Yalıtım sektörüne yönelik sorularımızı cevaplayan Nil Tiritoğlu İnşaat ve Malzemeleri Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Nil Tiritoğlu ısı, su, ses yalıtımının önemini anlattı.  

Nil Tiritoğlu İnşaat ve Malzemeleri hangi ürün ve hizmetleri ile çözüm sunuyor?

Yeni Nesil sloganı ile yola çıkan firmamız yalıtım malzemeleri sektöründe faaliyet göstermektedir. Ayrıca sloganımızdan da anlaşılacağı üzere yeni nesil inşaat malzemelerini de müşterilerine sunmaktadır. Nil Tiritoğlu İnşaat ve Malzemeleri firmamızın asıl amacı doğru ürününü, doğru detaya, doğru ticaret ile müşterilerine arz etmektedir. Bizim için önemli olan müşterilerimize sorunsuz çözümler sunmak. İnşaat malzemeleri sektöründe kulaktan dolma, kendini ispatlamamış, uygulanması mümkün olmayan çözümler maalesef ki müşteriye çok sunuluyor. Bizim için müşteri memnuniyeti her şeyden önce geliyor. Önceliği müşteri memnuniyeti olan bir firmanın ilk yapması gereken sattığı ürünün arkasında durmak, sattığı ürünü iyi tanımaktır. Müşterilerimize sunduğumuz en değerli hizmet, öncelikle doğru bilinen yanlışları gün yüzüne çıkartmak. Müşterinin fayda/ maliyet dengesini iyi analiz etmesini sağlamak. Biz “günü kurtaralım, ticaretimize bakalım” diyen sorumsuz bir firma değiliz. Öncelikle satışını yaptığımız ürünlerin, üreticiler tarafından tüm kalite belgelerini bizlere sunmalarını talep ederiz. Kullanılan malzemelerin kalitesi ve doğru işçiliği yapının ömrünü belirler. Ülkemizde sağlıklı ve uzun ömürlü yapı sayısının artması gerekiyor. Canımızı emanet ettiğimiz yapılar ne kadar doğru inşa edilirse o kadar iyi bizler için…

Yalıtımın enerji verimliliğine katkısı nedir?

Enerjide dışa bağımlı bir ülke olan Türkiye’de tüketilen enerjinin yüzde 40’ı yaşadığımız binalarda tüketiliyor. Bu binalarda tüketilen enerjinin yüzde 70’ini de ısıtma ve soğutmak amacıyla kullanıyoruz. Sonuçta enerjide dışa bağımlı bir ülkeyiz. Ülkemizde enerjiyi döviz ile ithal ediyoruz ve enerjinin maliyeti dünyadaki tüm gelişmelerden etkilenebilecek kadar hassas bir yapıya sahip. Ayrıca global perspektiften bakacak olursak enerji ihtiyacı sınırsız ancak kaynaklar sınırlı. Sunduğumuz yalıtım malzemeleri, son kullanıcıya enerji tasarrufu sağlıyor. Yalıtım ile ısıtma, soğutma maliyeti düşüyor. Ancak Avrupa ülkelerine nazaran ülkemizde yalıtım bilinci daha yeni oluşuyor. Karbon salımı az olan yapıların artması, küresel ısınmanın da az da olsa kontrol altına alınması demek. Bu durum ısı yalıtımı enerji verimliliğinin de ötesine taşıyor. Yenilenebilir enerji üretimi, pasif evlerin yaygınlaşması konuları gündeme geliyor ki uygulamada yalıtımın ne denli önemli olduğunu anlıyoruz. Artık sıfır enerjili binalara hatta kendi enerjisini üreten yapılara ulaşmak istiyoruz.

