LİTUM “DÜNYANIN EN İNOVATİF ŞİRKETLERİ 2024" LİSTESİNDE LİTUM “DÜNYANIN EN İNOVATİF ŞİRKETLERİ 2024" LİSTESİNDE

Sektördeki 46 yıllık tecrübesiyle akıllı depoların yerli markası ÜÇGE DRS, depolama sektörüne yön veren yüksek teknoloji gücüyle, depo raflarından robotik taşıma ve depolama teknolojisine kadar tüm sistemleri entegre biçimde kendi bünyesinde tasarlayarak üreten tek yerli firma özelliğine sahip. Üretiminin yüzde 40’ını dünya genelindeki 77 ülkeye ihraç etmekte olan şirketin ürünleri uluslar arası platformda kabul görüyor. 
ÜÇGE DRS Robotik Sistemler Yönetmeni Tunçer YILDIZ, ÜÇGE DRS’nin geçmişini, şimdisini ve geleceğini ST Depolama Çözümleri Dergisi’ne anlattı…

Tunçer Bey okuyucularımız için bize kendinizi tanıtabilir misiniz?

1966 doğumluyum. Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü mezunuyum. İki yıl otomotiv sektöründe çalıştıktan sonra 1995 yılında ÜÇGE firmasında Üretim Yönetmeni olarak göreve başladım. 2007 yılında ÜÇGE firması içinde yer alan depo raf sistemleri ürün grubu ayrılarak ÜÇGE DRS Depo Raf Sistemleri adı altında şirketleşmeye gidildi. Bu süreçten 2017 yılına kadar Genel Yönetmen Yardımcısı, daha sonra Genel Yönetmen olarak görev yaptım. Şu anda da Robotik Sistemler Yönetmeni olarak iş hayatıma devam etmekteyim. Evli ve dört çocuk sahibiyim.

Bizlere kurumunuzun yapısından ve sektördeki konumundan bahsedebilir misiniz?

Akıllı depoların yerli markası ÜÇGE DRS, 46 yıllık tecrübesi, yüksek teknolojisi ve sektöre büyük katkı sunan inovatif yaklaşımı ile sektöründe öncü firma olarak başarılı işlere imza atıyor. 
Türkiye’de sektöründe ilk olan AR-GE Merkezi çatısı altında önemli projeler hayata geçiren ÜÇGE DRS; TÜBİTAK, BEBKA TURQUM ve KOBİ destek kapsamlarında birçok başarılı proje üretiyor.
Teknoloji ve üretim gücü ile global bir marka konumundaki ÜÇGE DRS, toplam 100 bin metrekare kapalı alanda üretim faaliyetlerini gerçekleştirerek Türkiye’nin her noktasında ve dünyanın 77 ülkesinde müşterilerinin taleplerine cevap veriyor. 
Öncelikli ihracat pazarı; Avrupa, Orta Asya, Kuzey Afrika ve körfez ülkeleri olan ÜÇGE DRS, üretimini yüzde 40 oranında ihraç ediyor. Teknolojiye sahip üretim hatları ve uluslar arası platformda kabul görmüş ürünleri ile ÜÇGE DRS ‘Türk sanayisinin gururu’ olmaya devam ediyor.

Değişen ihtiyaçları ön gördüğümüz için çözümlere yön verici olduk...

ÜÇGE DRS olarak piyasadaki rakiplerinizden hangi yönlerinizle ayrılıyorsunuz? Şirketinizin marka değerinin büyümesine katkı sağlayan faktörler neler?

Tüm dünyada farklılaşan depolama, toplama, dağıtım ve taşıma teknolojileri firmaları farklı arayışlar içerisine itti. Firmaların rekabet şartlarının zorlaştırdığı bu dönemi, ÜÇGE DRS olarak dijitalleşmeye, Ar-Ge’ye ve akıllı sistemlere çok önceden yapmış olduğumuz yatırımlarla değişime hazır olarak karşıladık. Hatta değişen ihtiyaçları ön gördüğümüz için çözümlere yön verici olduk. 
Depolama sektörüne yön veren yüksek teknoloji gücümüzle, depo raflarından robotik taşıma ve depolama teknolojisine kadar, tamamını entegre biçimde kendi bünyesinde tasarlayarak üreten tek yerli firmayız. Gerek ulusal gerekse uluslar arası pazarda, geleceğin akıllı depolama teknolojilerine yönelik geliştirdiğimiz yenilikçi ürün ve çözümlerimiz ile ön plana çıkıyoruz.

Depo raf sistemleri alanında geniş bir ürün yelpazesine sahipsiniz. Bizlere ürün gamınızdan bahsedebilir misiniz?

