Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nin (IICEC) tarafından düzenlenen “Sürdürülebilir Enerji & Yeni Gerçeklik’’ konulu toplantıda konuşan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol, sektörün durumu değerlendirildi. Enerji talebinde 2009 yılına göre 7 kat daha hızlı düşüş yaşandığına dikkat çeken Birol, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü. “2020 yılı içinde ekonomik sorunlardan dolayı dünya enerji talebinde çok büyük düşüş bekliyoruz. Bu seneki düşüş, 2009 yılındaki finansal krizden sonra yaşanan enerji talebi düşüşünden 7 kat daha hızlı bir düşüş yaşandı. Petrol piyasalarındaki kırılganlık dünya finans piyasalarında çatırdama yaratacak düzeye geldi. Bu nedenle Uluslararası Enerji Ajansı olarak G20 Enerji Bakanlarını olağanüstü bir toplantıya davet ettim. Toplantı sonrasında alınan kararlar ve üretimle ilgili yapılan düzenlemeler neticesinde petrol piyasalarında yavaş da olsa toparlanma görüyoruz. Ekonomideki ve sanayideki çöküş ve aynı zamanda pek çok ülkede beklendiğinden sıcak geçen kış nedeniyle doğalgaz talebinde 2. Dünya savaşından beri yaşanan en büyük düşüş yaşandı. Kömür talebinde de çok büyük düşüş var. Dünya kömür talebinin yarısı Çin’den geliyor. Çin bu salgından çok etkilendi, Hindistan da aynı şekilde. Yenilenebilir enerji bütün kara haberlerin içinde çok az da olsa büyüdü. Elektrik talebi hafta arası günlerinde dahi covid öncesi tipik bir Pazar günü eğrisinde döndü”

DÜNYADA ENERJİ YATIRIMLARINDA 400 MİLYAR DOLARLIK DÜŞÜŞ VAR

Pandemi sürecinde elektriğin ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığını söyleyen Dr. Fatih Birol, sözlerini şöyle sürdürdü: “2020 yılında dünyadaki enerji yatırımlarında yaklaşık yüzde 20’lik bir düşüş var, bu da 400 milyar dolarlık bir düşüş demek. Bu da tarihte olmamış bir şey. En büyük etkiyi petrol sektörü alıyor. Enerji sektöründe çok ciddi bir işten çıkarma dalgası var. Şu an itibarıyla sadece enerji sektöründe ilk 6 ay itibarıyla dünyada 3 milyonu aşkın insan işini kaybetti. Önümüzdeki 6 ay içinde buna 3.5 milyon kişinin daha eklenmesi riski ciddi olarak önümüzde duruyor.” Dr. Fatih Birol, bu dönemde hükümetlerin ekonomilerini yeniden canlandırmak için toparlanma paketleri hazırladığını belirterek, "Ekonomik toparlanma paketlerinin güncel büyüklüğü 9 trilyon dolar seviyesinde ve yıl sonuna kadar bu miktarın 20 trilyon dolara ulaşacağını düşünüyoruz. Enerji verimliliği, yenilenebilir enerji yatırımları ve elektrik şebekelerinin modernizasyonu, bu kurtarma paketlerinde desteklenmesi gereken ve istihdam oluşturacak kritik alanlar olarak öne çıkıyor" dedi. Yenilenebilir enerjide büyümenin hızının ekonomik toparlanma paketlerinde yenilenebilir enerjiye verilecek teşviklere bağlı olduğunu, ABD’de alım garantilerinde uzatmaya gidildiğini ve yenilenebilir enerjinin istihdam açısından da çok önemli olduğu belirtti. 

SEKTÖRDE KONSOLİDASYONLAR YAŞANABİLİR

Önümüzdeki altı aya baktığında iki önemli global belirsizlik olarak Covid sürecinin, ekonomide önümüzdeki dönemde toparlanmanın ne tür bir seyir izleyeceğinin ve Kasım ayında ABD’de yapılacak seçimlerin sonucunun da dünya enerji ekonomisine ve sektörüne ciddi etki yapacağına dikkat çeken Dr. Fatih Birol, şu değerlendirmeyi yaptı: “Halen dünyada yatırım yapma kapasiteleri sınırlı. Bu, arz talep dengesine damga vurabilir. Yatırımlar yeteri kadar olmazsa bazı ülkelerde ciddi sorunlar çıkabilir. Enerji sektöründe birçok şirket ciddi anlamda işten çıkarma yapmak zorunda kalacak. Ayrıca enerji sektöründe konsolidasyonlar yaşanabilir. Yeterli finans kaynağı olan bazı enerji şirketleri Covid-19 sürecinden dolayı zor durumda olan enerji şirketlerini yutabilir. Özellikle finansal açıdan daha güçlü durumdaki Asya ve Orta Doğu’daki ulusal enerji şirketlerine dikkat çekmek isterim.”