Gündeminizde şu anda hangi projeler var?  Hedefleriniz neler?

Pendik’te 9 bin metrekarelik alan üzerinde hayata geçirdiğimiz 252 konut ve 15 ticari birimden oluşan 'Ondörtüç Pendik' projemizin satış ve pazarlama faaliyetlerini sürdürüyoruz. Projemizdeki daireleri, 281 bin TL’den başlayan fiyatlarla, yüzde 0.79 faiz oranı ve 180 ay vade avantajıyla yatırımcılarımızla buluşturuyoruz.Yatırımcı ile temas kurmak, onların bütçelerine uygun ödeme seçenekleri sunmak gibi satış ve pazarlamaya yönelik faaliyetlerin önemine inanıyoruz.
İnsay Yapı olarak Ondörtüç Pendik projemizde sadece yerli değil, yabancı konut yatırımcısına da hitap ediyoruz. Kampanyalarımızı buna göre oluşturuyor, mümkün olan en uygun ödeme koşullarını oluşturuyoruz. Bu da bizi avantajlı duruma getiriyor. Fiyatlarda artışa gitmiyor, gelen hammadde zamlarını ve artan inşaat maliyetlerini alıcıya yansıtmıyoruz. Bu çalışmalar da olumlu etki sağlıyor. Bu şekilde şirketler ellerindeki stokları eriterek yani yatırımlar üzerinde çalışabilir diye düşünüyoruz.
Sektörün yenilikçi bir markası olarak, yakın ve uzak vadede doğru lokasyon seçimi ve üst düzey yaşam alanları konseptini bir araya getirdiğimiz yeni projelerimizi yatırımcılarımızla buluşturmayı hedefliyoruz. Sadece bugünü değil yarını da öngören bir yaklaşımla ve güçlü finansal yapımızla hedeflediğimiz projeleri gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki dönemde de bu stratejiyle ilerleyerek, iç piyasada hissedilmeye başlanan canlanmaya destek olmayı planlıyoruz.

Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu düşünürsek sektörde nasıl bir yol izlenmeli sizce?

Elazığ’da yaşanan deprem, kentsel dönüşüm projelerinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu deprem gösterdi ki, depremde yaşanabilecek daha büyük felaketler için bir an önce önlem almak gerekiyor. Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu gerçeğini kabul ederek hızlıca ülke çapında kentsel dönüşüm hareketi başlatmak gerekiyor. Kentsel dönüşüm projelerini de şehir planlamalarının en büyük parçası olarak ele almak ve bu projelere öncelikle rant değil, can güvenliği açısından yaklaşmak gerekiyor. Kentsel dönüşüm projelerinin kentlerin ruhuna uygun mimari yapı açısından da değerlendirilmesini de ikincil olarak önemli buluyoruz.

Türkiye’nin yüzde 66’sı deprem açısından riskli bölgelerden oluşuyor. Nüfusumuzun yüzde 71’i bu bölgelerde yaşıyor. Genel olarak bakıldığında şu an acilen dönüştürülmesi gereken 6.7 milyon konut bulunuyor. Bunların 1.5 milyonunun 5 yıl içerisinde dönüştürülmesi planlanıyor. Bu önemli bir adım olsa da birinci derecede deprem riski taşıyan bölgelere öncelik verilerek, daha hızlı hareket edilmesi gerekiyor. Bu çalışmaların, sektörün tüm paydaşlarının desteğiyle daha hızlı bir şekilde gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bakanlığımızla güç birliği oluşturarak hızla tüm Türkiye’de dönüşüm seferberliği başlatılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yönde yapılacak her çalışmada İnsay Yapı olarak gücümüzü ortaya koymaya hazırız.