ÜÇGE DRS olarak, Endüstri 4.0’a uyumlu yatırım planlayan tüm sektörlerde öne çıkan hızlı, sorunsuz ve entegre hizmet beklentilerini; tam otomatik, yüzde yüz yerli, akıllı depo çözümleri ASRS PAŞA, MULTİPAL ve ODİS ile karşılıyoruz. Ayrıca mobil raf MOBİPAL ve mekik AUTOPAL yarı otomatik sistemlerimiz ve de manuel depolarda dijital takip sağlayan, görüntü işleme yazılımlarımızla, artan maliyetlere karşın azalan metrekareler için rekabetçi çözümler üretiyoruz. 
Tüm bunların yanında, sanayinin ve lojistiğin birçok aşamasında ihtiyaç duyulan cep depolar ve sarf malzemelerin yönetimi için geliştirdiğimiz yerli ve özgün çözüm, tam otomatik dikey istifleme sistemi ODİS ile de fark yaratıyoruz.

Şirketinizin otomotiv ve yan sanayi sektörüne yönelik çözümleri nelerdir? 

ÜÇGE DRS olarak uzun yıllara dayanan tecrübemiz ile manuel, yarı otomatik ve tam otomatik depo çözümlerini pek çok farklı sektörde hayata geçirdik. Otomotiv ve yan sanayi sektörüne yönelik FIFO sağlayıcı dinamik raflar, KANBAN dinamik raflar, KLT raflar, Sırt Sırta Depo Rafları, Mobil Raflar, Akıllı Depo - Mini Load ve ODİS sistemleri ile çözüm sağlamaktayız. 
Otomotiv sektöründe Tam Otomatik (Akıllı) Depolar konusunda da oldukça iyi tecrübelere sahibiz. Türkiye’de otomotiv sektörüne kapasite ve yükseklik olarak en büyük depo projesini kazandırdık. Kısaca teknik kapasitesinden bahsedecek olursak; depo yüksekliği 31 metre, depolama kapasitesi 60.000 eurobox plastik kasadır. Sistem performansı 320 kasa/saattir (Double cycle). 
Sektöre kazandırdığımız bu proje ile özellikle sektörünün ihtiyacı olan hız ve minimum alanda maksimum depolama değerlerini çok ileri seviyelere taşımış bulunmaktayız.

Müşterilerimizin ihtiyaçlarına artık sadece depolama olarak bakmayıp, depoda yaşanan süreçlerin komple otomasyon teknolojileriyle entegre edileceği bütünsel çözümler sunmaktayız.

Sizce otomotiv ve yan sanayi sektörünün depolama sürecindeki en büyük zorluğu nedir? Bu soruna nasıl bir çözüm üretilebilir?

Zorluk konusunu birkaç başlıkta ele almak gerekiyor. Birincisi, yapısal sorunlar. Yani eskiden kalma fabrika yapılarında düşük tavan yüksekliklerinin olması. Düşük tavan yüksekliği olan binalarda maalesef çok verimli, hızlı, birim stoklama kapasiteleri yüksek depolar tasarlayamamaktayız. 
İkincisi, manuel, yarı otomatik ve tam otomatik depolama sistemlerinin müşteriler tarafından yeterince tanınmaması. Biz ÜÇGE olarak tüm müşterilerimize ücretsiz sistem tasarımı ve projelendirme hizmeti sağlamaktayız. Bu çalışma sistemimiz ile mümkün olduğunca müşterilerimize doğru ve verimli depolar tasarlamak hususunda yardımcı oluyoruz. 
Üçüncüsü ise, yeni teknolojilere müşterilerinin mesafeli yaklaşması. Günümüzde Endüstri 4.0 devrimiyle birçok sektörde çok ciddi teknolojik gelişmeler yaşanmaktadır. İntralojistik sektöründe ise gerek depolama gerekse akıllı taşıma sistemlerinde sürekli yeni ürünler kullanıma sunulmaktadır. Biz de ÜÇGE olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarına artık sadece depolama olarak bakmayıp, depoda yaşanan süreçlerin komple otomasyon teknolojileriyle entegre edileceği bütünsel çözümler sunmaktayız. Bunu da en net şekilde, son olarak tamamladığımız akıllı depo projelerinde görebilirsiniz.

Sektörün ihtiyacına yönelik tasarlanan depolarda alan verimliliği ve lojistik yönetim kavramı ön planda tutulmalıdır...

Otomotiv ve yan sanayi sektöründe faaliyet gösteren firmalar, depolama süreçlerine sizce yeteri kadar önem veriyor mu?

