İZOCAM'A 3 AYRI PRESTİJLİ ÖDÜL! İZOCAM'A 3 AYRI PRESTİJLİ ÖDÜL!

 İstanbul’da aşağı yukarı 1 milyonu aşkın bina bulunuyor. Bu binaların hemen hemen 800 bini, 2000 öncesinde inşa edilmiş yapılar olarak karşımıza çıkıyor. Uzmanlar, İstanbul için bakıldığı zaman hızlı müdahale edilmesi gereken 200 bin civarında yapının olduğunu aktarıyor. 2019 yılında göreve gelir gelmez “hızlı tarama” ile bina tespitini faaliyete geçirdiklerini açıklayan İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Murat Yün; “Projenin kapsamı aslında öncelikli müdahale edilmesi gereken yapıların belirlenmesiydi.” dedi.

 Riskli yapıların belirlenmesinde, dört farklı yöntemin bulunduğunu açıklayan Yün, kelimelerine şöyle devam etti: “Bu yöntemlerden 1.’si gözlemsel tespit dediğimiz tamamen gözle görülen deformasyonlar üstünden yapılan bir tespittir. 2.’si kısmi gözlemselle yapılan ve biraz daha numuneler üstünden yürüyen bir tespittir. 3.’sü daha detaylı olan ve Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’ne göre yapılan bir tespittir. 4.’sü ise 6306 sayılı yasa kapsamında riskli yapı tespitidir. Aslında bu tespit, bir sürecin başladığı andan yapılan tespittir. Yani geri dönüşü yoktur. Bu nedenle de 6306 sayılı yasa kapsamında yapılan tespitin, artık dönüşecek yapılara uygulanması gereken tespitlerden birisi olarak karşımıza çıkıyor.”

“İTÜ ile Birlikte Bir Proje Gerçekleştirdik”

İTÜ (İnşaat Fakültesi) ile birlikte, 2019 yılında bu seçenekler arasından 2. seçeneği kullanarak kısmi gözlem, kısmi proje kontrolleri ve numuneler üzerinden bir hızlı tarama projesi oluşturduklarını ve bu sistemin bir yazılım üzerinden çalıştığını kaydeden Yün: “Binanın beton kalitesine, demir- donatı durumuna ve binanın zemin özelliklerine göre yazılımda bir algoritmayla çalıştırarak bir risk skoru ürettik ve bunun üstünden de binalara bir risk durumu atadık. En çok yüksek riskliden, düşük riske kadar bir risk sıralaması yaptık. Özellikle deprem sonrasında (6 Şubat) yaklaşık olarak 160 bin tane başvuru aldık. Deprem öncesinde daha önceki sayılarımız şöyleydi. 110 bin tane ziyaret ettiğimiz yapı vardı. Bunlardan sadece 30 bini bizi evine almıştı. Aslında biz vatandaşlarımızı deprem öncesinde de dahil etmek istemiştik ama katılım azdı.” diye konuştu.

Deprem Sonrasında Duyarlılık Hat Safhaya Çıktı

Toplam 120 bin başvuru yapıldığını açıklayan Yün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem sonrasında vatandaşlarda duyarlılık hat safhaya çıkınca hızlı bir başvuru geldi. Başvuru sayılarına baktığımız zaman bina tespiti için yapılan başvurular, ocak ayında 300’lerde iken, şubat ayında (deprem sonrasında) 1 günde 22 bin başvuru aldığımız bir sisteme döndü. Vatandaşın burada beklediği binasının riskli olup olmadığını öğrenmek. Bunu öğrendiği zaman biraz daha faal olabiliyor ve harekete geçebiliyor.”

Sadece bina sahiplerinin değil de aynı zamanda kiracıların da taleplerini almaya başladıklarının altını çizerek sözlerini tamamladı.