Jenesis Genel Müdürü Fatih Savaşkan, yeni dönem hedefleri ve stratejilerini anlattı. Üretim kapasitesini artırmak için daha büyük bir fabrika yatırımını rafta beklettiğini belirten Savaşkan, “Dünyada ve Türkiye’de oluşan ekonomik belirsizliklerden çıktığımızda bu yatırımı gerçekleştirerek kapasitemizi 3 katına çıkartmayı hedefliyoruz. Dünyada ekonomi düzelmeye başladığında bekletilen yatırımların hızlı bir şekilde gerçekleştirilmeye başlanacağından dolayı 2025 yılında siparişlerde bir pik yaşanabileceğini düşünüyoruz. Bu yüzden de pazar çeşitliliğimizi artırmaya çalışacağız. Henüz giremediğimiz ülkelerle iletişimi artırmak ve yeni partnerler bulmak başlıca hedeflerimiz olacak” dedi. 

Hizmet verdiğiniz sektörde yeni gelişen teknolojilerden bahsedebilir misiniz? 

Jenesis olarak yeni teknolojilerimizi geliştirirken değişen müşteri beklentilerine göre seçici davranıyoruz. Geçmişte sorun çıkartmasın ve üretimi aksatmasın yeterli şeklinde bir yaklaşım vardı. Ancak son 10-15 yılda ülkemizdeki seminer ve eğitimlerin artması, enerji verimliliği ve iş güvenliğine daha fazla önem verilmesinden dolayı beklentiler de değişmeye başladı.

Son yıllarda buhar kazan dairelerindeki en önemli beklenti yüksek verimle çalışmasıdır diyebiliriz. Eskiden verime bakmaksızın durmadan çalışmak yeterliyken şimdi yüksek verimde durmadan çalışabilmek isteniyor. 

Benzeri şekilde iş güvenliğinden dolayı iş ve işçi sağlığı, sürdürülebilirliğin sağlanması gibi önceliklere bağlı olarak patlayan klasik kazanlardan uzaklaşma ve patlama riski olmayan dizaynların tercih edilmesi söz konusudur. Jenesis de patlama riski olmayan endüstriyel su borulu buhar jeneratörleri konusunda yaptığı Ar-Ge çalışmaları sonucunda son 5 yılda açık ara lider konumuna gelmiştir.

Ayrıca son kullanıcılar pandemi sonrasında esnek kapasitelerde ve zamanlarda çalışırken verimin düşmemesini de önceliklendirmeye başladılar. İhtiyaca göre yüksek kapasiteli ve ilk çalıştırma süreleri 1 saat civarında olan klasik kazanlar her gün açılıp kapanan kazan dairelerinde artan yakıt fiyatları ile birlikte oldukça yüksek maliyetler oluşturdular. Bunun yerine 4-5 dakikada buhar üretebilen ve küçük modüllerden oluşan kaskat sistemler tercih edilmeye başlandı.

Biz de bu beklentileri karşılayacak teknolojik geliştirmeleri sağladık ve yıllardır bu çözümleri müşterilerimize sunuyoruz.

Üretim kapasitenizi anlatabilir misiniz? Yakın zaman içerisinde gerçekleştirdiğiniz makine yatırımı sayesinde nasıl avantajlar sağladınız? 

Üretim kapasitemizi artırmak için daha büyük bir fabrika yatırım planımız rafta bekliyor. Dünyada ve Türkiye’de oluşan ekonomik belirsizliklerden çıktığımızda bu yatırımı gerçekleştirerek kapasitemizi 3 katına çıkartmayı hedefliyoruz.

Diğer taraftan son 3 yılda mevcut fabrikamızda yaptığımız iyileştirmeler ile üretim kapasitemizi yüzde 50 artırmayı başardık. 3 yeni makine aldık ve bu makinalar hem daha hızlılar hem de IE3 motorları sayesinde daha verimliler. Yüksek hızları sayesinde de üretim süremiz kısaldı ve daha çok üretimi daha kısa sürede yapılabilir hale getirdik.

Bütün bu çalışmaları yaparken kendi imkanlarımız ile ürettiğimiz bazı ürünleri de konusunda uzman dış kaynaklardan temin etmeye başladık. Asli işleri bu ürünleri üretmek olan konusunda profesyonel firmalara işler aktarıldı ve hem zamandan tasarruf edildi hem de ürün kalitesi korunmuş oldu.

