Röportaj: Bikem Ögünç Demir
Yaskawa Türkiye, bilindiği gibi Türkiye’deki faaliyetlerini hız kesmeden sürdürüyor. Bu hızı,2019-2021 arasında yaşanan Covid-19 salgını ve pandemi nedeniyle birçok ülkedeki kapanmalar dahi sekteye uğratamadı diyebiliriz. Bunun en somut örneği ise markanın bu yıl ki en önemli yatırımlarından biri olan Robot ve Teknoloji Merkezi... Yaskawa Türkiye Genel Müdürü ve Robotik Bölüm Müdürü Hakan Eskiyazıcı, DMC Bölüm Müdürü Halil Tartıcı ve Mali ve İdari İşler Müdürü Banu Saydam ile Yaskawa Türkiye Genel Merkezi’nde bir araya geldik; hem 2022 yılını değerlendirdik hem de yeni hedefleri konuştuk.
2022 Yaskawa Türkiye için nasıl bir yıl oldu? Hedeflerinizin neresinde bitirdiniz 2022’yi?
Hakan Eskiyazıcı: 2022’yi hedeflerimizin üstünde kapattık kapatacağız. Zorluklarla dolu bir yıldı, çeşitli tedarik problemleri yaşanmasına rağmen müşterilerimizi sıkıntıya sokmadan bu zorlukların üstesinden gelebildik. Şunu da söylemekte fayda var; otomasyon sektörü genel olarak diğer sektörlere göre daha fazla büyüyen bir sektör. Özellikle Covid-19 ile birlikte otomasyona olan talep arttı, bunun etkisi ülkemizde de hissedildi.
Halil Tartıcı: Konuya makina imalatı perspektifinden bakacak olursak pandemi sürecinin ülkemiz için avantajları olduğu gibi dezavantajları da oldu. İmalatçılarımız durmadıkları için makina üretmeye devam ettiler. Çin ve beraberinde Avrupa’nın kapıları tamamen kapatmasıyla birlikte geçmiş yıllara kıyasla Türkiye’deki makina imalatçılarına olan talep ciddi oranda artış gösterdi. Özellikle maske makinası imalatında Türkiye diğer ülkelere göre çok ciddi bir büyüme kaydetti. Biz de Yaskawa olarak pandemi döneminde pazardan pay elde etmeyi başardık. Fakat 2021’de ürün tedarik süreci zorlaştı. Çin yavaş yavaş kapıları açtı. Bilindiği gibi Çin, kapılarını dünyaya ilk kapatan ve fakat sonra da ilk açan ülkeydi. Kaynakların başında Çin’in olması nedeniyle Avrupa ve Ortadoğu bölgesi yarı mamul ürüne ulaşmakta oldukça zorlandı. Biz de tabi buna göre önlemler almaya başladık; Türkiye olarak stok seviyelerimizi artırmaya çalıştık fakat yine de sınırlı kaldık. Çevreden çok sayıda panik siparişi gelmeye başladı. O noktada yeterli derecede filtrelemeler yapmaya çalıştık. İhtiyacın gerçek ihtiyaç olduğuna inandıktan sonra işlemi devreye almak bizim için daha mantıklıydı çünkü sınırsız bir kaynağımız yoktu ve sınırsız bir kaynakla cevap verilebilecek türden bir talep dengesizliği söz konusuydu. Tabi ki Yaskawa Türkiye’nin 11 yıllık geçmişinde, mevcut portföyümüzde bizi biz yapan müşterilerimize öncelik vermek durumundaydık. Yeni işler konusunda biraz daha çekingen bir yaklaşım sergiledik.
Büyüme yüzdesi açısından ne söyleyebilirsiniz peki?
Hakan Eskiyazıcı: 2022’yi daha önce seneler gibi hedeflerimizin üzerinde bir büyüme kaydederek tamamladık.
