DERYA KUMTEPE - Enerji verimliliği konusunda hem binalar hem de endüstriyel tesisler için özel projeler geliştiren Danfoss, 2020 yılının ilk yarısını yüzde 18 büyüme rakamıyla kapattı. Yılı yine çift haneli büyüme oranıyla kapatmayı hedeflediklerini söyleyen Danfoss Genel Müdürü Emre Gören ile enerji verimliliğinin önemini ve hayata geçen projeler sayesinde hem binaların hem de endüstriyel tesislerin sağladığı avantajları konuştuk.  

ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN MERKEZİNDEYİZ 

Danfoss enerji verimliliğinin merkezinde pozisyonlanmış bir şirkettir. Kurulduğu 1933 yılından beri hep daha az enerjiyle daha çok iş yapan ürünler ve çözümler üretti. Dolayısıyla enerji verimliliğinin gerçekten dünyaya kazandırabileceklerinin farkındayız ve bütün yatırımımız bu anlamda yapıyoruz.  Enerji verimliliği, enerji tasarrufu, çevrecilik gibi kavramlar zaman zaman hafife alınabiliyor. Son dönemde yenilenebilir enerjinin dünyamız için ne kadar önemli olduğu anlaşılmış durumda. Enerji verimliliği projeleri, yenilenebilir enerjiden bile daha fazla fayda sağlayabilecek bir alan. Bir rakamla açıklamam gerekirse iklim değişikliğiyle mücadele de yenilenebilir enerjinin payı yüzde 32 olarak görülürken enerji verimliliğinin getireceği pay yüzde 38’dir. Yani enerji verimliliği projeleriyle aynı işi daha az enerjiyle yapacak şekilde revize ettiğimizde ya da yeni tesisleri aynı işi daha az enerjiyle yapacak şekilde kurduğumuzda dünyadaki tüketilen enerjinin yüzde 38’ini açığa çıkarabiliyoruz. Bu da iklim değişikliğiyle mücadelede, karbondioksit emisyonunun azalmasında önemli rol oynuyor. Dolayısıyla enerji verimliliği çalışmaları hem çevreci hem de maddi açıdan endüstriyel tesislere avantaj sağlayacak çok önemli bir konu. 

“ELEKTRİK TÜKETİMİNİN YÜZDE 40’INI BİNALAR OLUŞTURUYOR” 

Binalar, dünya çapında yapılan elektrik tüketiminin yüzde 40’ını oluşturuyor. Binaların ısıtması, soğutması gibi işlemler ise bu tüketimin çok önemli bir kısmına karşılık geliyor. Danfoss olarak operasyonlarımızı dört bölüme ayırıyoruz. İki bölümü somut bir şekilde binaların ısıtması ve soğutması ile ilgileniyor. Bu sebeple binalarda enerji verimliliği konusunda işin merkezinde yer alıyoruz. Binalardaki enerji tüketimini azaltmak amacıyla çok kritik ürünler ve akıllı çözümler hazırlıyoruz. Bu sayede toplam enerji tüketiminin yüzde 40’ını oluşturan bu alana ciddi oranda fayda sağlıyoruz. 

İSTANBUL HAVALİMANI PROJESİ BİZİ GURURLANDIRDI 

İzmir Adnan Menderes Havalimanı, Atatürk Havalimanı, İstanbul Havalimanı gibi birçok büyük projede Danfoss çözümlerimizle yer aldık. Teknoloji gelişiyor ve zaman içerisinde kurumların beklentileri de artıyor. İstanbul Havalimanı hem Türkiye için çok önemliydi hem de dünya çapında tanıtımı olan özel bir projeydi. Diğer yandan müteahhit ve tasarımcılar projeye yüksek standartlar belirleyerek başladığı için biz de çalışmalarımıza yüksek standartlarda başladık. Bu projenin içerisinde yer almak bizim için bir gurur kaynağı oldu. Üstelik tek segmentle değil tam üç segmentle projede olduk. İstanbul Havalimanı projesinin tüm motor sürücülerini biz tedarik ettik. Proje kapsamında su pompaları, atık su uygulamaları, havalandırma sistemleri gibi alanlarda 2000’den fazla motor sürücüsü kullanıldı. Havalandırma bölümünde tercih edilen özel ürünleri ayrı yazılımla kullandık. Ayrıca havalimanının enerji kalitesini etkilememesi açısından düşük harmonikli ürünlere yer verdik. Bunun yanında havalimanının ihtiyaç duyduğu vana uygulamalarındaki ürünlerin tamamını sağlama şansımız oldu. Bizim için çok tatmin edici bir uygulama örneğiydi çünkü beklentilerin yüksek, tasarımın iddialı, şartnamelerin komplike olduğu çok güzel ve gurur verici bir projeydi. 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ İÇİN NASIL YOL İZLENMELİ? 

Endüstriyel tesislerde enerji verimliliği projeleri önem arz ediyor. Burada hem ürün bazında hem de sistem bazında verimlilikten bahsediyoruz. Sistem bazındaki verimlilik sağlamak için dijitalleşmeyi ve kullanıma yönelik tasarımı çok iyi belirlemek gerekiyor. Sahada yıllardır birbirinden kopyalanmış çalışmaların fabrikalarda uygulandığını görüyoruz. Yani bir önceki iyi bir şekilde çalışan fabrikadan başka bir fabrikaya adapte edilmesi söz konusu olabiliyor. Ancak her tesisin çalışma periyodu ve yoğunluğu fark edebiliyor. Projeyi o tesisin gerçek yoğunluğuna ve çalışma periyoduna göre tasarladığımız zaman gerçek verimliliği elde edebiliyoruz. Bunun da aslında en iyi yöntemlerinden bir tanesi dijitalleşme. Dijitalleşme sayesinde bugün fabrikaların daha kurulumundan önce, tasarım aşamasında ideal şartlarda çalışmasını sağlayacak sistemlerle donatmak mümkün oluyor. 

DANFOSS TÜRKİYE YÜZDE 18 BÜYÜME SAĞLADI 

Bu yıl başından beri önceliğimizi sağlık konusuna verdik. Bu zor ve ekonomik şartlarda şirketimiz ve çalışanlarımızı güçlü tutmak bizim önceliğimiz olmaya devam ediyor. Yılın ilk yarısını Türkiye’de çok iyi geçirdik. Danfoss dünya çapında beklediği gibi %10 daralmayla yarıyılı tamamladı ama buna yönelik tedbirlerini aldığı için zaten finansal olarak somut bir etkilememiz söz konusu olmadı. Ama Türkiye bunun tersi olarak yarıyılda büyüme gösterdi. 2020 yılını yaklaşık yüzde 18 büyümeyle kapatıyoruz. Türkiye’de hemen hemen her sektörümüz ilk yarıda büyüme gerçekleştirdi. Çünkü geçtiğimiz yıl Türkiye’de yaşanan ekonomik çalkantıdan sonra portföyümüzü ve stratejimizi biraz değiştirdik. Özellikle inşaat sektörünün olumsuz yönde etkilenmesinden dolayı bu yıl farklı portföylere, alanlara eğilme şansı yakaladık. Koronavirüs salgınına rağmen bu sene stratejimiz ayakta kaldı ve bu sene ilk yarıyılı büyümeyle kapattık. Yılın geri kalanında da bu performansı devam ettirmek istiyoruz ve seneyi büyümeyle kapatmak istiyoruz.