Dünyada yaşanan tedarik zinciri problemleri, verimlilik arayışı, alan maliyeti ve çalışan organizasyonu depoların yönetiminin ne derece hassas ve adeta oyun değiştiren bir faktör olduğunu gösterdi. Özellikle tüm dünyada pandemi etkisi ile birlikte daha fazla artan bu beklentiler otomotiv ve yan sanayi sektöründe de stoklama ihtiyacının ve dolayısı ile depolama süreçlerinin önemini artırdı. 
Otomotiv depo sisteminde depolamanın temel amacı, ürünlere zamanında ulaşmak ve fiziksel dağıtımın ekonomik güvenilirliğini sağlamaktadır. Çünkü mevcut depolama sistemi, istenilen zamanda ve gerekli olan miktardaki talebi karşılamaya imkân sunmalıdır. 
Otomotiv sektörü gelişimi devam eden ve birçok sanayi dalıyla iç içe çalışan bir sektördür. Sektördeki birçok farklı tedarikçiden farklı tip ve miktarda ürün tedarik ederek üretim hattını zamanında ve eksiksiz olarak beslemek zorundadır. Sektörde yer alan firmalar, küresel rekabet piyasasında rakiplerden farklılaşabilmek için etkin ve hızlı olmayı sağlayacak, ürünlerin özelliklerine göre en verimli depo tasarımlarına ihtiyaç duymaktadır. Sektörün ihtiyacına yönelik tasarlanan depolarda alan verimliliği ve lojistik yönetim kavramı ön planda tutulmalıdır.

Bizimle tasarım aşamasından başlayarak ürünlerin sevkine kadar geçen süreçleri paylaşır mısınız?

Tabi, işin zor tarafından başlayarak süreçlerini anlatayım. Şu anda çok güncel, devam etmekte olan bir AS/RS projesini ele alalım. Otomatik depo tasarımında biz işe ilk önce durum tespiti yaparak, müşterinin lojistik, yani taşıma ve depolama işlemlerini nasıl yaptığına bakıyoruz. Depolama yapılacak ürünlerin ölçü, stok hareket hızları, ambalaj şekli, taşıma araçları, hedef stok miktarları gibi birçok teknik parametrelerin belirlenmesini, standartlaştırılmasını sağlıyoruz. Daha sonra ortaya çıkan teknik parametrelere uygun depolama sistemlerini belirliyoruz. Devamında fiziki imkânlar çerçevesinde depolama kapasitesi ve hız değerlerine uygun detaylı bir depo projesini ortaya çıkarmış oluyoruz. Müşteri ile yapılan değerlendirme toplantılarıyla depo tasarımının son haline karar veriliyor. En nihayetinde yatırım kararı alındığında artık üretim aşamasına geçiliyor. Üretimle birlikte saha montaj çalışmaları, ön testler, en sonunda da kabul testleriyle bir otomatik depo projesini müşteriye teslim etmiş oluyoruz. Tüm bu bahsettiğimiz süreç yaklaşık 8 ila 15 ay arasında gerçekleşiyor.

Üretim hatlarına entegre edilen teknoloji, üretici firmalar için daha düşük maliyetle daha yüksek üretim hacmi sağlar...

Üretim faaliyetlerinizde robotik ve otomasyonun rolü nedir? 

Üretim alanlarında yaşanan süreçlerin daha verimli hale getirmesi için üretim hatlarına teknoloji entegre edilir. Bu da üretici firmalar için daha düşük maliyetle daha yüksek üretim hacmi sağlar. Değişen rekabet ortamında avantaj elde etmek endüstriyel üreticiler ve depolama işletmeleri için gün geçtikçe daha güç bir hal alıyor. Pek çok şirket  pazarda öne çıkmak ve aynı zamanda da önde kalmak için bir yol olarak endüstriyel otomasyona ve robotlara yöneliyor.  Bu sayede üretim süreçlerinde daha yüksek verimlilik ve üretkenlik, artırılmış ürün kalitesi, daha fazla maliyet tasarrufu, azaltılmış atık, daha hızlı döngü süreleri ile işçi güvenliği ve iş yeri ergonomisi iyileştirilmesi sağlanıyor. 

2023 yılı için yeni yatırım planlarınızı ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?     

2022 yılı bizim için çok verimli bir yıl oldu. Hem iç pazar hem de dış pazarda hızla büyüyen yapımızla yatırımlarımızı da büyütüyoruz. Dolayısı ile 2023 ve gelecek yıllarda artan bir hacimle devam edeceğimizi söyleyebilirim. 
2023 yılında üretim tesisi olarak Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi TEKNOSAB’da yeni yatırım projemize başlayacağız. 2025 yılı itibarıyla merkezde olan üretim birimlerini de yeni fabrikaya taşıyarak tüm otomasyon üretimini burada yapmayı planlıyoruz.