Halil Tartıcı: Bir önceki yıla göre rekor bir yıl oldu 2022. Kaynaklarımız biraz daha müsait olsaydı çok daha fazla büyüyebilirdik belki. Merkezimiz sağlıklı büyümeyi her zaman şöyle değerlendirdi: “2019’a göre neredesiniz?” Büyümenin, panik siparişlerden arındırılmış hali önemliydi. 2019’a göre de kantitatif tarafta değil özellikle kalitatif tarafta büyümeyi gözlemlemek istiyorlardı. Bizim de hedefimiz buydu. 2019’dan bu yana kalitatif tarafı güçlendirmeyi başardık. Entegratör ağımızı güçlendirme hedefindeydik, o yıllar içinde bu anlamda iş ağımızı güçlendirmeyi de başardık. Pazarda sağlıklı büyüme elde ettik. Özellikle Çin ve Tayvan menşeli markalarda ciddi satış yapan, süreci fırsata çevirebilen markalar oldu ama onların sağlıklı büyümediğini biliyoruz.
Hakan Eskiyazıcı: Tabi zor bir dönem oldu ama yeni müşteriler de kazandık; özellikle robotik tarafında, Yaskawa bugün Avrupa’da robot üreten tek Japon markası. Bu anlamda rakiplerimizden ayrılıyoruz. Avrupa’da ciddi anlamda üretim yapılıyor, büyük mühendislik ekipleri var. Her iki bölümde, şu anda Avrupa’da da Türkiye’de de ciddi software geliştiriyoruz. Makina imalatçılarına, robot son kullanıcılarına yazılım yapılıyor. Müşterilerimizle birlikte proses de geliştiriyoruz. Bizi farklı kılan belki de en önemli noktalardan biri budur. Önümüzdeki yıllarda hedefimiz, yalnızca Türkiye için değil, Yaskawa Avrupa ve Yaskawa Japonya için de yazılım yapmak. Yaskawa Avrupa için Türkiye’den bazı ürün ve hizmetler alındı, devamını da getireceğiz.
Biraz da Türkiye için önemli bir yenilik olarak Robot ve Teknoloji Merkezi yatırımınızdan bahseder misiniz?
Hakan Eskiyazıcı: Robot ve Teknoloji Merkezi üzerine uzun bir süredir düşündüğümüz bir yatırımdı fakat uygun yer bulmak hiç kolay olmadı. Sanayiye yakın olmak istiyorduk. Aradığımız gibi bir alan bulmamız zamanımız aldı. Robot Center, müşterilerimize yakın olmamızı sağlıyor. Birçok prosesi burada çok daha rahat test edebiliyoruz, yeni yöntemler geliştirebiliyoruz. En önemli avantajlarından biri ise çalışanlarımıza konfor sağlıyor olmasıdır; daha verimli çalışıyorlar, odaklanabiliyorlar. Tabi bu kadarla kalmayacak, önümüzdeki süreçte yeni hedefimiz var.
Yaskawa’nın özellikle 2022’deki saha hareketlerini anlatır mısınız? Rakiplerinizle nasıl bir denge kurdunuz? Daha agresif davrandığınızı düşünüyor musunuz?
Halil Tartıcı: Biz 2018’in başlarında entegrasyon ağımızı güçlendirme kararı aldık ve gelecek vadeden Yaskawa kontrolörleri kullanıcılarının sayılarını artırmaya başladık ve bu operasyon gerekli altyapıları kurduk. 2018’de alınan bu kararla beraber pazardaki duruşumuz da değişmeye başladı. Çünkü Yaskawa Türkiye olarak tek merkezli bir operasyon yürütüyorken çoklu merkezli bir operasyona geçiş yaptık. Yaskawa Türkiye’yi temsil eden başka firmalar da bizim adımıza birçok yerde o agresyonu gösterdi ve hakikaten Covid-19 süreci de dahil olmak üzere hedeflerimizden hiçbir şekilde geri kalmadık. Hedeflediğimiz gibi onlar da her yıl yüzde yüzün üzerinden büyüme sağladı ve Yaskawa Türkiye’nin de sağlıklı büyümesine ciddi katkı sağladılar. Yaskawa Türkiye olarak bugün Türkiye’nin en büyük üç makine üreticisiyle çalışıyoruz.
