Kuşadası Körfezi’nde 4.8, hemen ardından Denizli’de 6.0 büyüklüğünde meydana gelen depremlerin, bölgede yaşayan halkta büyük korkuya yol açtığını ifade eden İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen, “Ülke olarak depremle yaşamayı öğrenmeli, güvenli ve kaliteli yapılaşma bilinciyle hareket etmeliyiz. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde korkmak yerine, yapıyı oluşturan ana elemanlar demir ve betonu ömrü boyunca koruyan su yalıtımına sahip binalarla depreme hazırlıklı olmalıyız” dedi. Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Başkanı Levent Pelesen,  deprem gerçeği ve yalıtım konusunda kamuoyunu bilinçlendirmek için faaliyetlerini aralıksız sürdürdüklerini belirtti. Pelesen, Türkiye’de büyük yıkıma neden olan ‘17 Ağustos 1999 Depremi’nin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen, yapıların depreme hala hazır olmadığını, ülkemizde güvenli ve nitelikli binaların sayısının hızla artırılması gerektiğini söyledi. 

BETONARME YAPILARIN SUDAN KORUNMASI ÇOK ÖNEMLİ

Ege Bölgesi’nde 8 Ağustos’ta yaşanan depremlerin bölgede yaşayan halkta büyük paniğe yol açtığını ve bu korkunun devam ettiğini ancak toplum olarak korkmak yerine su yalıtımına sahip binalarla depreme hazırlıklı olunması gerektiğini vurgulayan Levent Pelesen, şöyle konuştu: “Ülke olarak depremle yaşamayı öğrenmeli, güvenli ve kaliteli yapılaşma bilinciyle hareket etmeliyiz. 
Ülkemizin topraklarının %95’lik bölümü çeşitli derecelerde deprem kuşağında yer alıyor. Bu topraklarda can ve mal güvenliğini sağlayabilmek için alınması gereken en temel önlemlerin başında da uzun ömürlü ve depreme dayanıklı binalar inşa etmek geliyor. Yapıyı oluşturan ana elemanları (demir ve beton) ömrü boyunca koruyacak su yalıtımı uygulamaları, binalarda hayati önem taşıyor.