PERI Kalıp ve İskeleleri Genel Müdürü Ayhan Akpınar, şu açıklamalarda bulundu: "Ben biraz farklı bir noktadan başlayıp, önce süreci yönetirken nereden yola çıktığımızdan bahsetmek ve akabinde ana konuya gelmek istiyorum, WHO’nin Covid-19’u pandemi olarak ilan etmesinin ardından okuduğum “Umarım sağlığımızı ve haysiyetimizi kaybetmeden bu salgını atlatırız” cümlesi çok dikkatimi çekmişti, bu söz ne kadar bilgece ve ne kadar doğru, biz buradan başladık. Şirketler ekonominin can damarları, çalışanlar ise enerjisi ve yöneticiler sorumluluğunu devredemez, sebep korona bile olsa. Sağlık çalışanlarımız olağan üstü bir gayret ve özveri ile hastalıkla mücadele ettiler, ediyorlar onların hakkını ödeyemeyiz. Toplumun büyük kesimi ve imkanları olanlar her zorlukta olduğu gibi büyük bir yardımlaşma içinde, salgının yayılmasını engellemek için tüm vatandaşlar başta sosyal mesafenin korunması olmak üzere duyarlı davranıyor, pekçok zorluk yaşanmasına rağmen gönüllü olarak evde kalıyor, tıpkı bir aile ve onun dayanışması gibi… Boşuna dememişler sorunlar, sıkıntılar paylaştıkça azalır; sevinçler paylaştıkça artar diye. İşte bu aile fotoğrafı içinde kendi işimizi de aynı örnekle idare etmeliyiz, süreci buradan yönetmeliyiz ve müşterilerimize hizmete devam etmeliyiz. 

Dijital altyapımız ve çalışanlarımızın sahip olduğu yetkinlik ve donanım sayesinde, erken zamanda home-office veya uzaktan çalışma düzenine derhal geçtik ve bu sayede çalışanlarımızı olası bir bulaşmadan koruduk, akabinde vardiya sistemi kurduk, toplu çalışılan veya sosyal alanlarda azami tüm tedbirleri hemen aldık ve uyguladık. Şirketimizi tam operasyonel halde tutmayı başardık ve bu sayede devam eden işlerimizi sürdürebildik. Müşterilerimiz ve çalışan şantiyelerin ihtiyaçlarını yüz yüze görüşme, ziyaret veya seyahet imkanları olmasa bile online-dijital temas kurarak aksatmadan aynı hız, titizlik ve kalitede vermeye devam ettik. 

"SÜREÇ ÇOK DİNAMİK, DİKKATLE TAKİP ETMEK LAZIM"

Salgının inşaat sektörüne olumsuz etkileri oldu ve olacağı da sır değil, hangi aşamada sonlanacağı tam olarak bilinmemekte, belki yumuşak bir düşüş akabinde güçlü bir toparlanma ya da çok daha derin bir kayıp ve uzun süren bir durgunluk… Ama neticede bir gün nihayete erecek, bu nedenle işletmeler için olabildiğince ayakta ve sağlıklı ve operatif kalmak bu krizden başarı ile çıkılmış anlamına gelecektir. Diğer taratan, süreci dikkatli bir şekilde takip etmek lazım, zira anlık yani çok dinamik bir durumla karşı karşıyayız. Sağlıkla ilgili tedbirlerden hiç geri adım atmamak gerekli benim kanaatim ama işleri en iyi şekilde yürütmek için her zaman ve hep geçerli bir formül yok bu ortamda, bu nedenle dinamik olarak bu süreci yakından takip edip anlık düzeltmeler, güncellemeler yapmak ve pozisyon almak şart. Zira krizlerin fırsatlar yarattığı söylenir, belki de bu salgının faydası ya da fırsatı her daim dinamik olmayı öğrenmek olacak. Benzer konuda yani krizin bize öğrettikleri ya da fırsatları diyelim: dijitalleşme, sürekli ve hızlı bir şekilde ilerleyen teknolojik gelişmeler ile ilgili gerekli yatırıma sahip olan ve olmayan şirketler arasında bundan sonra daha büyük bir dijital uçurum olacak. Bu yüzden bu konuda eksik olan işletmelerin çok geçmeden planlamalarını bu gelişmelere göre yapmalarında fayda olacaktır. 

Burada sürdürülebilirlik amacına hizmet eden, insanı önceleyen, sermayeyi koruyan, şirketin/ürünlerinin marka ve pazar değerinin devamlılığını sağlayan tüm planlara B diyebiliriz aslında, bunların her biri bir plan ve erişilmesi ya da korunması halinde başarı olacaktır süreç sonunda. Diğer taraftan, genel giderleri azaltmak, öncelikli olmayan harcamalardan kaçınmak gerekli kısacası kemer sıkma ya da ayağımızı yorganımıza göre uzatma zamanı çünkü genel ekonomik durgunluk ve döngü içinde tahsilat sorunları olabilir, düzenli nakit akışının varlığı ve sağlanması işletmeler için hayati önemdedir."