Mimar ve tasarımcıları, yapı ürünleri ve üreticileriyle ortak bir platformda buluşturan AURA-Focus konferans dizisi, cephe sistemi firması Reynaers Alüminyum Türkiye iş birliğinde cephe teknolojileri üzerine yeni bir etkinlik serisine başladı. Cephenin bir yapı elemanı olarak tarihsel perspektifle gelişiminin ele alınmasıyla başlayan etkinlik, mimari tasarım sürecinden uygulama tekniklerine, farklı coğrafyalardaki mimari çözümlerden enerji üreten teknolojilere kadar tüm yönleriyle uzmanlar tarafından incelenecek.

Üç konferanstan oluşan etkinliğin ilki “Yapıda Arayüz: Cephe” 19 Aralık’ta Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Mustafa Özgünler’i ağırladı. Herkesin katılımına açık ve ücretsiz olan etkinlikte sektör temsilcisi mimarlar, cephe danışmanları, yapı sektörü profesyonelleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. 

Konferansta cephenin köken incelemesi insanın doğa ile mücadelesi üzerinden ele alınarak cephenin gelişimi konuşuldu.
Cephe ilkel çağlardan beri dışarısı ile beden arasında çözümlenen korunaklı bir kabuk olarak var oldu. Bu kabuk şekil itibariyle insanın gelişimiyle birlikte kendini güncelledi. Kabukla kurulan ilişkinin irdelenmesi adına ilkel insanın yaptığı barınağın gelişim biçimleri ve hayvanların şekillendirdiği yuvalar arasında benzerliklere işaret edildi. Arıların geometrik biçim içerisinde, termitlerin toprağı üst üste yığarak, karıncaların toprağın altında, su samurlarının kanallar açarak inşa ettikleri yuva üzerine görseller ve inşa teknikleri sunuldu.

GÜNÜMÜZDE CEPHEYİ BELİRLEYEN ETKENLER KONUŞULDU 

Günümüzde cepheyi belirleyen doğal etkenleri ışık; açıklık ve kapalılıklar üzerinden, ısı; kaba inşaat üzerine gelen katmanların yoğunluğu, yangın; korunmamız gereken felaketlerle birlikte düşünülen dinamik bir öğe oluşuna dikkat çekecek biçimde zenginleştirildi. Geleceğin cephelerinin çevrenin uyarılarına eş zamanlı olarak cevap verebilecek dinamizme ulaşacağına dair bir gidişatta olunduğuna işaret ederek sonlandırıldı.