Çatı Üzeri GES Projelerinde Yeni Mevzuatlar ve Aylık Mahsuplaşma başlıklı panel Konar Enerji CEO’su Tolga Murat Özdemir moderatörlüğünde gerçekleşti. Zorlu Enerji Satış Müdürü Mehmet Özenbaş “Güneş Çatıdan Doğar”, SolarEdge Türkiye Ülke Müdürü Cemil Tolun “Yatırım Risklerinin Minimizasyonu”, TURECO Genel Müdürü Nurullah Yalçın “Sanayi İçin Güneş Enerjisindeki Fırsatlar ve Tehditler”, YEO Solar İş Geliştirme Direktörü Sami Serin “Öztüketim mi, Satış mı?” ve Akiş Enerji Genel Müdürü Berk Eyilik “Sanayicinin yeni can simidi, Çatı GES” isimli konuşmalarıyla söz aldı. 

 “Türkiye’de ve dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına olan trend artıyor” 

“Panelimizde çatı üzeri GES projelerinde yeni mevzuatlar ve aylık mahsuplaşma konusuyla ilgili yeni gelişmeleri değerlendireceğiz.” sözleriyle konuşmasına başlayan Konar Enerji CEO’su Tolga Murat Özdemir, “Yenilenebilir enerji piyasasında iş yapan bir firmada çalışıyor olmamdan ve güneş enerjisi sektörünün derneğinde yönetici pozisyonunda görev olmamdan daha ziyade Türkiye’de yaşayan bir birey olarak yükselen enerji maliyetlerini düşürmeye yönelik projeleri oldukça önemsiyorum. Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi, ismi itibariyle bu konuda önemli bir algı yarattı” sözleriyle konuşmasına devam etti. Enerjinin son dönemde özellikle sanayide önemli bir gider maliyeti olarak görüldüğüne dikkat çeken Özdemir, bu duruma karşı olarak hem dünyada hem de Türkiye’de 2006 yılından beri yenilenebilir enerji kaynaklarına olan talebin arttığını belirtti. Özdemir, yaşanan bu transformasyonla ilgili durumu şu sözlerle açıkladı: “Dünyada yaşanan bu transformasyon aslında enerji içerisinde yaşanan bir olaydır. Fosil yakıtlardan üretilen elektrik enerjisi dönemi 7 – 8 yıl içerisinde tükenecektir. Elektrikli araçların piyasaya çıkmasıyla, depolama maliyetlerinin azalmasıyla birlikte yenilenebilir enerjinin önü günden güne açılacaktır. Bundan dolayı mevzuatlar ve ülkelerdeki otoriterlerin bu mevzuatlardaki etkisi günden güne değişecektir. Her ülkeye göre değişkenlik gösterecektir.  Türkiye’de yenilenebilir enerji mevzuatında yaşanan değişiklikler ilk önce 2013 yılında yaşandı. 2019 yılına gelene kadar da belli değişiklikler yaşanmaya devam etti. Bu değişimler sadece Türkiye’de yaşanmadı, aynı zamanda her ülke dönemin şartlarına göre mevzuatlarda değişiklikler yaptı. Biz bugün Türkiye’deki mevzuatın etkilerini ve sanayiye sağladığı avantajları anlatacağız.” dedi.  

“Yeni mevzuatla birlikte çatı projeleri avantajlı bir noktaya geldi” 