Isı yalıtımı ile ilgili mevzuatları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çok yavaş ilerliyoruz. Ciddi anlamda bilgiye daha doğrusu doğru bilgiye son tüketiciyi ulaştırmak çok zor. Maalesef ki sektörümüzden aldığımız duyumlar ve birtakım renovasyon şantiye kontrollerimizde tespit ettiğimiz durumlar da var. Yalıtım yapalım derken, yanlış ürünlerle milli servetimizi duyarsızca harcıyoruz. Özellikle bazı projelerde kullanılan EPS yalıtım malzemelerinin, doğru değerlerde olmaması yapılan yalıtımı değersizleştiriyor. Ucuza mal etme sarmalı… Veya inşaat malzemeleri satan firmaların, müşterilerini “daha ucuza mal ettirmek” gibi yanlış bir inanca sürüklemeleri. Çok ciddi bir denetime ihtiyaç var şantiyelerde... Dövizdeki artış doğru malzemeye ulaşmayı zorluyor. Sermaye yapısı güçlü olamayan firmaları da zorluyor. Bu nedenle de piyasada niteliği olmayan ürün grupları çıkıyor. Burada en önemli rol üreticilerde, sattıkları ürünleri iyi takip etmeleri gerek. Haksız rekabeti yaşayanlar bizim gibi kaliteye, güvene önem veren firmalar oluyor. Nihai tüketiciler için kamu spotları şart. Ama bence öncelikle yalıtım malzemesi satan firmalara yetkili satıcı belgesi tarafsız bir kurum veya kuruluş tarafından verilmeli. Aksi halde bu düzen böyle gider, yalıtım yap-boz işine döner.

Referanslarınız arasında yer alan bir projede hani ürününüzle nasıl bir fayda sağladınız?

Ankara’daki bir projemizde yaklaşık 5 bin m2 temel su yalıtım ürünü olan bitüproof çözümü sunduk. Malzemeyi özetle anlatacak olursak; Yeni nesil su yalıtım örtüsü BTM-Bitüproof serisi ürünler, “yapılaşmanın yoğun olduğu, bitişik nizam yapıların temel su yalıtımında ve şevli kazı yapılamayan, yüksek su basıncına maruz kalacak temellerde” güvenilir ve uzun ömürlü çözümler sunmaktadır. Temel tabada ve perdelerde kullanımına göre Bitüproof Y, Bitüproof Y plus ve Bitüproof D ürünleri ile sistem detayı çözülmektedir. Su yalıtımı statik beton ile beraber çalışmalıdır. Bu tezden yola çıkarak Bitüproof ürünleri, üzerindeki özel kum katmanı ile yaş betona kendiliğinden tutunacak şekilde tasarlanmıştır. Ürün, yapının statik yapısına direk tutunduğundan temel tabanlarında ayrıca koruma betonu gerektirmez. Ayrıca temel kazılarında koruma betonu yüksekliği kadar az kazı yapılır. Beton yüzey ile Bitüproof mükemmel tutunduğundan, sonradan yalıtım katmanında bir zayiat oluşsa bile su yalıtımı ve beton katmanı arasında ilerleyemez. Deprem kuşağında bulunan ülkemizdeki yapılarda demir ve betonda oluşabilecek korozyonu önlemek çok önemli. Bu sebeple bina temelinde su yalıtımı kullanımı hayati önem taşıyor. Bu projede bitüproof ürünümüzle müşterimize önemli bir çözüm sunduk. Uygulama kolaylığı ve hızlı teslim süremiz ile projeyi tamamlattık.

Pandemi ile insanlar daha fazla kapalı alanda yaşam sürmek zorunda kaldı, bu süreçte yapının sağlık için önemini anladık. Sizce insan sağlığı için yapı malzeme tercihinde neye dikkat etmeliyiz?

İç mekanın hava kalitesini yükseltmek önemli bir konu. Solunum yolu enfeksiyonu ve alerji gibi hastalıkların baş sebepleri arasında, iç mekanda kullanılan malzemenin yer aldığını unutmamakta fayda var. Öncelikle ses yalıtımı ve gürültü kontrolünü ele alalım.  Gürültü insan psikolojisini ciddi oranda etkiler. Nitekim hepimiz bunu tecrübe ettik ve pandemi sürecinde evlerimizde çokça vakit geçirdik. Ses ve gürültü yalıtımının bilhassa çok katlı yapılarda ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Ses yalıtım malzemelerinin doğru seçilmesi gerekir, kaşındırmayan ve tozumayan malzemeler tercih edilmelidir. Konuyu biraz daha detaylandıracak olursam düşük emisyonlu (VOC emisyon) malzemeler tercih edilmeli. Boyadan mobilyaya, zemin kaplamalarından seramik yapıştırıcılarına, alçıya kadar birçok ürünün içeriğindeki sentetik bazlı uçucu kimyasalların insan sağlığına zararlı olmaması gerekmektedir.

Gündeminizde hangi konular var? 

Sürdürülebilir, temiz enerjili yapılar ve pasif evler gündemimizde. Bu konudaki çalışmalarımızla ilgili gelişmeleri, sizlerin aracılığıyla ilerleyen süreçte müşterimizle paylaşacağız.