Röportaj: Bikem Ögünç Demir

Modoya Teknoloji Çözümleri, otonom elektrikli araçları millileştirme tutkusuyla yola çıkmış bir firma. 2015 yılında kurulan Modoya, bir firmanın otomasyon iş birimiyken, global bir müşteri tarafından gelen taleple modüler yapıda otonom bir araç yapma projesi gerçekleştirilmesinin ardından projeyle birlikte ayrı bir “spin of” şirket olarak ilk adımlarını attı. Prototip ürünlerin satışıyla birlikte de firmanın kurulumu tamamlandı. Aldığı geri bildirimlerle ürünlerini çeşitlendirerek farklı endüstriyel alanlara adapte edebilen Modoya, bugün lojistik sektörüne ve endüstriyel üretim yapan firmalara hizmet sunan bir firma konumunda. “Araçlarımız milimetrik hassasiyetle çalışıyor ve endüstriyel alanlara kolay ve hızlı bir şekilde adapte edilebiliyor. Şu an 25 kişilik bir ekiple çalışan firmamız, endüstriyel tasarım, mekanik tasarım, sistem tasarımı, elektronik donanım ve yazılım tasarımı, ürün imalatı ve devreye alma, satış ve pazarlama, satış sonrası departmanlarıyla hizmet veriyor. Firma, öncelikli olarak intralojistik sistemler için otomatik yönlendirmeli araçlar sunarken aynı zamanda hi-tech otomasyon ve kalite kontrol sistemleri konusunda da yenilikçi çözümler üretiyor” diyerek firmanın faaliyetlerini anlatan Modoya Uluslararası Projeler Sorumlusu Kadir Türün ile yeni nesil AGV’leri ve çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle, bir Ar-Ge platformu olarak sunduğunuz hizmetleri ve çalışmalarınızı anlatır mısınız?

Sunduğumuz hizmetleri ve çalışmalarımızı aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;

Yeni nesil AGV'lerin tasarımı: AGV'lerimizin daha akıllı, daha verimli ve daha esnek olmasını sağlayacak yeni tasarım fikirleri üzerinde çalışıyoruz.

Otomasyon yazılımı geliştirme: AGV'lerin verimliliğini artırmak ve operasyonlarımızı daha verimli hale getirmek için özel yazılımlar geliştiriyoruz.

Endüstri 4.0 teknolojileri araştırması: AGV'lerin nesnelerin interneti (IoT), büyük veri analizi, makine öğrenimi ve yapay zeka gibi endüstri 4.0 teknolojileri ile entegre edilmesi için araştırmalar yapılıyor.

Test ve değerlendirme hizmetleri: Yeni tasarım fikirlerimizin veya yazılımlarımızın işletmelerde uygulanabilirliğini ve etkililiğini test etmek için projeler yürütüyoruz.

Genel olarak sunduğumuz hizmetlerin amacı, işletmelerin daha verimli, daha yenilikçi ve daha sürdürülebilir bir şekilde faaliyet göstermelerine yardımcı olmaktır. Ar-Ge platformu olarak sunduğunuz hizmetlerle müşterilerimize daha iyi hizmet vermeyi, operasyonlarımızı daha verimli hale getirmeyi ve rekabet avantajı elde etmeyi amaçlıyoruz.

Intralojistik sistemleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Bu sistemlerin sağladığı kolaylıklar, avantajlar nelerdir?

Endüstri 4.0, sanayi alanlarında hızla gelişmeye devam ediyor. Temel amaç üretimin hızlanması, kalitenin artması ve insan kaynaklı hataların minimize edilmesidir. İşin özünde Intralojistik sistemlerimiz, bu ve benzeri hedeflere hizmet ediyor. Araçlarımız karlılığı arttırır, enerji tasarrufu sağlar, taşıma sırasında oluşabilecek ürün ve ekipman hasarlarını önler, lojistik ağdaki bilgi akışını kolaylaştırır ve anlaşılır kılar; teslimatlar için daha hızlı ve zamanında hazırlık yapılmasını sağlar ve malzeme tedariğinde hataları önler. Bunun yanı sıra bir başlık açarak vurgulamak istediğimiz bir avantaj daha var: İş güvenliği. AGV'lerde, yüksek teknoloji güvenlik sensörleri kullanılıyor, bu sensörler sayesinde güvenli bir şekilde çalışılabiliyor. Türkiye'deki iş kazası verilerine baktığımızda, Avrupa'da birinci, tüm dünyada ise üçüncü sıradayız. Bu inanılmaz bir istatistik ve biz Modoya olarak, firmaların iş kazasıyla karşı karşıya kalmadan önce önlem alması gerektiğine inanıyoruz.