“Güneş Çatıdan Doğar” başlıklı konuşmasında enerjinin elde edilen şeklinin artık değiştiğini, bu değişimde yenilebilir enerjinin önemli olduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan Zorlu Enerji Satış Müdürü Mehmet Özenbaş, çatı projelerinde yeni mevzuatlar hakkında detaylı bilgiler verdi. Özenbaş: “Güneş, enerjide yaşanan güvenilebilirlik ve sürdürülebilirlik sorunlarını ortadan kaldıran yegane kaynaktır. Ürün üretim maliyetlerini minimize etmesi sebebiyle de satın almak istediği bir enerji kaynağına dönüşmüştür. Dünyadaki değişen enerji trendini incelediğimiz zaman ise güneş enerjisinin önce Almanya’da başladığını ardından Çin’e, Amerika’ya ve Avrupa ülkelerine sıçradığını görüyoruz. Globalde güneş enerjisini mevzuatları Avrupa’nın göbeğinde çıktıktan sonra farklı ülkelerde uygulanmaya başladı. Türkiye’nin ise İtalya’da uygulanan mevzuatı 10 yıl geriden takip ettiğini söyleyebiliriz. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM), 2000’li yılların başında çıkmış olmasına rağmen güneş enerjisiyle ilgili ilk gerçek mevzuatı 2012 yılında yayınlanmıştı. Bu lisanssız elektrik üretim yönetmeliği yayınlandıktan sonra bir anda başvurular gelmeye başlamıştı. 2013 yılının Eylül ayına kadar tekrar bir durağan süreç yaşandı.  Daha sonra ise kapasite 1 MW’a yükseltildi.  Bu noktada Türkiye’nin güneş enerjisiyle ilgili toplam kurulu gücü 5.500 MW’a yükseldi.” sözleriyle Türkiye’de yaşanan yasal değişiklikleri özetledi. Yeni mevzuat ile yatırımların avantajlı bir noktaya ulaştığını belirten Özenbaş, AVM, depo, fabrika gibi alanların çatılarına güneş enerjisi sistemleri kurmanın kolay bir hale geldiğini belirtti.  

“Öztüketim mi, Satış mı?” 

Çatı projelerinde yasal mevzuatlar ve aylık mahsuplaşma konusuyla ilgili kapsamlı bilgiler veren Yeo Solar İş Geliştirme Direktörü Sami Serin, 5.1.C ve 5.1.Ç il ilgili maddelerin açıklamasını da gerçekleştirdi. Serin; “12 Mayıs’ta yürürlüğe giren yeni yönetmelikle birlikte aslında birçok şeyin netleşmesi beklenirken sektörde kafa karışıklığı oluştu. Mevzuatla ilgili maddelerin netleşmesi ve hesaplamaların yapılması ile ilgili 1,5 ay boyunca üzerinde çalışmalar gerçekleştirildi. Nihayetinde 26 Haziran’da EPDK sistemin işletme prensibiyle ilgili bir duyuru yayınladı.” diyerek yıl içerisinde yaşadığımız süreci değerlendiren Serin, sistemin daha net anlaşılması içinse tanımlamalarda bulundu ve örneklerle açıklamalar gerçekleştirdi.” Serin; “Aylık mahsuplaşma sisteminde bağlantı anlaşmasındaki sözleşme gücüne kadar üretim tesisi kurulmasına imkan tanıyor olmakla birlikte mevcut yatırım maliyetleri ve elektrik fiyatları dikkate alındığında özellikle güneş enerjisine dayalı üretim tesisleri için kişilerin aylık tüketimlerini karşılayacak büyüklükte üretim tesisi kurmasının yatırımın geri dönüş süresi açısından avantaj sağlayacağının hatırlatılmasında fayda görülüyor.” dedi. 

“Sanayicinin yeni can simidi, çatı projeleri”

Sanayicinin yeni can simidi, Çatı GES” isimli konuşması ile panele katılan Akiş Enerji Genel Müdürü Berk Eyilik, güneş enerjisi projelerinin nedenlerini çevreci ve ekonomik olmak üzere iki yönüyle anlattı. Sanayide son yıllarda artan elektrik zamlarını hatırlatan Eyilik, GES’e yapılan yatırımın daha kısa zamanda amorti ettiğini vurguladı. Eyilik konuşmasına şu sözlerle gerçekleştirdi: “Güneş enerjisi alanında yapılan projeler, çevreci ve ekonomik yönüyle yatırımcının dikkatini çekiyor. İklim değişikliklerini engellemenin temel adımlarından biri olan yenilenebilir enerji, İç Anadolu’da bulunan 1 MW’lık GES kurulumunda yılda 800 ton karbon salınımından tasarruf sağlıyor. Bu rakamda güneş enerji sistemlerinin çevreci olma özelliğini ortaya koyuyor. Amorti süresinin ortalama 5 yıl olması, 25 yıl boyunca performans ömrü olması, hızlı ve modüler kuruluma sahip olması gibi özellikler sayesinde de yatırımcısına ekonomik bir imkân sağlıyor.” dedi.  GES kurulum maliyetlerindeki düşme trendleriyle ilgili de bilgi veren Eyilik, santral maliyetlerinin 2010 yılında MW başına 5 milyon dolar seviyelerinde olduğunu hatırlatarak bugün 600 bin dolar seviyelerine kadar düştüğünü söyledi. Elektrik maliyetlerinin ise özellikle sanayide aynı oranda arttığını ve yıl içerisinde yüzde 32’lik bir artış gösterdiğini belirtti.  Eyilik, çatı projesi ile ilgili yatırım yapacaklara şu sözlerle öneride bulundu: “Çatı üzeri GES projesini hayata geçirirken bazı kriterleri dikkate almak gerekiyor. İş ve işçi güvenliği, tesis güvenliği, sistem güvenliği ve santral güvenliği ile ilgili doğru ekipmanların tercih edilmesi gerekiyor. Ayrıca yatırımcılar uzun vadeli bakış açısına sahip olmalı, olası piyasa hareketlerinden etkilenme riskini en aza indirmeli ve yatırım enstrümanlarını çeşitlendirmelidir.” dedi. 
 


