Akaroğlu Grubu’nun bir markası olan Akar Solar, güneş enerjisi alanında elektrik üretimi yapmak isteyen yatırımcılara hizmet sunuyor. Yeni dönem hedeflerini ve çalışmalarını anlatan Akar Solar Genel Koordinatörü A.Said Akardaş, “2022 yılının ilk çeyreğinde ise Sineng Electric ile münhasır distribütörlük anlaşması imzaladık. Sineng’in ürün gamında amiral gemisi olarak adlandırabileceğimiz 275 KW String inverter ve 6,8 MW kapasiteye kadar Anahtar Teslim Merkezi Inverter seçenekleri mevcuttur. Sunways ve Sineng Electric markalarımız ile beraber, yönettiğimiz ürün gamı 1 KW ile 6,8 MW arasındadır” dedi.  

Firmanızın kuruluşundan ve sektördeki konumundan bahsedebilir misiniz? 

Akar Solar, kökleri 1979 yılına dayanan Akaroğlu Grubu’nun bir markası olarak 10 yılı aşkın tecrübesiyle yenilenebilir enerji kaynaklarından güneş enerjisi alanında elektrik üretimi yapmak isteyen tüm yatırımcılara ve sektör paydaşlarına hizmet vermektedir.

Sektördeki tedarik zincirinin temel bileşenlerinden inverter konusunda alternatif marka ihtiyacını görerek 2021 yılının 3. çeyreğinde ilk münhasır distribütörlük anlaşmamızı Sunways Solar Inverter ile gerçekleştirdik. Sunways, 1993 yılında Almanya’da kurulmuş ilk solar inverter markalarından biridir. 2014 yılında, Tier-1 solar panel üreticilerinden Suntech Power’ın üst şirketi olan SFCE Grup tarafından satın alınmış ve üretim Çin'e taşınmıştır. Ayda 50 bin adet inverter üretimi olan Sunways’in, Çin ve Almanya'da paralel olarak yürütelen Ar-Ge faaliyetlerinde 150+ personel görev almakta ve ürünler 60+ ülkede satılmaktadır.

2022 yılının ilk çeyreğinde ise Sineng Electric ile münhasır distribütörlük anlaşması imzaladık. Sineng’in ürün gamında amiral gemisi olarak adlandırabileceğimiz 275 KW String inverter ve 6,8 MW kapasiteye kadar Anahtar Teslim Merkezi Inverter seçenekleri mevcuttur.

Sunways ve Sineng Electric markalarımız ile beraber, yönettiğimiz ürün gamı 1 KW ile 6,8 MW arasındadır. 

Dünyada ve Türkiye’de artan yenilenebilir enerji kurulumlarıyla ilgili değerlendirme yapabilir misiniz? Solar sektörünün gelişmesiyle birlikte teknolojik açıdan hangi gündem başlıkları öne çıkıyor? 

Artık dünyada bir enerji krizinin var olduğu inkâr edilemez bir gerçek. Yıllardır süre gelen küresel ölçekte yanlış politikalar ve fosil yakıt lobilerinin yenilenebilir enerji sektörünün önünü kesme çabaları bugün karşı karşıya kaldığımız krizin en temel sebepleridir. Ancak şu anda geri dönülemez bir yenilenebilir enerji dönüşümü sürecinin başladığını düşünüyorum. Esnek uygulanabilirliği, kolay entegre edilebilmesi, birim maliyetinin son birkaç ay hariç diğer kaynaklara nazaran devamlı azalması gibi etkenlerden dolayı güneş enerjisinin yenilenebilir enerji kaynakları arasında en etkili role sahip enerji kaynağı olduğu kanaatindeyim. Aynı zamanda güneş enerjisi teknolojisindeki gelişmeler çok heyecanlandırıcı noktadadır. Kristal silisyum bazlı hücrelerin geliştirilme çalışmalarına ek olarak TOPCon, heterojunction, shingled, perovskite, insolight, BIPV gibi yeni teknolojilerin yakın gelecekte güneş enerjisinde yeni bir çağı başlatacağına inanıyorum. 

Siz kendi enerjisini üretmek isteyen fabrikalar için nasıl hizmetler sunuyorsunuz? Sağladığınız hizmetler ile sanayiciler nasıl avantajlar sağlıyorlar? 

Akar Solar olarak, akademik geçmişe ve saha tecrübesine sahip mühendislerden oluşan ekibimizin yanı sıra Alman ve İtalyan partnerlerimiz ile birlikte teknik mühendislik tarafımızın çok kuvvetli olduğuna inanıyoruz. Bu teknik tarafımızı müşterilerimizin her daim hizmetine sunuyoruz. Bir santralin en optimum tasarımını hazırlıyor ve malzeme seçiminde dikkat edilmesi gereken hususları müşterilerimizin dikkatine sunuyoruz. Bu hizmetimizin yanında distribütörü olduğumuz tüm ürünlerin satış sonrası teknik desteklerini kendi bünyemizde sağlıyor ve satış sonrası desteğe çok önem veriyoruz. Bilhassa inverter ürünlerinde satış sonrası destek müşteriler için en önemli husustur. Bizlerde yatırımlarımızın ciddi oranını satış sonrası desteğe ayırmış durumdayız. Bu konuda da müşterilerimize sağladığımız birçok fayda var. Bunlardan birisi de,  müşterilerimize teslim ettiğimiz inverterlerimizin devreye alınması hizmetini ücretsiz olarak vermemizdir. Her hangi bir arıza durumunda ise sahanın enerji üretiminin sorunsuz devam edebilmesi için 24 saat içerisinde ikame cihaz sağlamakta ve arıza durumuna göre garanti kapsamındaki cihazlar için birebir değişim yapmaktayız.