MAKİNELERLE ENTEGRE ROBOTLU SİSTEM YATIRIMI YAPIYOR MAKİNELERLE ENTEGRE ROBOTLU SİSTEM YATIRIMI YAPIYOR

Oya Truck, Oya Platform, Oya Junior ve Oya Fork modelleriniz var. Bu modellerin ihtiyaçlar bazında sundukları nelerdir?

2019 yılına kadar geleneksel AGV modelleri olan Truck, Platform ve Junior modelleri ile bu modellerin varyasyonlarını geliştirerek endüstriye uygun hale getirdik. Daha sonra bir otonom dönüşüm kitini geliştirdik ve piyasaya sürdük, bu kit ile elektrikli manuel istifleme araçlarını otomatik hale getirebiliyoruz. Şimdiye kadar tanınmış istif makinaları markalarının transpalet, istif makinesi, reach truck ya da dar alan forklifti gibi araçlarını çok sayıda otomatize etmeyi başardık. Bu ürünler standartlarımız arasındadır ancak Modoya'nın çalışma prensibini tanımlamak için müşterilerimize özel üretim yaptığımızı vurgulamalıyız. Öncelikle müşterilerimizin ihtiyaçlarını belirleyip ardından kişiye özel tasarım ve araç özellikleri sunuyoruz.

Hizmet verdiğiniz endüstrilere göre sunduğunuz farklı çözümler neler? Sektörel bazda değişen ihtiyaçlar neler olabiliyor?

Sektörler değişebiliyor ancak ihtiyaçlar neredeyse tüm sektörlerde birbirine benzer ya da yakın durumda. Değişen ise taşıyacağımız yükün birim ağırlıkları, hacimsel ölçüleri ya da elleçleme yöntemleri. Modoya olarak standart ürünlerimizin yanı sıra özelleştirilmiş (müşteri ihtiyaçlarına uyarlanmış) çözümlerimizle müşterilerimizin ihtiyaçlarına %100 uyan ürünler sunuyoruz. Bu tanım belki de butik imalata girebilir, bu sebeple müşterilerimizin aklında maliyet ya da termin konularında soru işareti oluşturabilir. Ancak biz profesyonel ekibimiz ile müşteri ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan, en doğru ürünü çok hızlı ve uygun maliyette sunabiliyoruz. Bunun temelinde yatan adımızdan gelen modülerlik kavramıdır. Dolayısıyla bu noktada rakiplerimizin bir adım önüne geçtiğimizi söyleyebilirim. Modoya olarak bilinen rakiplerimize kıyasla oldukça genç bir firmayız ancak ürün çeşitliliği ve müşteri dağılımına bakıldığında oldukça iddialı bir ekibiz. Bu tezimizi çok farklı endüstriler ile iş yapıyor olmamız doğruluyor. 

2022 itibariyle başlayan salgın ve ardından gelen Pandemi pek çok sektörü dönüştürdü ve dijitalleşmeyi de hızlandırdı. Sizin sektörünüzdeki yansımaları neler oldu sizce?

Pandemi süreci, pek çok sektörde olduğu gibi Automated Guided Vehicle (AGV) sektöründe de bazı etkiler yarattı. AGV'ler, endüstriyel otomasyon çözümleri olarak üretilirler ve genellikle fabrikalarda malzeme taşıma işlemlerinde kullanılırlar. Pandemi süreci, üretim ve lojistik sektöründe değişikliklere neden oldu ve bu değişiklikler AGV'lerin kullanımına da yansıdı. Öncelikle, pandemi süreci nedeniyle birçok üretim tesisinde iş gücü kısıtlamaları yaşandı. Bu nedenle, AGV'ler gibi otomatik malzeme taşıma sistemleri, insan gücünün yerine geçerek üretim ve lojistik işlemlerinin kesintisiz bir şekilde sürdürülmesine yardımcı oldu. Bu da AGV'lerin kullanımını artırdı. Ayrıca, pandemi süreci ile birlikte tedarik zincirleri de önemli ölçüde etkilendi. Bu nedenle, üretim ve lojistik işlemlerinde daha esnek bir yaklaşım benimsendi. AGV’lerimiz üretim ve depolama alanlarında daha fazla esneklik sağladı. Bu sayede, işletmeler üretimlerini sürdürebilmek için daha az insan gücüne ihtiyaç duydu ve aynı zamanda daha az temas ve daha güvenli bir çalışma ortamı yarattı. Sonuç olarak, Pandemi süreci AGV sektörü için bir fırsat yarattı. Üretim ve lojistik sektörlerindeki değişiklikler, AGV'lerin daha fazla kullanılmasına ve sektörün dijitalleşmesine hız verdi.

