Dr. Ahmet Lokurlu liderliğinde önemli bir başarıya imza atan Soliterm Group, MM Group’un İzmir’deki üretim tesislerinde dünyanın en büyük endüstriyel güneş enerjisi soğutma sistemini hayata geçirdi. Bu proje kapsamında tesis ısıtma-soğutma ve sıcak su ihtiyacının güneş enerjisi ile karşılayacak. Yılda ortalama 3 bin tondan fazla karbon emisyonunu önleyecek.
Merkezi Almanya’nın Aachen kentinde bulunan, Dr. Ahmet Lokurlu liderliğindeki Soliterm Group, Avusturya menşeli MM Group’un İzmir’deki üretim tesislerinde dünyanın en büyük endüstriyel güneş enerjisi soğutma sistemini hayata geçirdi. Güneş enerjisi çözümleri konusunda önemli çalışmalar gerçekleştiren Soliterm Group’un patentli teknolojisi dünyanın büyük karton üreticisi olan MM Group’un İzmir tesislerinde kullanıldı. Tesis bu proje ile yılda ortalama 3 bin tondan fazla karbon emisyonundan tasarruf sağlayacak. Proje, Alman Enerji Çözümleri Girişimi - Yenilenebilir Enerji Çözümleri Programı’nın bir parçası olarak Alman Federal Ekonomik İşler ve İklim Eylemi Bakanlığı tarafından yakından izleniyor ve destekleniyor.
TERMAL DEPOLAMA SİSTEMİYLE AVANTAJ ELDE EDECEK
İzmir-Tire'deki MM Graphia tesisleri çatısına 4 bin 500 m2’lik sistem kuruldu. Bu sistem sayesinde 3,5 MW'ın üzerinde soğuk çıktı elde edilecek. Soliterm Group’un geliştirdiği parabolik oluklu kolektörler ve enerji beslemesini sağlayan termal depolama sistemi, tesisin tüm ısıtma-soğutma ve sıcak su ihtiyacını yüzde 80 oranında güneş enerjisi ile karşılayacak. Sistem ile tesis yılda 3 bin tondan fazla karbon emisyonunun önüne geçecek.
İNSANLIK İÇİN HAREKETE GEÇİLMELİ
Konuyla ilgili açıklama gerçekleştiren Soliterm Group CEO’su Dr. Ahmet Lokurlu, “Dünyanın en değerli yenilenebilir enerji kaynağı güneştir. Solar enerji yatırımları kapsamında geldiğimiz nokta, güneş enerjisi yatırımlarını bir tercih olmaktan çıkarıp zorunluluğa dönüştürdü. Birleşmiş Milletler’in son bulgularına göre, önümüzdeki beş yıl içinde yıllık ortalama küresel sıcaklıkların Paris Anlaşması’yla belirlenen 1,5 santigrat dereceyi aşma ihtimali yüzde 50 oldu. 1,5 derece taahhüdü, iş dünyasının ve özellikle endüstri alanında çalışan şirketlerin çözüme ortak olması ile gerçekleşebilir. Yaşanan bu tehdit yüzünden 2050 yılına kadar her sene 200 milyondan fazla kişi yerinden olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Bu durum ise çok ciddi sorunlarla bizi baş başa bırakacak. Bu sebeple bir dakika bile beklemeden harekete geçmek gerekiyor. Yaşadığımız koronavirüs salgını insanlığın sürdürülebilir yaşam konusunda önemli bir sınavdan geçmesine sebep oldu. MM Group’un pandemi öncesinde başlattığı bu önemli adımın dünyayı değiştirme potansiyeli taşıyor. MM Graphia CEO’su Fuat Polat liderliğinde gerçekleşen bu cesur yatırım neticesinde yenilenebilir dönüşüm kusursuz bir biçimde gerçekleşti. İklim krizi ile mücadele sadece hükümetlerin sorumluluğuna bırakılamayacak kadar önemli bir konudur. Bu çalışmaların hız kazanabilmesi için iş dünyanın cesur liderlerinin atılım yapması gerekmektedir” dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KÜLTÜRÜMÜZÜN YAPITAŞI
Dünyanın en büyük karton üreticilerinden biri olan MM Group, 22 ülkedeki 52 üretim tesisinde 12.000'den fazla kişiyi istihdam ediyor. Şirket, 1,5°C İş Tutkusu'nun bir parçası olarak net sıfır emisyon taahhüdü için geri dönüştürülebilir ve biyolojik olarak parçalanabilen karton ambalajlarla sürdürülebilir kalkınmayı teşvik ediyor ve verimli bir üretimi hedefliyor. Grubun İzmir'deki MM Graphia üretim tesisinde enerji, üretim süreçlerinde ve iklimlendirme ihtiyacı için kullanılıyor. MM Graphia CEO’su Fuat Polat, yeşil dönüşümün ve tüm süreçlerde iklim merceği kullanmanın MM Group kültürünün bir parçası olduğuna dikkat çekerek, Soliterm iş ortaklığıyla atılan adımın oyun değiştirici bir etkisi olduğunu söyledi. Fuat Polat, “1,5°C İş Tutkusu, grubumuzun bu alandaki çalışmalarını özetleyen iş yapma biçimi ve attığımız her adımda net sıfır taahhüdüne olan bağlılığımızı artırıyoruz. Soliterm teknolojisi ile tesisimizde yılda 3.000 tondan fazla CO2 emisyonunun önüne geçecek ve çok daha önemlisi önemli bir örnek teşkil etmiş olacağız” dedi. İki yıl önce bu yatırıma başlayarak çok doğru bir karar verdiklerini belirten Fuat Polat, “Hem yeterli olmayan enerji kaynakları hem de artan maliyetler karşısında kurmuş olduğumuz bu tesis sayesinde, termal enerji ihtiyacımızın büyük bir bölümünü karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda yenilenebilir enerji kullanımı sayesinde öncelikle doğaya, insanlarımıza ve ülke ekonomisine büyük katkılar sağlamış olacağız” ifadelerini kullandı.
