Aldağ olarak 2021 yılının ilk 11 ayında bir önceki yıla göre yüzde 250 oranında bir ihracat artışı sağladıklarını açıklayan ALDAĞ İcra Kurulu Başkanı Rebii Dağoğlu, yenilikçi teknolojilerini bugün Hazar bölgesinden Avrupa’ya, Afrika’dan Avusturalya’ya kadar birçok ülkeye ihraç ettiklerini söyledi. Rebii Dağoğlu sorularımızı yanıtladı.

2021 yılını değerlendirerek 2022 gündeminizi paylaşır mısınız?

Dünya olarak daha önce benzerini yaşamadığımız zorlu bir dönemden geçiyoruz. 2021 yılını doğru bir şekilde değerlendirebilmek için 2020 yılını çok iyi anlamak lazım. 2020 yılı pandemi nedeniyle; ekonomiyi, ticareti ve iş yapma biçimlerini derinden etkiledi. Küresel ekonominin yüzde 3,5 daralması nedeniyle bazı ülkeler küçülme yaşadı; ancak Türkiye zorlu geçen 2021 yılını ekonomik büyüme ile kapatan birkaç ülke arasında yer aldı. 
TIM’in yayınladığı “İhracat 2021” raporuna göre 2020 yılının ikinci çeyreğinde salgının sebep olduğu ekonomik kriz nedeniyle Türkiye ekonomisi yüzde 9,9 daralmış; fakat haziran ayında hızla toparlanmıştır. Türkiye üçüncü çeyrekte yüzde 6,7’lik bir büyüme kaydetti. Bu oran ile Avrupa’da ekonomisi en çok büyüyen ikinci ülke oldu. Kısacası 2020 yılının ilk yarısı ekonomide daralmalar yaşadığımız, yılın üçüncü çeyreğinden itibaren de ivme alarak son çeyrekte önemli başarılara imza attığımız bir yıl oldu. 2020 yılında iklimlendirme sektörü tüm sektörler içinde 11. sırada yer aldı. Aldağ olarak biz de 2021 yılını büyüme ile kapattık. Bugün itibariyle yani yılın ilk 11 ayında geçtiğimiz yıla göre yüzde 250 oranında bir ihracat artışından bahsetmemiz mümkün. TIM’in açıkladığı İklimlendirme Sektörü İhracat verileri, sektördeki ihracat rakamlılarının artışını gösterdiği gibi, 2022 yılı için de önemli bir gösterge olduğuna inanıyorum. Aldağ olarak 2022 yılında stratejimizin önemli bir parçasını ihracat alanında yapacağımız çalışmalar oluşturacak. Bunun için inovatif çalışmalarımıza, Ar-Ge ve insan kaynağına öncelik vereceğiz.   
Aldağ olarak ihracatın ivmelendiği 2020 yılını çok iyi analiz ettiğimize inanıyorum. 2020 yılında üretimin ülkemiz ekonomisi için öneminden yola çıkarak yatırımlarımıza hız verdik. Manisa Akhisar’da 32.000 metrekare kapalı alan olmak üzere toplam 38.000 metrekare alana kurulu fabrikamızda hayata geçirdiğimiz üretim ve Ar-Ge çalışmalarımızla yurtiçi ve yurtdışında önemli referans projelere imza attık. 

Ar-Ge çalışmalarını oldukça önemsiyoruz. Geleceğin ihtiyaçlarını göz önüne alarak, inovatif çözümler geliştirdiğimiz Ar-Ge Merkezi’miz ile ihracat pazarlarında fark yaratıyor ve Türkiye’nin global markası olma hedeflerimizi destekleyecek önemli çalışmalar yapıyoruz.  Çalışmalarımızı dört ana eksende gerçekleştiriyoruz.

Bunlar;

1.    Dijitalleşme
2.    Sürdürülebilirlik perspektifinde enerji verimliliği ve çevre duyarlılığı. 
3.    Ürün – yaşam döngüsüne odaklanma
4.    Pandemi koşullarının bize dayattığı iç hava kalitesi 

Nitekim bu hedeflerimizi, “Kaliteli hava, yaşamdır” mottosuyla hem şirket içinde konuya olan duyarlılığı pekiştirmek, hem de şirket dışında duyarlılığı ve farkındalığı artırmak adına yaptığımız çalışmalar ile destekliyoruz. 