Elektrikli buhar jeneratörleri ve hidrojeni entegre etme konusunda nasıl bir yol aldınız? Bu proje üzerinde çalıştığınız zamanlar teknolojinin henüz pahalı olduğunu konuşuyorduk. Bugün geldiğimiz noktada daha avantajlı hale geldiğini söyleyebilir miyiz? 

Elektrikli buhar üretimi halen çok pahalı. Doğalgaz ile kıyaslandığından yaklaşık 3,5-4 katı daha fazla enerji bedeli ödemeniz gerekiyor. Ancak 2 nedenden dolayı dünyada az da olsa elektrikli buhar üreticisi talebi oluşmaya başladı. İlk sebep müşterilerine biz çevreci yakıtlar kullanarak ürün üretiyoruz demek isteyen dünyanın önde gelen büyük firmaları enerji maliyetine bakmaksızın elektrik kullanmayı tercih edebiliyorlar. Belki üretim maliyetleri biraz artsa da ürün satışını da çevre dostu firma sloganıyla artırmayı planladıklarını görüyoruz. Diğer sebep de yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi yapan firmaların elektriği nispeten ucuza mal etmeleri veya artık kapasiteleri olmaları durumunda elektrikli buhar üretimini tercih edebiliyorlar.

Elektrikli buhar üreticileri içerisinde stok su olmasından dolayı patlama riski olan ve elektrikli rezistans arızaları nispeten çok olan sistemlerdir. Bu yüzden piyasada kullanılan elektrikli buhar jeneratörü ifadesi müşterilerde patlama riski olmayan güvenli sistemler imajı uyandırabilmektedir. Dünyada da genel uygulama elektrik rezistanslarının stok su hacmine koyulması şeklinde daha çok skoç tip buhar kazanı dizaynındadır. Bu yüzden daha doğru ifadeyle elektrikli buhar kazanı ifadesi kullanılmalıdır. 

Jenesis olarak su borulu patlama riski olmayan gerçek elektrikli buhar jeneratörleri üzerinde çalışmalarımız devam etmektedir. 2024 yılı içinde satışa sunmayı planladığımız bu sistemler yine 4-5 dakikada buhar üretebilen, patlama riski sıfır olan yüksek verimli sistemler olacaktır.

Hidrojen de bilindiği gibi yüksek elektrik tüketimi ile üretilebilmektedir. Bu yüzden teknolojik olarak yüzde 100 hidrojen yakan bir sistem kurulumuna hazır olsak da hem ilk yatırım maliyetinin hem de işletme maliyetinin yüksekliğinden dolayı henüz bu sistemlerin kullanımı makul olmamaktadır. Ancak teknolojinin sürekli gelişmesi ve daha ucuza hidrojen üretimi imkanlarının oluşması durumunda Jenesis olarak hidrojenli buhar üretimi konusunda çalışmalarımızı tamamladık ve hazır bir şekilde bekliyoruz.

İhracat konusunda Avrupa ve Amerika’nın beklentilerine yoğunlaşmıştınız. İhracata yönelik çalışmalarınız nasıl ilerliyor? Hedeflediğiniz yeni pazarlar hakkında bilgi verebilir misiniz? 

Hedef pazarlarımızda maalesef küçülme yaşanan bir döneme girdik biliyorsunuz. Bu yüzden talepler de düştü. Aksine Ortadoğu Arap yarımadası ve Afrika tarafından daha çok talep almaya başladık. Rusya, Belarus tarafından da savaştan dolayı talepler geliyor. Dünya bir değişim içerisinde ve bu değişim planlarımızı değiştirmemize sebep olacaktır.

Enerji başta olmak üzere tüm sektörler verimlilik konusuna odaklanıyorlar. Siz verimlilik kavramını nasıl değerlendiriyorsunuz? Yüksek verim sağlamak için nasıl çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? 

