Saint-Gobain’in Sürdürülebilir İnşaat Gözlemevi tarafından küresel çapta hazırlanan 3. Sürdürülebilir İnşaat Barometresi, Türkiye’de sürdürülebilir inşaat konusundaki farkındalığın yükseldiğini ancak bu farkındalığın yeterince somut uygulamalara dönüşmediğini ortaya koydu. Türkiye dahil 27 ülkede 4.000 sektör profesyoneli ve 27.000 vatandaşın katılımıyla gerçekleştirilen araştırma, sürdürülebilir yapıların hayata geçirilmesinde küresel ölçekteki algıları, öncelikleri ve eksiklikleri gözler önüne seriyor.
2023 yılında kurulan Sürdürülebilir İnşaat Gözlemevi’nin üçüncü kez yayımladığı barometre, sektörün çevresel, sosyal ve ekonomik dönüşüm hedeflerini değerlendiren kapsamlı bir yol haritası sunuyor. Araştırmada Türkiye, sürdürülebilir inşaat konusunda artan bir farkındalık sergilese de, küresel ortalamaların gerisinde kaldı.
Farkındalık Yüksek, Uygulama Zayıf
Araştırmaya göre, Türkiye’de katılımcıların %45’i sürdürülebilir inşaat kavramına yakından aşina olduğunu belirtirken, %43’ü kavramı duyduğunu ancak tam anlamını bilmediğini ifade etti. “Hiç duymadım” diyenlerin oranı ise yalnızca %13. Bu sonuçlar, Türkiye’de sektör genelinde sürdürülebilirlik farkındalığının yüksek olduğunu, ancak bilgilerin pratiğe dönüşmesinde eksikler bulunduğunu ortaya koyuyor.
Özel Sektör ve Kamu Politikalarının Rolü
Katılımcıların %87’si sürdürülebilir yapılaşmada daha büyük adımlar atılması gerektiği görüşünde birleşirken, mimarlar, mühendislik ofisleri ve inşaat şirketleri dönüşümün kilit aktörleri olarak görülüyor. Türkiye’de araştırmaya katılanların %41’i yerel yönetimlerin daha fazla sorumluluk alması gerektiğini savunuyor. Finansal teşviklerin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilirlik sertifikalı yapıların tercih edilmesi gerektiği de öne çıkan başlıklar arasında.
Çevresel Etki Ön Planda, Sosyal Boyut Geri Planda
Türkiye’de sürdürülebilir inşaat denince ilk akla gelen unsurların başında enerji verimliliği (%77), karbon ayak izinin azaltılması (%64) ve dayanıklı malzeme kullanımı (%47) geliyor. Ancak hem dünyada hem Türkiye’de sürdürülebilirliğin insan sağlığı ve yaşam kalitesi gibi sosyal boyutlarının geri planda kaldığı dikkat çekiyor.
Saint-Gobain’den Açıklamalar
Saint-Gobain Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Benoit Bazin, araştırma sonuçlarını değerlendirerek şunları söyledi:
“Sürdürülebilir inşaatın bir standart haline gelmesi için hızla harekete geçmeliyiz. Çevresel faydalarının yanı sıra konfor, sağlık ve yaşam kalitesine katkıları da daha iyi anlaşılmalı. Yerel ihtiyaçlara uyarlanmış küresel bir yaklaşım, bu dönüşümün anahtarıdır.”
Saint-Gobain Türkiye CEO’su Aykut Aydoğan ise Türkiye’ye ilişkin sonuçların sektör için yol gösterici olduğunu vurguladı:
“Barometre, Türkiye’nin artık sadece kavramsal düzeyde değil, yapısal bir farkındalık ve eylem aşamasına geçtiğini gösteriyor. Önümüzdeki dönemde sosyal sürdürülebilirlik odaklı politikaların geliştirilmesi, yerel yönetim ve özel sektör iş birlikleriyle bu dönüşümü hızlandıracak.”
Sürdürülebilir İnşaat İçin Yol Haritası
Araştırma, dünya genelinde sürdürülebilir yapının önündeki en büyük engellerden birinin bilgi eksikliği olduğunu ortaya koyuyor. Profesyonellerin yalnızca %35’inin bu konuda özel eğitim aldığı belirtilirken, vatandaşlar ve sektör temsilcileri arasındaki bilgi farkının azaltılması gerektiği vurgulanıyor.
Saint-Gobain’in barometresi, Türkiye’de sürdürülebilir yapılaşma konusundaki potansiyelin güçlü olduğunu ancak bu potansiyelin hayata geçirilmesi için daha kapsayıcı politikalar ve somut adımlar gerektiğini ortaya koyuyor.