Sektörün önde gelen üreticisi olarak, hangi ürünlerinizle, hangi ülkelere, hangi miktarlarda ihracat gerçekleştiriyorsunuz? 

Türkiye geçen yılı yüzde 7.5’lik, iklimlendirme sektörü ise yüzde 10’luk bir büyüme ile kapattı. Yani tarihsel olarak sektörümüz Türkiye’nin ortalama büyüme hızının üzerinde büyüyor.

Aldağ A.Ş. merkezi iklimlendirme sistemlerinin kalbi sayılan klima santrallerinde, uluslararası standartları en üst düzeyde karşılayan bir ürün grubuna sahip. Soğutma grupları, fancoil, havalandırma üniteleri ve endüstriyel ürünlerin üretimini yapıyoruz. 

Aldağ’ın geçmişe dayanan bir Ar-Ge kültürü var. Bu alanda ihracat hedeflerimizi de göz önünde bulundurarak, geniş çaplı bir kadro kurduk ve ihracat hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı hızlandırdık. Günümüzde ürün satmak elbette çok önemli; fakat Aldağ olarak biz müşterilerimize çözüm sunan, müşteri ihtiyaçlarına göre Ar-Ge çalışmaları yapan güçlü bir kuruluşuz. 

Son yıllarda kurumsal kimliğe yaptığımız yatırım Aldağ markasının dış ülkeler tarafından bilinir olmasına katkı sağladı. Belki 3 yılda gideceğimiz yolu son bir yılda kat ettik. 

Öncü ve yenilikçi teknolojilerimizi bugün Hazar bölgesinden Avrupa’ya, Afrika’dan Avusturalya’ya kadar birçok ülkeye ihraç ediyoruz. 
 

Sektörünüzde ihracatın artması adına ne gibi çalışmalar yapılmalı? Önerilerinizi paylaşır mısınız? 

ENERJİ VE İŞ GÜCÜ MALİYETLERİ ARTIYOR ENERJİ VE İŞ GÜCÜ MALİYETLERİ ARTIYOR

Aldağ olarak, enerji verimliliğini trend olarak görmüyor, dünyamıza karşı sorumluluk bilinciyle ele alıyoruz. Bu doğrultuda da önemli bir yatırımla Eurovent’in en üst düzey değerlerine sahip TB1 (ısı köprüsüzlük), T2 (ısı geçirgenlik) sınıfı klima santrali üretimine geçtik.

Üretim, her anlamda desteklenmeli, sivil toplum kuruluşlarından üreticilere kadar sektörün tüm oyuncuları, bu hedefe odaklanmalıdır. 

Biz bu noktada üzerimize düşenleri üç başlıkta topluyoruz. İlk olarak; ülke ekonomisi için Ar-Ge ve yatırımlara ağırlık vermek. Aldağ olarak gerek ekonomik gerekse insan kaynağımızı işimizin sürekliliği ve ülke refahı için bu hedefe yönlendiriyoruz. İkinci olarak; dünyada değişen ihtiyaçları çok iyi analiz etmek. Geçmiş tecrübemiz ışığında geleceğe yön verecek ürün ve çözümlerimizle güçlü bir şirket olduğumuza inanıyorum. Son olarak; markalaşma stratejisini iyi kurgulamak. Bu anlamda devletimizin önemli çalışmaları ve katkıları var. Fakat sadece devlet katkısı değil, şirketlerin de bu yolda emek vermesi ve iş süreçlerimizin iyileştirilmesi şart. 

Son olarak, hep tekrar ettiğim gibi “Ülkemiz ve sektörümüz kazanırsa, biz kazanırız. Biz kazanırsak sektörümüz kazanır.” Dolayısıyla bu anlayışı sektörde içselleştirebilirsek çoğalırız. Sektör dayanışması, birliği ve beraberliğinin çok önemli olduğunu biliyoruz, bilgimizi eyleme döktüğümüz noktada sektörün kazanacağına ve bunun ihracatımızı artıracağına yürekten inanıyorum.