1992 yılında İstanbul'da kuruluşundan bu yana plastik sektörüne yönelik enjeksiyon makineleri, robot otomasyon sistemleri, hammadde yükleme sistemleri ve yardımcı yan ekipmanlar sağlayarak sektöre çözüm ortağı olan Tepro Makine Satış Mühendisi Oğuzhan Yılmaz, faaliyet gösterdikleri ana segmentlerden olan endüstriyel otomasyon sistemleri hakkında değerlendirmelerini paylaştı.
"KAYNAK YETERSİZLİĞİ OTOMASYONA ENGEL TEŞKİL EDİYOR"
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin otomasyon sistemlerinin birbirinden farklılık gösterdiğini belirten Yılmaz, öncelikli olarak gelişmiş ülkelerde otomasyonun, verimlilik ve rekabet artışı üzerinde endeksli bir hareket gösterdiğini belirterek şöyle konuştu: "Gelişmiş ülkelerde otomasyon, verimlilik ve rekabet artışı üzerine endeksli bir hareket gösterir. Genellikle otomasyon deyince verimliliği arttıran proseslerden bahsederiz ve iş süreçlerini de daha hızlı hale getirir. Bu ülkelerdeki şirketler de ileri teknolojilerle üretim maliyetlerini düşürerek daha geniş, global bir markete hitap eder ve rekabet güçlerini arttırabilirler bu sayede. İkinci olarak baktığımızda nitelikli iş, otomasyon demek; otomasyon demek yüksek eğitim, yüksek bilgi birikimi, mühendislik demek. Bu sayede de yüksek nitelikli işlere talebin arttığını görebiliriz. Bu ülkemizde de beyin göçü olarak tanımlayabiliriz. Onun dışında gelişmiş ülkelerde her zaman bu şekilde nitelikli işçilere talep açarlar ve bu sayede de dünya üzerinde nitelikli olarak gördükleri herkese bu imkanları sağlarlar.
Onun dışında sosyal olarak baktığımızda sosyal güvenlik üzerinde de bir baskı oluşmuş durumda. Her ne kadar gelişmiş ülkelerdeki iş kayıpları sosyal güvenlik sistemleri üzerinde baskı yaratsa da işsizlik ödeneği olsun, yeniden eğitim programları ya da sosyal yardım finansmanları sayesinde gelişmiş ülkeler bunu kompense edebiliyor. Ancak gelişmekte olan ülkelerde bu durum, bu kaynaklara ulaşımları olmadığı için ve aynı zamanda da yatırım miktarları ve iş gücü genellikle daha ucuz kaldığı için bu noktada aslında otomasyonun gelişmesine bir engel oluşturmuş oluyor."
"EĞİTİME DÖNÜP BAKILMALI"
Yanı sıra gelişmekte olan ülkelere bakıldığında ekonomik yapıda çok büyük dengesizlikler geliştiğini söyleyen Yılmaz, otomasyonun gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik yapıyı olumsuz olarak etkilediğini söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı: "Genel hatlarıyla baktığımızda. düşük maliyetli iş gücüne dayanan sektörler zayıflarken yeni sektörlerin gelişimi yeterince hızlı olmayabiliyor. O yüzden burada da otomasyonun entegre edilebilecek sektörleri ve otomasyonu uygulanamayacağı sektörler, tarım, hayvancılık gibi kısıtlı otomasyon imkanları olan sektörlere aslında bakılması lazım. Türkiye'de hem sanayi tarafında hem de tarım, hayvancılık tarafında aslında iyi bir konumda olması beklenirken bazı ekonomik engeller sebebiyle bu gelişmeler sağlanamıyor. Bu da tabii yine en başta bahsettiğimiz gibi ve gene en önemli konumuz olan eğitime geri dönüp bakmamız gerektiğini düşünüyorum."