SAMSUN’DA GES KURULUMU TAMAMLANDI SAMSUN’DA GES KURULUMU TAMAMLANDI

Buhar kazan dairelerinde başlıca enerji tasarruf yöntemlerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

1-    Atık baca gazından geri kazanım 
2-    Atık flaş buharın geri kazanımı
3-    Buhar üreticinin ilk çalıştırma maliyetinin düşürülmesi
4-    Verimli yanma için yüksek teknolojik ve oransal brülörün kullanılması
5-    Baca gazı değerlerini anlık olarak ölçüp brülör yanma verimini anlık olarak ayarlayan trim sistemlerinin kullanılması
6-    Atık blöf suyunun ve flaş buharının enerjisinin geri kazanımı 
7-    Düşük kapasitelerde de yüksek verimde çalışabilecek şekilde kapasite bölünmesi ile kaskat çalışabilme imkanı sağlanması
8-    Besi suyu kalitesinin sürekliliğinin sağlanması ve ısı transfer yüzeylerinin sürekli temiz olduğundan emin olunması

Son dönemde yer aldığınız projeler hakkında bilgi verebilir misiniz? Uygulama örneklerinde öne çıkan avantajlarını ve verimlilik çıktılarını paylaşabilir misiniz? 

Birkaç örnekle yukarıda bahsi geçen sebeplerden bir veya birkaçından dolayı kazan dairelerinde Jenesis yeni teknolojik HUB sistemini tercih edenlerden bahsedebiliriz.

Kimya sektöründe ülkemizin önde gelen bir firması mevcutta kullandığı 12 t/h skoç tip buhar kazanının düşük kapasitelerde düşük verimle çalışmasından, patlama riski olmamasından ve yedeğinin bulunmamasından dolayı 2 set 6 t/h modülü olan Jenesis HUB sistemi kurdu. Böylece hem yedekleme sorununu çözdü hem de kendisini 850 kg/h’e kadar oransal bantta kısabilen ve yüzde 95 verimde kalabilen bir sisteme sahip oldu. 

Bir diğer müşterimiz de tekstil sektöründendi ve ilk etapta yatırımının yüzde 30-40 kadarını yapmayı, 3-4 yıl içinde fabrika çalışıp kazandıkça yatırımını da yüzde 100’e tamamlamayı ve belki de işin durumuna göre planlanan kapasitenin de üzerine çıkmayı düşünüyordu. Yüzde 100 planlanan kapasite için gereken pik çekişlerde 15 t/h’lik buhar ihtiyacı vardı. Kazan bir kez yapılan ve pahalı bir yatırım olduğundan dolayı da 20 t/h’lik bir kazan almak için satınalma yapmaya çalışıyordu. Yüksek maliyetinden dolayı yedek kazan koyma imkanı da yoktu. Jenesis ile fuarda tanıştı ve kendisine HUB sistemimizden bahsettik. Şu anda 2 set 4 t/h modül kurulumunu yaptı. İleride kapasitesi arttıkça 4 t/h modüllerden gerektiği zaman gerektiği kadar ilave edecek. Eğer yatırım yapmazsa bu şekilde devam edecek, eğer satışları beklediğinin üstünde olursa da bu sefer 5 tane 4 t/h modül ile 20 t/h kapasiteye çıkacak, isterse yedek olması amacıyla 6. Modülü de koyacak şekilde kazan dairesi planını yaptı.

2024 yılıyla ilgili hedef ve projelerinizden bahsedebilir misiniz? 

2024 yılı dünya için de zor bir yıl olacak. Ülkemizin dünyadaki sıkıntılara ilave başka ekonomik sorunları da var. Beklentiler gerçekleşirse çok durgun bir 2024 yılı geçireceğiz. Bu yüzden büyüme hedeflerimizi şimdilik dondurduk. 2024 yılında daha çok Ar-Ge’si devam eden yeni sistemlerimize odaklanıp ürün kalitemizi, çeşitliliğimizi artırmaya çalışacağız.

Dünyada ekonomi düzelmeye başladığında bekletilen yatırımların hızlı bir şekilde gerçekleştirilmeye başlanacağından dolayı 2025 yılında siparişlerde bir pik yaşanabileceğini düşünüyoruz. Bu yüzden de pazar çeşitliliğimizi artırmaya çalışacağız. Henüz giremediğimiz ülkelerle iletişimi artırmak ve yeni partnerler bulmak başlıca hedeflerimiz olacak.