Hazırlayan: Yeşil Enerji & Çevre Bölüm Koordinatörü  Makine Yüksek Mühendisi Dr. Andaç Yakut

1. DAIKIN ÇEVRE VİZYONU 2050

2015 yılında imzalanan Paris Anlaşması bu yüzyılın ikinci yarısı için sera gazı emisyonlarının net sıfıra düşürülmesi ve küresel ısınmayı endüstri öncesi seviyelere kıyasla 2 ⁰C'den daha az ile sınırlama hedeflerini içermektedir. Paris Anlaşmasına paralel olarak Daikin de sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar net sıfıra düşürme hedefiyle Çevre Vizyonu 2050'yi hayata geçirmiştir. Bu Çevre Vizyonu 2050 yılına kadar güvenli, sağlıklı hava ortamları sağlarken sera gazı emisyonlarımızı net sıfıra düşürmeyi hedeflemektedir. Bu hedefi ürünlerimiz, çözümlerimiz ve havanın gücü aracılığıyla gerçekleştireceğiz.
 Ürünlerimizin tüm yaşam döngüsü boyunca ortaya çıkan sera gazı emisyonlarını azaltacağız. Ayrıca, sera gazı emisyonlarını net sıfıra azaltmak için paydaşlarımızla işbirliği içinde çalıştığımızdan toplumu ve müşterileri kapsayan çözümler üreteceğiz. IoT ve AI teknolojilerini ve açık çözümler kullanarak dünyanın hava çözümü ihtiyaçlarını karşılarken güvenli ve sağlıklı bir hava ortamı sunmayı ve aynı zamanda küresel çevre sorunlarının çözümüne katkıda bulunmayı hedefliyoruz.

Aşağıda net sıfır sera gazı emisyonuna giden yolun arkasındaki felsefe temel hatlarıyla açıklanmıştır.

2. DAIKIN’IN SOĞUTUCU AKIŞKAN POLİTİKASI

Her türlü ihtiyaca cevap veren mükemmel bir soğutucu akışkan yoktur. Soğutucu akışkan seçiminde enerji verimliliği, güvenlik, çevresel etki, maliyet etkinliği gibi birçok faktör detaylı olarak analiz edilmelidir. Soğutucu akışkanları değerlendirmede aşağıdaki en önemli 4 faktöre kısaca bakacak olursak:
 
Güvenlik: Ekipmanın tüm kullanım ömrü boyunca güvenlik bir zorunluluktur. Her uygulama türü için risk değerlendirmeleri detaylı bir şekilde yapılmalıdır.
Çevresel Etki: Ozon tabakasına zarar vermemelidir. CO2 eşd. cinsinden soğutucu akışkan şarj miktarını azaltmak önemlidir (kg x GWP) –  Bu HFC tüketiminin kademeli azaltılmasına katkı sağlayacaktır. Döngüsel ekonomi açısından geri dönüşüm ve yeniden kullanılma potansiyeli olmalıdır.
Enerji Verimliliği: Cihazın enerji verimliliğinin iyileştirilmesi için potansiye sahip olmalıdır. Ayrıca hem tam yük hem de kısmi yüklerde yüksek enerji verimliliği sağlamalıdır.
Maliyet Etkinliği: Kurulumu kolay ve ucuz olmalı, tüm sistemin işletme ve bakım maliyetinin düşürülmesine katkıda bulunmalı.
Üreticiler her bir uygulama için bütün faktörleri detaylı olarak değerlendirip en dengeli çözümü seçmelidirler.
3.  DAIKIN’IN HFC SOĞUTUCU AKIŞKANLARIN TÜKETİMİNİN KADEMELİ AZALTILMASINA YÖNELİK KAPSAMLI YAKLAŞIMI
Sektörde kendi soğutucu akışkanını ve kendi kompresörünü üreten tek firma olan Daikin’in önce F gaz Regülasyonu ile daha sonra Kigali Değişikliği ile gelen HFC’lerin kademeli azaltılmasına yönelik, soğutucu akışkanların neden olduğu çevresel etkiyi en aza indirmek için yaptığı kapsamlı eylemler aşağıda görülmektedir.


