Enerji talebinin her geçen gün arttığı günümüzde, tüketimi azaltmanın en etkili yollarından biri binalarda uygulanacak ısı yalıtımı olarak öne çıkıyor. Isı yalıtımı yalnızca bireysel enerji faturalarında düşüş sağlamakla kalmıyor, karbon emisyonlarının azaltılması, fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılması ve enerji arz güvenliğinin güçlendirilmesi açısından da kritik bir rol üstleniyor. Kaliteli malzeme ve doğru uygulama ile hayata geçirilen ısı yalıtımının enerji israfında ciddi tasarruf sağladığına dikkat çeken Ravago Bina Çözümleri Mineral Yünler Satış ve Pazarlama Direktörü Özge Müçek, ısı yalıtımının sürdürülebilirlik ve ülke ekonomisi için vazgeçilmez bir çözüm olduğuna dikkat çekiyor.
FOTO: Ravago Bina Çözümleri Mineral Yünler Satış ve Pazarlama Direktörü Özge Müçek
Türkiye’de nihai enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 37’sinin bina sektöründe gerçekleştiğine vurgu yapan Özge Müçek, “KPMG ve Enerji Enstitüsü iş birliği ile hazırlanan Dünya Enerji İstatistik Raporu, küresel enerji tüketimindeki artışı tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Rapora göre, 2024 yılında küresel enerji talebi bir önceki yıla göre yüzde 2’den fazla artarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Elektrik talebi ise yüzde 4’ün üzerinde artış göstererek, elektrifikasyonun hız kazanmasıyla genel enerji tüketiminin üzerinde bir seyir izlemeye devam etti. Türkiye özelinde bakıldığında ise 2024’te toplam enerji arzı bir önceki yıla göre yüzde 5,1 oranında arttı. Son 10 yıldaki yıllık ortalama yüzde 3,5 büyüme oranıyla da Türkiye, maalesef Avrupa’nın en hızlı enerji arzı artışı yaşayan ülkesi konumuna geldi” dedi.
Yalıtımsız binalar nedeniyle yılda 15 milyar dolar havaya gidiyor
Türkiye’nin enerji ithalatının her yıl 80 milyar dolara yaklaştığını hatırlatan Müçek, “Binalarda yapılacak doğru ısı yalıtımı sayesinde bu yükün kayda değer şekilde hafifletilmesi mümkün. Bugün yalıtımsızlık nedeniyle her yıl yaklaşık 12 ila 15 milyar dolarlık enerji boşa harcanıyor. Halbuki yalnızca binaların yalıtımlı hale getirilmesiyle ülke genelinde enerji faturalarında en az yüzde 15 tasarruf sağlanabilir. Bu tasarruf, bireysel kullanıcıların enerji faturalarını düşürmekle kalmaz, aynı zamanda ülke ekonomisine de doğrudan katkıda bulunur” diye konuştu. Elektrik faturalarının da yüksek seviyelere ulaştığı günümüzde özellikle konut tarafında ciddi bir ekonomik yükün ortaya çıktığını söyleyen Müçek, “Isı yalıtımı, kışın ısıtma, yazın soğutma giderlerini azaltırken binaların iç ortam konforunu artırarak yaşam kalitesini yükseltir. Bu da enerji maliyetlerinin yanı sıra karbon emisyonlarını da azaltarak çevresel sürdürülebilirliğe katkı sunar” ifadelerini kullandı. Yenilenen TS 825 yönetmeliği ile yalıtım kalınlıklarının artışına ve bu sayede kazanılacak tasarrufa da değinen Müçek, sadece ısı yalıtımı değil aynı zamanda soğutma maliyetlerinin yükünün de çok daha fazla olduğunu söyledi. Ayrıca Türkiye’de yalıtımın sadece soğuk iklim bölgelerinde yapılması gerektiği yönündeki yanlış inanışın değişmesi gerektiğine dikkat çekti.
Yalıtımlı binaları artırarak sürdürülebilir geleceğe katkıda bulunmak mümkün
Avrupa Birliği’nin 2053 net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin de enerji verimliliğini artırmaya yönelik adımlarını hızlandırmasının kritik önem taşıdığını vurgulayan Müçek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün hâlâ çok sayıda eski bina yalıtımsız durumda. Sektör olarak bizim sorumluluğumuz, yalıtımlı bina sayısını artırarak hem bireysel hem toplumsal ölçekte sürdürülebilir bir gelecek için somut katkı sağlamak. Isı yalıtımı, yalnızca enerji tasarrufu değil; aynı zamanda karbon ayak izimizi küçültmek, fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltmak ve enerji arz güvenliğini güçlendirmek için de en önemli araçlardan biri. Bu noktada Ravago Bina Çözümleri olarak, ürünlerimizle güvenli, sağlıklı, konforlu ve enerji verimliliği yüksek bir yapı stokuna katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Üstün kaliteye sahip yalıtım ürünlerimizle, tüm yönetmeliklerin gereksinimlerini eksiksiz bir şekilde karşılayan çözümler geliştiriyoruz. Yalnızca bugünün ihtiyaçlarını değil, gelecek nesillerin yaşam kalitesini de ön planda tutan bir yaklaşımla çalışmaya devam edeceğiz.”