İSTANBUL (AA) - Schneider Electric, 14 bin şirket aracını 2030 senesi itibarıyla elektrikli araçlarla değiştirmek amacıyla "The Climate Group EV100 İnisiyatifi"ne üye olduğunu açıkladı.

Konuyla ilgili olarak firma tarafından yapılan açıklamaya göre, 2025 senesi itibarıyla karbon ayak izini sıfırlamayı ve 2030 senesi itibarıyla da net sıfır emisyona ulaşmayı amaçlayan Schneider Electric, The Climate Group'un EV100, RE100 ve EP100 inisiyatiflerinin "üçlü katılımcıları" arasında yer alıyor.

Şirket, 2030 senesi itibarıyla araç filosunun yüzde 100'ünü elektrikli araçlarla yenilemeye yönelik yeşil filo politikasını hazırlamak maksadıyla bu üyeliği gerçekleştirdi.

Şirket ayrıca, 2020 İlerleme ve Kurum İçi Bilgiler Yıllık Raporu'nu da üyelik duyurusuyla eş zamanlı olarak yayımlandı.

Raporda, elektrikli araçlara yönelik talebin yükseldiği ve kuruluşların modellerin mevcut olduğu yerlerde hedeflerine yaklaştığı belirtildi.

Rapora göre, iklim değişikliğinin 1,5 derece ile sınırlanması için global CO2 emisyonlarının 2030'a kadar yüzde 45 azaltılması gerekimekte..

Bu hedefe ulaşılmasında öneme sahip olan elektrikli mobilite, enerjide karbondan arındırma, merkeziliğin azaltılması ve dijitalleşme gibi birçok avantajıyla ön plana çıkıyor.

Bu noktada Schneider Electric, 2030 senesi itibarıyla 50'den fazla ülkede toplam 14 bin şirket aracını elektrikli araçlarla değiştirmeyi, önemli ofis ve fabrikalarına elektrikli araç şarj altyapıları kurmayı hedefliyor.

Açıklamada görüşlerine başvurulan Schneider Electric Global Stratejiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Leonid Mukhamedov, operasyonlarından kaynaklanan karbon emisyonlarında net sıfır seviyesine ulaşmayı amaçladıklarına dikkat çekerek, EV100 inisiyatifine katılmanın bu hedefe ulaşmak açısından önemli bir adım olduğunu söyledi.

Böyle bir dönüşümle çalışanlarını, müşterilerini ve yeni şirketleri inovasyona teşvik edebileceklerini belirten Mukhamedov, "Mobilitenin geleceğinin elektrik olduğuna inanıyor ve 10 yıl içinde elektrikli araçlarla hızlı bir geçişin mümkün olduğunu göstermek istiyoruz. Aynı zamanda Schneider Electric EcoStruxure'ın e-Mobilite altyapısına özel uçtan uca yaklaşımı filolar ve kamusal alanlar için kapsamlı, sorunsuz, ölçeklenebilir ve siber güvenlikli bir elektrikli araç şarj pazarı oluşturmaktadır." şeklinde konuştu.

The Climate Group Üst Yöneticisi (CEO) Helen Clarkson da global şirketlerin, enerjide dönüşümün hızlandırılmasında önemli bir role sahip olduğunu vurgulayarak, "EP100 ve RE100'ü birleştiren ve akıllı enerji kullanımını iş stratejisinin merkezine yerleştiren Schneider Electric, bu anlamda iş dünyasında bir örnek olarak liderlik etmektedir. Schneider Electric'in EV100'e de katıldığını görmek bizi çok mutlu ediyor. Şirketlerin bu üç taahhütte bulunması daha temiz, daha akıllı enerji ve taşımacılığın el ele olabileceğini gösteriyor."  dedi.

Schneider Electric çalışanları, elektrikli mobilitenin erken uygulayıcıları arasında bulunuyor. Schneider Electric, Almanya'da EUREF kampüsünün bir düşük CO2 enerji ve mobilite alanına dönüştürülmesine yardımcı oldu ve Almanya'nın 30 yıllık FUTURE 2050 karbonsuz hedefine katkıda bulundu. Schneider Electric çalışanları, EUREF kampüsünde bu altyapıdan faydalanan 150 şirket ve araştırma tesisiyle beraber çalışıyor.

Schneider Electric Norveç İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı olan Henrik Holck-Clausen ise çalışanlarının daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak konusunda istekli ve katılımcı olduğunu dile getirdi.