Siz pandemiden nasıl bir dönüşümle çıktınız?

Pandemi süreci gerçekten tüm sektörleri derinden etkiledi. Ancak, AGV sektörü bu süreçten olumlu etkilendi diyebilirim. Şirketimiz de bu süreçten olumlu faydalandı. Pandemi süreci ile birlikte birçok üretim tesisinde iş gücü kısıtlamaları yaşandı. Bu nedenle, araçlarımız, insan gücünün yerine geçerek üretim ve lojistik işlemlerinin kesintisiz bir şekilde sürdürülmesine yardımcı oldu. Bu, AGV'lerin kullanımını artırdı ve bu da bizim şirketimize, ürünlerimize olan talebi artırdı. Pandemi süreciyle birlikte şirketimiz, çalışanlarımızın sağlığına öncelik vererek çalışanlarımızı ve müşterilerimizi korumak için birçok tedbir aldı. Bunun yanı sıra üretim ve lojistik işlemlerinde daha esnek bir yaklaşım benimsedik. Araçlarımız, üretim ve depolama alanlarında daha fazla esneklik sağlayarak müşterilerimizin taleplerini karşılamamıza yardımcı oldu.

2023’te umutlu bir başlangıç yapmıştık aslında. Ancak 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler her anlamda hayatı olumsuz yönde etkiledi. Yaşanan afetten sonra yaraların sarılması ve yeniden yapılanma uzun bir yolculuk gerektiriyor. Sizce bu süreç sektörünüzü nasıl etkileyecek ya da dönüştürecek? Süreçle ilgili planlamalarınız neler?

Kahramanmaraş'taki depremler tüm Türkiye gibi bizi de oldukça derinden etkiledi. Öncelikle Kahramanmaraş’ta ve birçok ilde hissedilen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. Firma olarak, 2023'e umutlu bir başlangıç yapmıştık, ancak depremler her açıdan hayatımızı olumsuz yönde etkiledi. Kahramanmaraş bizler için önemli bir pazar orada çalışan birçok aracımız bulunuyor, hatta deprem günü iki arkadaşımız da Kahramanmaraş’ta bulunuyordu; kaldıkları otel de çöktü, şu an sağlık durumları iyi, evde dinleniyorlar. Tabi bu süreçte elimizden gelen tüm gücümüzle hem iş arkadaşlarımızın hem de depremzedelerin yanında olmaya çalışıyoruz. Depremler sonrası, öncelikli hedefimiz bölge halkının yaralarını sarmak ve yeniden yapılanmaya yardımcı olmak. Bizim gibi yerel firmaların, bölgenin yeniden yapılanmasına katkı sağlaması gerektiğine inanıyoruz. Sektörümüz açısından, depremler sonrası pek çok işletme, tedarik zincirlerinde daha fazla esneklik sağlamak amacıyla AGV'ler gibi otomatik malzeme taşıma sistemlerine yönelebileceğini ön görüyoruz. Ancak, bölgedeki yapılanma sürecinde, pek çok işletmenin bütçe ve kaynakları kısıtlı olabilir. Bu nedenle, orada bulunan işletmeler için uygun fiyatlı AGV çözümleri sunup yardımcı olarak önemli bir rol oylanabileceğimizi düşünüyoruz.

Son olarak, 2023 hedefleriniz nelerdir?

Modoya olarak 2023 yılı için birçok hedefimiz var. Öncelikle ürün portföyümüzü genişletmeyi hedefliyoruz. Mevcut ürünlerimizin yanı sıra, yeni nesil AGV'ler için Ar-Ge çalışmalarımız devam etmektedir. Bu yeni nesil AGV'ler, daha akıllı, daha hızlı ve daha esnek olacak şekilde tasarlanıyor.