracılığıyla yüze kadar AIV'yi destekleyebilmesi sayesinde sonraki daha büyük gereksinimlere karşı geleceğe yönelik koruma sağlanır. Kurulum, ortamda herhangi bir değişiklik olmaksızın otonom olarak çalışan birden çok LD'yi gösterir, hiçbir fiziksel kılavuz kullanılmaz.
TOYOTA YENİ SİSTEMDEN MEMNUN
Toyota'ya göre, yeni tesiste Toyota ve Lexus araçları için 128.000'den fazla bileşen bulunuyor ve her gün yaklaşık 27.000 parça sevk ediliyor. Toyota'dan bir sözcü, "Hem ticari hem de binek tüm araçlarımız için bir dizi yerel ve denizaşırı tedarikçiden parça ve aksesuar alınıyor" diyor. Bayilikler, Toyota'nın yeni tesisindeki parça depolama verilerine erişebiliyor, böylece gerekli bir parçanın mevcut olup olmadığını hemen öğrenebiliyorlar.
Bayilere teslim edilmek üzere farklı parça partileri, belirli giden sevkiyatlara doğru parçaların atandığını doğrulamak için tekrar tekrar elde taşınan tarayıcılar kullanılarak merkezi olarak harmanlanır. Bu bilgi, giden teslimat kamyonunun sürücüsüne tüm teslimatların içeriğini teyit eden ve aynı anda bayilere iletilen bir belge düzenlenerek doğrulanır.
Teslimat talepleri, depolama operasyonları için Japonya'da Toyota tarafından geliştirilen tescilli bir yazılım sistemi kullanılarak çevrimiçi bir sipariş sistemi aracılığıyla yapılıyor. Bu, Toyota'nın "doğru parça, doğru yer, doğru zaman" olarak tanımladığı metodolojiyi uygulamak için kullanılır ve parçaların tam gerektiği gibi kontrol edilmesini, paketlenmesini ve alıcıya gönderilmesini sağlar. Bunu kolaylaştırmaya yardımcı olmak için bir ilerleme kontrol panosu, her bir siparişin durumunu ve operasyonel performansını görüntüler.
Toyota, bu depolama sisteminin, standart günlük stok siparişleri için talebin alınmasından itibaren iki gün içinde alınan bileşenlerin çoğunluğu ile parçaların verimli bir şekilde işlenmesini ve gönderilmesini sağladığını bildiriyor.