Son dönemde hayata geçirdiğiniz bir proje hakkında bilgi verebilir misiniz? Projenin mühendislik açısından hangi özellikleri öne çıktı? Verimlilik çıktılarını paylaşabilir misiniz? 

Yaklaşık 6 sene önce devreye alınan bir santralde kullanılan inverterler zaman içerisinde arıza vermeye başlayıp bu arızalar süreklilik arz edince, müşterimiz mevcut inverterlerini değiştirmek ve garantili yeni bir inverter seti satın almak istedi. Eski bir saha olduğu için kullanılan inverterlerin güçleri 40 kW kapasitesinde yani günümüz ürünlerine nazaran daha azdı. Mevcuttaki 40 kW inverterler bu sahaya göre en optimum ürünümüz olan 121 kW çıkış gücüne sahip STT-110KTL ile değiştirildi. Bu değişiklik ve revizyon sayesinde santralin enerji üretiminde %10-12 seviyelerinde gözle görülen bir artış oldu. Bu şekildeki inverter değişimlerine ve sistemsel güncellemelere önümüzdeki dönemlerde sık rastlayacağız.

Güneş enerji santrali projelerinde ağırlıklı olarak panel teknolojileri konuşuluyor ancak inverter ürünü de bir o kadar önem arz ediyor. İnverter konusunda gelişen yeni teknolojileri anlatabilir misiniz? Projenin verimliliğine nasıl katkısı oluyor? 

Klişe bir söz; inverter bir santralin kalbidir. Bununla beraber en başta fotovoltaik modüller olmak üzere bağlantı elemanları, dc ve ac kablolar, şalt malzemeleri gibi birçok ekipman en az inverter kadar bir santral için önemlidir. Megavat mertebesinde bir santralde inverter maliyeti tüm maliyetin % 5-8’ine denk gelmektedir. Esasında maliyet açısından çok büyük bir kalem değildir. Fotovoltaik modül maliyeti ise tüm santral maliyetinin %60-65’i mertebelerine gelmektedir. Böyle bir matematiksel bakış açısında yatırımcının satın aldığı modülü çok iyi incelemesi, denetlemesi ve detaylı düşünerek karar vermesi gerekmektedir. Lakin çoğunlukla modül satın alımları marka gözetmeksizin, hiçbir denetim yapılmadan ve fiyat odaklı olarak yapılmaktadır. Tam tersi bir yaklaşım olarak, inverter satın alımlarında genellikle marka bilinirliğine çok önem verilmektedir. Esasında ürünün teknik özellikleri ve diğer markalara göre artılarını göz önüne almak, fiyat/performans açısından değerlendirmek daha doğru olacaktır. Son zamanlarda bu durum yavaş yavaş kırılmakta ve birçok başarılı inverter markası pazarda kendine yer edinmektedir. Bu pozitif rekabet sayesinde inverter teknolojisi de devamlı gelişmektedir. 

String inverterler açısından konuşmak gerekirse 2013 yılından bugüne bu ürünlerin güçleri 20 kW seviyelerinden 275 kW seviyelerine ulaşmıştır. Bugün daha yüksek güç çıkışı ve dc giriş gerilimine sahip string inverterler birçok parametre açısından maliyet avantajı sağlamaktadır. Bu avantajlara ek olarak, yıllar içerisinde daha güvenli, daha verimli ve uzaktan yönetilebilen cihazlar geliştirilmiştir. Ayrıca kapasiteler büyüdükçe birim fiyatlar düşüş göstermiş ve santral yatırım maliyetleri azalmıştır. Aynı durum merkezi inverterler için de geçerlidir, şuan da portföyümüzde bulunan Sineng Electric merkezi inverterleri ile 6,8 MW’a kadar güç çıkışı sağlayabiliyoruz.

ENERJİ SEKTÖRÜNDE TEKNOLOJİK YATIRIMLAR ENERJİ SEKTÖRÜNDE TEKNOLOJİK YATIRIMLAR
Şu anda üzerinde çalıştığınız projeler hakkında bilgi verebilir misiniz? 

Ülkemize ne kadar çok katma değer katabilirsek, partnerlerimiz ile birlikte ne kadar yatırım yapabilirsek yaptığımız işten aldığımız tat ve doyum hissi o kadar fazla olacak. Bu yaklaşım ile ekip olarak katma değer sağlayacak yatırımların peşinden koşuyoruz. Birçok projemizden biri de know-how transferi ile yerlileştirilmiş inverter imalatıdır. Cumhuriyetin 100. yılında, bu projemizi hayata geçirmek şu anda en önemli idealimiz.

2022 yılının ilk yarısını değerlendirebilir misiniz? Bu gelişmelere paralel olarak yeni dönem hedef ve projelerinizden bahsedebilir misiniz? 

Tüm dünyayı etkileyen Covid19 süreci ve arkasından gelen Rusya-Ukrayna savaşının etkisi olarak enerji maliyetlerinin artması ile birlikte hem ülkemizde hem dünyada güneş enerjisine olan talep hızla arttı. Bu talep karşılığı arzın yetersiz kalması neticesinde iç piyasada bilhassa fotovoltaik modül teslim süreleri çok uzadı. Ayrıca global pazarda ve ülkemizde fotovoltaik modül fiyatları son 1 senede %30 ile %50 arasında artış gösterdi. Lakin bunca olumsuzluğa rağmen, hem sektör paydaşlarımızdan, hem fuarlardan, hem de müşterilerden aldığımız geri bildirimler, son 5 yılın en hareketli ve faydalı yılının ilk yarısını tamamladığımızı gösteriyor. Önümüzdeki 5 yılda da bu hareketliliğin devam etmesini bekliyor ve bu yıldan itibaren her yıl 5 GW kurulu güç rakamına ulaşılacağını umuyoruz.