Artyol Mühendislik’in başarı hikayesini öğrenebilir miyiz?

Artyol Mühendislik, 1987 yılında İstanbul’da statik betonarme projeleri yapmak üzere bir mühendislik firması olarak kuruldu. 1993 yılında inşaat uygulama, 1994 yılında ise bina güçlendirme işlerine başladık. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin danışmanlığı ile ilk güçlendirme çalışmamızı, Kartal Maltepe’deki kooperatif binasında gerçekleştirdik. 1999 yılında meydana gelen Marmara depremi ile birçok insan, binalarında güçlendirme çalışmaları yaptırmak üzere firmamıza talepte bulundu. Bu tarihten itibaren işlerimizin yüzde 90’ını binaları güçlendirmek üzere, hem projelendirme hem uygulama faaliyetleri oluşturdu. 2010 yılında ise tarihi yapıları da güçlendirmeye başladık. Süleymaniye Camisi, Yavuz Sultan Selim Camisi, Topkapı Sarayı, Cunda Adası’ndaki Koç Müzesi gibi birçok önemli tarihi yapıyı depreme karşı güçlendirdik. Sivas-Samsun arasında yer alan 43 tarihi köprüde güçlendirme ve restorasyon çalışması gerçekleştirdik. Ben de Okan Üniversitesi’nde yüksek lisans programında ders veriyorum, ayrıca yüksek lisansımı kentsel dönüşüm üzerine gerçekleştirdim.
Artyol Mühendislik olarak işinde oldukça deneyimli olan proje grubumuzla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından “Tasarım Merkezi” ilan edildik. Üniversitelerle birlikte birçok deney projelerinde yer alıyoruz. Uygulama tarafında ise yine profesyonel ekibimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Profesyonel ekibimiz ile konut binalarını, sanayi ve tarihi yapıları güçlendirmek üzere proje ve uygulama hizmeti veriyoruz. 

Son günlerde art arda deprem yaşanıyor, ancak çok fazla nitelikli olmayan konut var. Binaların daha hızlı bir şekilde güçlendirilebilmesi için hangi adımlar atılmalı?

6306 sayılı “Kentsel Dönüşüm Yasası” kapsamında riskli yapıların yıkımı konusunda 2/3 çoğunluğunun karar alması yeterli iken, güçlendirme kararı için 4/5 çoğunluk sağlanması gerekiyor. Bu oran binaların güçlendirilmesini zorlaştırıyor. İstanbul’da 40 yaş üstü, yani 1980 ve öncesinde inşa edilmiş bina sayısı 262 bin. Bu, İstanbul’da şu anda 3,5 milyon insanın riskli binalarda yaşadığı anlamına geliyor. İBB’nin yaptığı araştırmaya göre 7,5 şiddetindeki bir depremde 490 bin binanın hasar göreceği, 52 bin binanın ise ağır hasar göreceği belirtiliyor. Bu kadar binayı yıkıp yeniden yapmak 10 yılda dahi mümkün değil; ancak güçlendirme çalışmaları ile çok kısa sürede bu binalar depreme karşı dayanıklı kılınabilir. Bu sürecinin hızlanması için binaların güçlendirilmesinde 2/3 çoğunluğunun kararı alınmalı. Daha fazla beklemek için zamanımız yok… Çok hızlı bir şekilde karar verip harekete geçilmeli. Öte yandan binayı yıkıp yaptığınızda KDV yüzde 1 iken, güçlendirdiğinizde KDV yüzde 18. Aynı şekilde bina güçlendirmesinde de KDV yüzde 1 olmalı. Bununla birlikte, kira desteği verilmesi gerekiyor. Bankalar konut kredisi veriyor, bu konut kredisi faiz oranında düşük faizli konut güçlendirme kredisi verilmeli. Bir binanın yıkılıp yeniden yapılması yaklaşık 2 yıl sürerken, 6 aylık bir güçlendirme çalışması ile insanlar çok daha kısa sürede güvenli yapılara sahip olabilir.