Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanlarında kurucularının uzun yıllardır sahip olduğu deneyimini yenilikçi bir yaklaşımla genişleterek enerji sektöründe yaşanan dönüşüme uygun sistemsel çözümlerin geliştirilmesi amaçlanarak kurulan Sunroof Enerji, önemli çatı projelerine imza attı. Sektörde yaşanan gelişmeleri konuştuğumuz Sunroof Enerji Genel Müdürü Neslihan Top, “2021 yılı için hem kurulum hem bakım-onarım hem de izleme alanlarıyla ilgili olarak ayrı ayrı hizmet vermek için yeni bir yapılanma sürecine girdik. Ayrıca yeni dönemde hayata geçirmek üzere yeni projeler geliştirmeye devam ediyoruz” dedi.  

Sunroof olarak fabrikalara nasıl hizmet sağlıyorsunuz? 

Biz öncelikle yatırımcının ihtiyaçlarını değerlendiriyoruz ve yapılması gerekenleri hazırlıyoruz. Yatırımcının cebinde daha çok parasının kalacağı bir sistemin tasarlanması gerekiyor. Bunu yapabilmek içinde 12 aylık elektrik faturasını inceliyoruz ve tüketimlerine bakıyoruz. Bu doğrultuda projelerimizi birkaç alternatif projeksiyon üzerinden oluşturuyoruz. Yatırımcıyla birlikte çalışarak en uygun projeyi seçiyoruz ve fizibilite döküyoruz. Yatırım maliyetini, sağlayacağı tasarrufu, geri dönüş süresini hesaplıyor ve finansman konusunu konuşuyoruz. Yatırım kararı alındığı zaman anahtar teslim sürecine başlıyoruz. Kurumsal izinlerimizi alıyoruz, projeyi çiziyoruz ve gerekli onayların alınması için müracaatlarımızı yapıyoruz. Satın alma ve şantiye süreçlerimizi tamamladıktan sonra kabul kısmına geçiyoruz. Kabul işlemleri tamamlandıktan sonra bir yatırımcıya çalışan santrali devrediyoruz. Bundan sonra bizim için bakım ve onarım kısmı devreye giriyor. Periyodik bakımlarımızı yaparaktan aslında ileri vadeli yatırımcımızın menzilinden hiç çıkmadan o santralde bizde bir söz sahibi olaraktan birlikte bir süreç yönetiyoruz.

Fizibilite çalışmalarında karşılaştığınız sonuçları anlatabilir misiniz?  

Yatırımcı fizibilite rakamını tamamen kendisi belirliyor. Nasıl belirliyor? Eğer fabrikaya çok yüksek oranlarda elektrik faturası geliyor ve bu faturayı azaltacak yönde bir çalışma yapıldıysa geri dönüş süreleri 4 yılında kalabiliyor. Tabii bu süreyi elde edebilmek için yatırımcının kendi öz sermayesini kullanması gerekiyor. Yatırım kredi ya da farklı fonlar kullanılarak yapılıyorsa amorti süresi artıyor. Yatırım yaparken elektriğe gelen zam oranının amorti süresini kısalttığını unutmamak gerekiyor. Amorti sürelerinin düşmesinde elektrik zamlarının yanı sıra piyasa şartları, döviz artışları gibi nedenlerde etkili oluyor. 

Finansman konusunda destek sağlıyor musunuz? Faiz oranlarının da sürekli dalgalı bir seyir izlemesinden dolayı finansman tarafında yaşanan gelişmeleri anlatabilir misiniz? 

Faiz oranları günbegün değişkenlik gösteriyor. Bu durum nedeniyle de yatırımlar etkileniyor. Konuyla ilgili çözümler sağlıyoruz. Burada yatırımcının özellikle çalıştığı bankalar ve bu bankalarda yaptırmış olduğu finansman analizlerin etkisi oluyor. Firmanın yapmış olduğu başvuruyla bizim başvurumuz arasında bir fark oluşuyor. Yatırımcı daha uygun koşullarda bir çalışma sağlayabiliyor. Bu da o kişinin ticari ilişkisinden kaynaklanıyor. Günümüzde hiçbir yatırımcı kendi öz sermayesini kullanmak istemiyor. Bu da kredi finansmanıyla daha çok yatırımı gerçekleştirmesine yönelik bir hamle sağlıyor. Fabrikaya gelen elektrik faturası yüksek oluyorsa çekmiş olduğu kredinin aylık kredi ödemesini birebir karşılayabiliyor. Bu durum yatırımcıya avantaj sağlıyor.