Başarı grafiğini her geçen gün arttıran Nil Tiritoğlu İnşaat ve Malzemeleri, bu yıl yedinci yılını kutluyor. Temelleri 2012 yılında Ankara’da atılan marka, genç bir ekipten oluşuyor. Kökeni Murat Tiritoğlu A.Ş’ye dayanan Nil Tiritoğlu İnşaat ve Malzemeleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Nil Tiritoğlu, firmalarını eskiyi ve yeniyi harmanlayarak kendi sektöründe örnek teşkil edecek, dürüst ticaret ve kaliteli hizmet anlayışını temel alacak yeni nesil bir firma düşüncesiyle kurduklarını belirtiyor. 

 “Yeni Nesil’de Fark Var” olan şirket sloganları hakkında bilgi veren Tiritoğlu, bu slogan ile şirketlerine taze kan geldiğini yani; yeni jenerasyonun iş başında olduğunu, bir kabuk değişiminin yaşandığını, dinamizmin egemen olduğunu vurguladıklarını açıkladı. 

Günümüzde hangi alanda faaliyet gösterildiği fark etmeksizin hızlı hareket edilmesi ve gelişmeleri yakından takip edilmesi gerekildiğini vurgulayan Tiritoğlu, güncel kalmanın önemine değindi. İnşaatın hızla geliştiğini hatırlatarak firmaların risk almamak için yeni malzemelere veya yeni teknolojilere sıcak bakmamasını söz konusu firmalar için risk olarak değerlendiren Tiritoğlu, “Bunun sonucunda birbirinden farkı olmayan bir sürü firma korkunç bir rekabet girdabında kaybolup gidiyor. Biz farklı olmayı, farkındalık yaratmayı seçtik. Firmamızı, biz ve diğerleri olarak ayrıştırdık. Yaklaşık yedi senedir kullandığımız “Yeni Nesil” sloganını bu sene 2019’da “Yeni Nesil’de Fark Var” olarak güncelledik. Toptan inşaat malzemeleri satan bir firma olarak biz sadece satış değil, proje detay çalışmaları da yapıyoruz.” Dedi.

Doğru ürünlerin, doğru detaylarda kullanılması için müşterilerine bilinçlendirdiklerini, uygulama yapacak ustaların konu hakkında eğitim almalarını sağladıklarını ifade eden Tiritoğlu, amaçlarının uzun ömürlü sağlık yapıların inşa edilmesi olduğunu vurguladı. Genç bir ekip olmalarının müşterilerine hızlı bir hizmet verebilmelerini sağladığını vurgulayan Tiritoğlu, bu konuda müşterilerine sağladıkları en önemli avantajın zaman olduğunu açıkladı. Para ile satın alınamayan zamanın ne kadar çok verimli kullanılması sağlanırsa müşterileriye o kadar faydalı olunacağını açıklayan Tiritoğlu, zaman açısından doğru ilerlemeyen her projenin yatırımcısının maliyet giderlerini artırdığu konusunda uyardı.  Firmalarının müşterilerine sundukları çözümlerin uygulaması kolay olması sebebiyle zaman kazandırdığını dile getiren Tiritoğlu, “Bunları yeni nesil inşaat malzemeleri olarak gruplandırıyoruz. Ayrıca mevcut olan yapı malzemelerinin gelişen teknoloji ile desteklenerek, yeni bir forma dönüştürülmesine de yeni nesil yapı inşaat malzemeleri diyoruz. İnşaat, ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri… Günümüzde herkesin zamanı kısıtlı ve herkes bir telaş içerisinde. Zamanı minimize etmenin en güzel yolu malzemeleri iyi tanımak ve sunmak. Yeni nesil bakış açımızı böyle özetleyebiliriz.”

Konuşmasında yalıtımın önemine değinen Tiritoğlu, dikey yapılanmanın berberinde getirdiği iddialı cephe tasarımlarına ve özgün mimari çizgilerine dikkat çekti. Cephe tasarımı, yapının karakterini görsel olarak tanımlamasının yanı sıra gün ışığından en verimli bir şekilde yararlanması, ısıtma, soğutma ve havalandırma maliyetlerini etkileyen faktör olması sebebi ile de tasarım sürecinin en temel, en kritik noktası haline geldiğini aktaran Tiritoğlu, “Yalıtım önemli bir konu ve artık yalıtımı sadece ısı yalıtımı olarak düşünmüyoruz. Yalıtım bir sistem olarak düşünülmeliyiz. Isı yalıtımı, su izolasyonu, ses yalıtımı ve yangın yalıtımı.” Dedi.

Yapının düşük enerji tüketimli bina haline getirilmesinin önemine değinen Tiritoğlu, ısıtma ve soğutma maliyetlerinin ülke bütçesindeki payına dikkat çekti. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı bir ülke olduğunu hatırlatan Tiritoğlu, “Ülkemizde enerjiyi döviz ile ithal ediyoruz ve enerjinin maliyeti dünyadaki tüm gelişmelerden etkilenebilecek kadar hassas bir yapıya sahip. Ayrıca global perspektiften bakacak olursak enerji ihtiyacı sınırsız, ancak kaynaklar sınırlı. Karbon salımı az olan yapıların artması küresel ısınmanın az da olsa kontrol altına alınması demek. Bu durumda yenilenebilir enerji üretimi, pasif evlerin yaygınlaşması konusu gündeme geliyor ki bu da cephe ve çatı sistemlerinin doğru tasarlanması büyük rol oynuyor. Tasarımın işlevsel haline gelmesini ben böyle yorumluyorum bir mimar olarak. Ülkemizde sadece yaşam kalitesi sunmak yeterli değil tabii, madalyonun diğer yüzünde uzun ömürlü ve sürdürebilir yapıların önemi gittikçe artmakta.”  diye konuştu. 

Ülkemizde binaların cephesinde çıkan yangın kazalarına dikkat çeken Tiritoğlu, cephe yalıtım malzemeleri tercih edilirken alev yürütmez özellikli olmasına dikkat edilmesi gerektiğini aktardı. İç mekanın hava kalitesinin yükseltmenin önemli bir konu olduğunun altını çizen Tiritoğlu, solunum yolu enfeksiyonu ve alerji gibi hastalıkların baş sebepleri arasında iç mekanda kullanılan malzemenin yer aldığına işaret ederek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ses yalıtım malzemelerinin doğru seçilmesi gerekiyor. Kaşındırmayan ve tozumayan malzemelerden olmalı. İnsan psikolojisi açısından gürültü kontrolü de önemli bir mevzu ancak yeni binalarda çok ciddi gürültü problemleri ile karşılaşabiliyoruz. Komşular birbirlerinin konuşma sesini bile duyuyor. İnşaat firmaları ek maliyet getiriyor diye maalesef bu detay yalıtımlara önem vermiyorlar. Son olarak su yalıtımı ki deprem bölgesinde yer alan ülkemizin tüm yapılarının en önemli ihtiyacı… Konuyu toparlamak gerekirse, canımızı emanet ettiğimiz yapıların tasarımı ve işlevselliği aslında yapının da sağlıklı olmasına temel oluyor.”