Ancak şöyle bir soru daha vardı bizim tarafımızda; görünen yüzümüz ne olmalıydı? İçeride bunu çok tartıştık. Yaskawa, belki de Japon mantığından kaynaklı olarak globalde mühendislik ve üretim kalitesiyle çok daha öne çıkan sürdürülebilir ve sağlam ürünleri pazara sunmayı her zaman tercih etti. Bu yüksek kalitedeki üretim kabiliyetine odaklanmak ise bazı konuların daha geri planda kalmasına sebep olabiliyor. Örneğin pazarlama… Japon firmaları pazarlama konusuna Amerikan ve Alman firmalarına göre biraz farklı bakabiliyor.
Banu Saydam: Çünkü kendilerini övmeyi içermeyen bir kültüre sahipler.
Halil Tartıcı: Aynen öyle! Rakiplerinden çok daha iyi ürünler pazara sunmuş olsalar bile pazarlama konusundaki farklı bakış açıları nedeniyle bunu mikro noktalara ulaştıramıyorlar kimi zaman. Bizse, Türkiye organizasyonu olarak “Madem elimizde en iyi ürün var, bu durumda en iyi pazarlamayı da biz yapmalıyız” yaklaşımından hareketle farklı projelere imza atıık. Tüm pazarlama aktivitelerine yönelik bütçelerimizi -üstelik böylesine zor bir dönemde- artırdık.
“Akıllı bir gelecek” yaratma vizyonu son yıllarda giderek öne çıkıyor. Yaskawa yaklaşımıyla akıllı bir gelecek nasıl inşa edilir?
Hakan Eskiyazıcı: Bence öncelikle iyi mühendislikle inşa edilir. İyi mühendislik olmadan akıllı fabrikaları inşa etmemiz mümkün değildir. Şu anda gerçekten çok iyi ve istikrarlı bir ekibimiz var. En büyük önceliğimiz, iyi mühendislik... Aslına bakarsanız “akıllı gelecekten” ziyade “akıllı fabrika” demek daha doğru olur. Bizim odağımızda daha ağırlıklı olarak fabrika var. Öncelikle fabrikaya ve geleceğe açık ürünlere yoğunlaşmak lazım. Ve tabi yazılım olmazsa olmaz… Şu anda yazılım yapan bir firmayız. Yani Yaskawa Türkiye, sadece Avrupa’dan gelen manuelleri uygulayan bir yapı değil. Elbette bu da işimizin bir parçası ama biz buradaki problemlere burada çözüm bulmaya; buradaki sorunları burada çözümlemeye çalışıyoruz. Proses geliştirmeye yenilikler yapmaya çalışıyoruz. Bence bu çok önemli.
Halil Tartıcı: Akıllı fabrika diyorsak, nasıl olmalıdır? Hardware üretme devri bitti; iyi hardware’i artık herkes üretiyor. Yaskawa 107 yıllık bir firma; bugüne kadar çok iyi bir hardware konfigürasyon üreticisi olmuş. Ancak yapılan işlerin üzerine başka değerler katma gerekliliği yıllar önce anlaşıldı ve bu konsept üzerine ilerlemeler sağlandı. Peki bunun altı nasıl dolduruldu? Ürettiğimiz bazı ürünlerin hardware alt yapıları hala daha geçmişi temsil eder nitelikte fakat aynı zamanda pazar ihtiyaçlarına da hitap ediyor. Biliyorsunuz, belli standartları korumanız ama aynı zamanda maliyetleri de kontrol altına almanız lazım çünkü pazarda satılan ürünlerin fiyatına siz değil pazar karar veriyor. Her şeyin en iyisini üretmek bazen çok da doğru olmayabiliyor. Yaskawa, pazar ihtiyaçlarına dönük lokal üretimleri tercih etti. İkinci adım olaraksa hardware platformundan daha çok software platformuna özen gösterdi. Bu konuda çok büyük adımlar attı, yeni software platformunu geliştirdi ve yakın zaman önce tanıtımını yaptı. Ürün portföylerini sadeleştirmeye başladı. Hem robotik hem motion control tarafında ayrı ayrı geliştirilmiş ürünler varken ortak platformlar geliştirildi ve buna bağlı sonuçlar alınmaya başlandı. Geçmişte enerji bugünlere kıyasla daha ucuzdu ama artık enerji fiyatları ana gündem maddelerinden biri oldu. Yaskawa bunu çok daha önce öngörerek yeşil enerjiye yatırımlar yaptı. Yaskawa, patronu olmayan, hisselerinin yüzde yüzü Japonya borsalarında olan bir firma; geleceğin enformasyon teknolojilerini de üretiyor, yeşil enerji yatırımlarını ise artırıyor. Karbon ayak izini geçmişe kıyasla çok daha azaltmış olan markalardan biri haline geldik çünkü gelecek burada! Yani bizim gelecekten beklentimiz, müşterilerimize daha akıllı çözümler sunabilen ve bunu minimum enerji maliyetleriyle üretebilen bir marka olmak.
