Çözüm sunduğunuz projelerden bahseder misiniz? 

Kudret Tuğla A.Ş. olarak bizim asıl pazarımız Ege Bölgesi ve İstanbul’dur. Bu bölgelerdeki birçok prestijli projede yer aldık ve almaya da devam edeceğiz. Kudret Tuğla kalitesi ve sunduğu hizmet ile daima her konuda öncü olmaya devam edecektir. Bize duyulan güven ile kompozit tuğlalar, mantolamaya uygun çeşitli ürünler, bazı bölgelerde mantolama gerektirmeden kullanılabilen özel belgeli ürünler ile sektörümüze hizmet vermeye ve özel çözümler sunmaya devam edeceğiz.

Gündeminizde yeni yatırım ya da ürün çalışması var mı veya olacak mı? Yeni dönem hedef ve planlarınızı öğrenebilir miyiz?

Sanayide yatırım bitmez elbette. Fakat son gelişmeler ve ekonomik göstergeler bizi ne yazık ki frenliyor. Sektörümüzün ciddi anlamda otomasyona dönmesi gerekiyor. Fakat bu yatırım rakamları çok yüksek olduğu için piyasalarda tam güven ortamı sağlanmadan başlamak risk taşıyor. İnşaat sektöründeki ciddi yavaşlama ve mevcut konut stoğu da bizi tekrar düşünmeye zorluyor. Fakat Türkiye nüfusu sürekli büyüyor ve biz bu durumun geçici olacağını düşünüyoruz. Biliyorsunuz ki kil ürünler üretim sırasında en az 900 C de pişerek inşaatınıza gelir. Bu nedenle kil ürünlerde pişme sırasında yanıcı hiçbir organik madde kalmadığı için yanma şansı yoktur. Zaten pişmiş kil ürünler A1 sınıfı yanmaz ürünlerdir ve diğer tüm duvar malzemelerine göre bu konuda üstünlükleri vardır. 2017 yılının son çeyreğinde Gebze’deki TSE yangın laboratuvarında yaptırdığımız deneylerde, tuğla duvarlar 180 dakikadan daha fazla yangına dayanmış ve yeni standarda göre sınıfı fazlasıyla geçmişlerdir. Aslında bir malzemenin yangına dayanıklı olması için 120 dk dayanabilmesi yeterlidir. Tuğlalar ve kiremitler böylece diğer tüm konularda olduğu gibi yangın konusunda da lider konumda olduğunu göstermiştir.  Bu dönemde özellikle akustik yönetmeliğinin devreye girmesiyle duvar malzemelerinin ses yutum katsayıları da çok büyük önem kazanmaya başladı. Tuğla ürünler burada yeniden kendini kanıtlamış ve diğer alternatif duvar malzemelerinden üstün olduğunu kanıtlamıştır. Özellikle ses yalıtım tuğlalarında 53,8 desibel gibi ülkedeki tek başına kullanımda en yüksek ses yalıtım değerini yakalamış bir ürünümüz var ki bu ürün testleri Gebze’de bulunan TSE Laboratuvarında 2019 yılında yapılmış bir deneyle kanıtlanmıştır. Burada uyarımız, 2017 yılında çıkan yönetmelik gereğince ses yutum katsayısı deneyleri sadece akredite ses laboratuvarlarında yapılmaktadır. Katalog değerleri de mutlaka bu deney sonuçlarını yansıtmalıdır. Bu konuda sektördeki tüm profesyonellerin dikkatli olmaları gerekmektedir.

Nitelikli projelerin hayata geçmesinde sektörünüzün rolü nedir sizce?

Dünyanın neresine bakarsanız bakın tuğla vb doğal kil ürünlere verilen önemi görüyoruz. Sağlamlığı, dayanıklı ve uzun ömürlü olması, bakım gerektirmemesi, göze hoş görünmesi ve birçok özel nedenle tuğla hem binaların hem de şehir alt yapılarının ana yapı malzemesidir. Hatta birçok Avrupa ülkesinde yer altına döşenen temiz su boruları bile sonsuz ömürlü olduğu için kilden üretilmektedir. Ülkemizde de tuğlanın gerektiği yerde olmadığını ve çok daha fazla alanda kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Hiçbir ithal girdisi olmayan ve binlerce yıl hiçbir yapısal değişikliğe uğramayan tuğla ve kiremit ürünler çok daha fazla kullanılmalı ve hak ettiği değer verilmelidir.

Dünya üzerindeki çatı ve cephe kaplama ihtiyacının her yıl artması bekleniyor. Siz sektörünüzün geleceğine yönelik ne öngörüyorsunuz?

Sektörel anlamda yaklaşık 1milyon kişiye kazanç kapısı olan tuğla ve kiremit üretimi diğer ülkelerde de olduğu gibi çalışan bulamama sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır. Ayrıca çalışanların maliyetleri de her geçen gün ciddi şekilde artmakta ve bizleri otomasyon yatırımlarına zorlamaktadır. Fakat asıl sorun bu yatırımların yapılmasının çok yüksek yatırım maliyetleri gerektirmesidir. Fakat ne olursa olsun çok da uzak olmamak şartıyla bu yatırımlar gerçekleşecek ve sektör gerektiği gibi gelişmeye devam edecektir.