Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat kapsamında hayata geçireceği Eko-Tasarım Tüzüğüne uyum sağlamanın ihracat için bir zorunluluk olduğunun farkında olan Türk mobilya sektörü, çevre dostu, sürdürülebilir ve yenilikçi tasarımların geliştirilmesine yönelik yeni bir iş birliğini hayata geçirdi.
Bu kapsamda Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği ile Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu (ETMK) İzmir Şubesi tarafından düzenlenen “Design2Prototype: Mobilya Eko-Tasarım Çalıştayı”, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Akdeniz Akademisi’nin desteği ile 4-5 Ekim 2025 tarihlerinde Tarihi Bıçakçı Han’da gerçekleştirildi.
Sanayicileri, tasarımcıları ve öğrencileri bir araya getiren çalıştayda, üretim yapmaya uygun çevreci mobilya tasarımları geliştirildi. Beş mobilya imalatçısı ve ihracatçısı, beş profesyonel tasarımcı ve endüstriyel tasarım öğrencilerinden oluşan ekipler, sürdürülebilir malzeme kullanımı ve döngüsel ekonomi ilkeleri doğrultusunda yenilikçi projeler ortaya çıkardı. Toplamda 13 tasarım ortaya çıkarken, bu projelerin prototiplerinin 3 hafta içinde üretileceği ve Tarihi Bıçakçı Han’da sergileneceği bildirildi.
YEŞİL ÜRÜN PASAPORTU ZORUNLU HALE GELECEK
Eko-Tasarım Çalıştayı'na ilişkin bilgi veren Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Mobilya Çalışma Komitesi Başkanı Müjdat Kemer, Eko-Tasarım tüzüğünün Avrupa’da uygulanmaya başladığını ve 3 yıllık bir geçiş döneminin olduğunu, bu geçiş döneminin sonunda ise Avrupa’ya mobilya ihracatı için yeşil ürün pasaportunun zorunlu hale geleceğine dikkat çekti.
Bu uygulamayı, “Yeşil ürün pasaportu dediğimiz bu ürünün nasıl üretildiği, ne kadar ömrü olduğu, nasıl tamir edileceği ile ilgili ve en son nasıl bertaraf edileceğiyle ilgili tüm bilgilerin karekodda yer aldığı bir sistem” diye tarif eden Kemer, “Bu sisteme sahip olmayan firmaların Avrupa Birliği’ne ihracatları söz konusu olmayacak. Mobilya sektörümüz Eko-Tasarım sistemine henüz hazır değil en büyük sıkıntılarımızdan birisi bu. Sektör bunun farkında değil üzücü olan tarafı da bu. Avrupa’ya ihracatta bir an gelecek sıkıntıyla karşı karşıya kalacağız. İnsanlar zannediyorlar ki, ISO 9000 belgesi gibi bir belge. Bu bir belge değil şirketin yapısıyla ilgili bir konu. Şirket dijitalleşmeden ürün pasaportuna sahip olması mümkün değil. Yeşil ürün pasaportu ürünlerin Avrupa’da serbestçe dolaşması imkanını sağlıyor. Bizim için çok büyük bir fırsat ama kurallara uymak ve bu tür etkinlikler yaparak bilinç düzeyini artırmamız gerekiyor. Eko-tasarıma uygun ürün konusu İtalyanlar içinde geçerli, Hollandalılar içinde, İspanyollar içinde var. Çalıştayları da bu hedefe ulaşmak için sık sık yapmak istiyoruz. Bizim tasarıma ve yeniliklere şiddetle ihtiyacımız var. Bunları yapan firma risklerle karşılaşabilir ama yapmayan kesinlikle batar. Bu maddi yatırımda gerektiren bir konu teknoloji. Elimizden geldiğince sektörü uyarmaya çalışıyoruz” diye konuştu.