Yaskawa’nın Türkiye’de yapılandığı ilk günden bu yana dünya çok hızlı dönüştü. Bu dönüşümle beraber değerlendirdiğinizde Yaskawa Türkiye’yi sektör paydaşlarını da göz önüne alarak dünyada nerede konumlandırıyorsunuz?
Hakan Eskiyazıcı: Bence şu anda Avrupa’nın birçok ülkesinden daha bir iyi konumdayız. Motor ve robot satışında İngiltere’yi geçtik ve Fransa’ya çok yakınız.
Halil Tartıcı: Bu anlamda Yaskawa Türkiye, Avrupa üçüncüsü konumunda.
Hakan Eskiyazıcı: Bu gerçekten bizim için bir gurur meselesi.
Banu Saydam: Tabi, katma değer yaratan çözümler sunuyoruz.
Hakan Eskiyazıcı: Önümüzdeki dönemde ihracat operasyonlarına da ağırlık vereceğiz.
Halil Tartıcı: Yaskawa Stratejik Yönetimi, yalnızca pazar verilerini takip eden insanlardan oluşmuyor. Aynı zamanda dünya politikası da takip ediliyor. Birçok markaya baktığımızda büyük pazarlara daha çok ağırlık verdiklerini görebiliyoruz ama bunu herkes yapıyor zaten; bunu Yaskawa da yapıyor. Bugün Çin ve Japonya pazarında bir numara… Amerika ve Avrupa pazarında ciddi anlamda bilinirliğe sahip... Almanya’da daha çok Alman markaları tercih edilir ama buna rağmen birçok Japon firması Almanya pazarı en büyük pazar olduğu için bütün enerjisini oraya harcar; Yaskawa ise bu konuda daha dengeli davranıyor. Örneğin, Covid-19 döneminde Çin’e olan bağımlılığı azaltma kararı alındı ve bu konuda çok net adımlar atıldı. Türkiye’de ise bu dönemde maliyetler bakımından çok iyi bir fırsat olduğunu gördüler. İstanbul’un yanı sıra artık İzmir, Ankara, Konya, Gaziantep ve özellikle Bursa’da yatırımlar başladı. Bu Türkiye için çok büyük bir fırsatken Yaskawa da bu fırsatı gören markalardan biri oldu. O yüzden de hem Türkiye’ye güveni giderek artıyor hem de yatırımlarını artırıyor. Ar-Ge yatırımları hatırı sayılır sayıda insan işe alınarak yapılacak. Öte yandan, Yaskawa organizasyonu bu ülkeye olan güvenini yeni bir Robot Teknoloji Merkezi kurarak bir kez daha gösterdi zaten. Bununla da kalmayacak, gelecek ile ilgili planlarımızı iş ortaklarımızla adım adım gerçekleştireceğiz.
Hakan Eskiyazıcı: Son olarak, Yaskawa enerji alanında da yatırımlar yapıyor. Markamızın güneş ve rüzgar enerjisiyle ilgili yatırımları var. Önümüzdeki senelerde bu yatırımlar da Türkiye’ye gelecek.