“Sanayi için güneş enerjisindeki fırsatlar ve tehditler nelerdir?”

“Sanayi İçin Güneş Enerjisindeki Fırsatlar ve Tehditler” başlıklı konuşmasında güneş enerjisini fırsat olarak gördüklerini açıklayan Tureco Genel Müdürü Nurullah Yalçın, Türkiye’nin konumundan kaynaklı avantajlar hakkında da bilgiler verdi. Yalçın: “Tureco firması olarak 2012 yılında enerji sektörüne ilk adımımızı attık. 2014 yılında proje geliştirme ile ilgili çalışmalarımızı başlattık ve 2015 yılında panel üreticileri için ham madde tedarik etmeye başladık. 2018 yılına geldiğimiz zaman ise toplam 220 MW’a yakın projede paydaş olarak yer aldık. 2019 yılıyla birlikte çatı pazarına girmeye karar verdik ve bir yıldır faaliyetlerimize başladık.” sözleriyle firmanın kuruluşunu ve geldiği noktayı anlattı. Mevzuatlarla ilgili Türkiye’de yaşanan süreçle ilgili bilgi veren Yalçın, güneş enerjisindeki ilk mevzuat 2005 yılında çıktığını ve güneş enerjisi fiyatların yukarıda kalmasından dolayı çok rağbet görmediğini hatırlattı. 2013 yılının Eylül ayında çıkan mevzuattan sonra ise sektörün ciddi oranda rağbet görmeye başladığını ifade eden Yalçın, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “2017 yılına geldiğimiz zaman kurulu gücümüz 832 MW’a yükseldi. 2018 yılında ise önemli oranda artış yaşanarak 3420 MW’a kadar ulaştı. Şimdi ise çatı pazarının önünün açılmasıyla birlikte toplam kurulu gücümüzün 6.000 MW’a ulaşması hedefleniyor.” dedi.   

“Yatırım risklerinin minimizasyonu”

“Yatırım Risklerinin Minimizasyonu” konu başlığı ile panelde konuşma yapan SolarEdge Türkiye Ülke Müdürü Cemil Tolun, konuşmasında hayata geçirdikleri uygulama projesini anlattı. Tolun, yatırım risklerini en aza indirebilmek için gerekli olan adımları şu sözlerle ifade etti: “Yatırımlarınızı bugün var olmayan ama yıllar geçtikçe ortaya çıkabilecek risklere karşı güvence altına almanız ile ilgili bilgi vermek istiyorum. Bugün var olmayan, çatınızı gölgelemeyen ancak 15 sene içerisinde uzayan bir ağaç bu risklerin içerisinde yer alabilir. Yatırımınızdan sonra fabrikanızın yakınına inşa edilen farklı bir bina bu risklerden biri sayılabilir.  Tüm bu gelişmeler, bugün kuracağınız çatı projesinin performansına çok ciddi etkileri olacaktır ve geri dönüş süresiyle ilgili sapmalara neden olacaktır. Tüm bunların önüne geçebilmek ve performans düşürücü etkenlere karşı projenizi koruyabilmek için modül bazlı teknolojilerin seçilmesinin çok büyük önemi vardır.” dedi.