 
    F gaz Regülasyonu ile uyumlu olarak düşük GWP’ye sahip soğutucu akışkanlara geçiş: Doğru uygulamaya doğru soğutucu akışkanı seçmek önemlidir. Tüm uygulamalar için ideal tek bir soğutucu akışkan yoktur. Gelecekte mevcut HFC’lerin, yeni HFC’lerin ve HFC olmayan soğutucu akışkanların her birinin bir rolünün olduğu soğutucu akışkan seçiminde çeşitlilik olacaktır. Aşağıdaki tabloda Daikin’in bugün kullandığı soğutucu akışkanlar ve henüz araştırma safhasında olan soğutucu akışkanlar görülmektedir.
 

Örnek vermek gerekirse yaptığı araştırma ve geliştirme faaliyetleri sonunda en dengeli çözüm olduğu sonuca varan Daikin,  Dünya’nın ilk R32’li (GWP: 675) split klimasını 2012 yılında Japonya’da piyasaya sunmuş ardından multi split klima, ticari klima, ısı pompaları ve chiller için de bu soğutucu akışkanı geliştirmiştir. Ayrıca Daikin diğer cihazlarında düşük GWP değerlerine sahip HFO (Örn. R1234ze(E) GWP: 7) ve doğal soğutucu akışkanları da (Örn: CO2 GWP:1) kullanmaktadır.
    Soğutucu Akışkan Şarj Miktarını Azaltma: Örneğin split klimalarda R410A yerine R32 kullanıldığı takdirde soğutucu akışkan şarjı %30’a kadar azaltılabilir (model tasarımına bağlı olarak). Bu da CO2 eşdeğer biriminde %75’den fazla azalma demektir.

Başka bir örnek olarak Chiller cihazları verilebilir. Örneğin Micro-channel ısı değiştiricisine sahip bir Chiller’de soğutucu akışkan şarj miktarı en az %15 düşürülebilir.

    Düşük GWP’ye Sahip Soğutucu Akışkanların Geliştirilmesi: R32’nin yanısıra Creard*         R- 407H örnek olarak verilebilir. Bu soğutucu akışkan Daikin’in endüstriyel soğutma MT (orta sıcaklık) ve LT(düşük sıcaklık) uygulamalarında R-404A/507 için düşük GWP’li (GWP <1500) ve düşük maliyetli servis çözümüdür.

    Soğutucu Akışkanların geri kazanımını, ıslahını ve yeniden kullanımı yapmak: Daikin Europe 2018 yılında bir basın duyurusu ile soğutucu akışkanların geri kazanımı ve ıslahı ile ilgili yatırım yapma kararını duyurdu. İlk etapta Daikin, mevcut rotalarında geri kazanılan soğutucu akışkanların ıslahını gerçekleştirecek ardından diğer paydaşlarla bu rotaları genişleteceğini duyurdu.

2019 yılında ise Daikin Europe ıslah edilmiş soğutucu akışkanları cihaz üretiminde kendi fabrikasında kullanma taahhüdü ve bunu arttırma taahhüdü verdi. Bu sayede her yıl 150.000 kg'dan fazla yeni (kullanılmamış) soğutucu akışkan tasarrufu sağlanabilecek.
*Creard: Daikin’in düşük GWP’ye sahip ürünleri için kullandığı markanın adıdır.

Aşağıda Daikin’in Sürdürülebilir bir Soğutucu Akışkan ve Ekipman Yaşam Döngüsü sağlamadaki rolü açıklanmıştır.

 
4. HER TÜRLÜ İHTİYACA CEVAP VEREN BİR SOĞUTUCU AKIŞKAN YOKTUR

Her üretici uygulamaya ve pazarın ihtiyacına göre enerji verimliliği, güvenlik, maliyet etkinliği, yerel mevzuat ve standartları da dikkate alarak en dengeli soğutucu akışkan seçimini yapmalıdır. Daikin soğutucu akışkan seçiminde çeşitliliğe inanmaktadır ve bu yönde çalışmalarına devam etmektedir. Aşağıda Daikin’in soğutucu akışkan yönü özet olarak görülmektedir.