Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Tedarik Zinciri Konferansı ile tedarik sanayicileri ile sektörün öncü isimlerini bir araya getirdi. “Sürdürülebilirlik” temasıyla gerçekleştirilen etkinlikte konuşan TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Tülay Hacıoğlu Şengül, TAYSAD’ın, Türk otomotiv sanayisini küresel otomotiv endüstrisinde ilk 10’a taşıma vizyonuyla hareket ettiğini söyledi. Türkiye’nin şu anda otomotiv üretiminde dünyada 13’üncü sırada yer aldığını, geçtiğimiz yıl itibarıyla dünya otomotiv pazarında 85,4 milyon adet araç üretildiğini, bunun 1,4 milyon adedini Türkiye otomotiv endüstrisinin ürettiğini vurgulayan Şengül, “Amacımız bunu ilk 10’a taşımak” dedi. Sürdürülebilirlik kavramının temelinde çevresel boyuttaki krizlerin yattığını dile getiren Tülay Hacıoğlu Şengül, “Hep birlikte sorumluluklar alarak özellikle iş dünyası temsilcileri, STK’lar, kurumlar ve genel olarak tabii ki hepimizin üzerimize düşen, yapması gereken konular var. Sorun ne yazık ki tek başına çözemeyeceğimiz kadar büyük bir sorun. Kuşkusuz sürdürülebilirlik konusu sadece çevresel boyutuyla ele alınması gereken bir konu değil. Bunun yanında ekonomik, sosyal, toplumsal birçok unsur var. Bunun başında da iyi bir liderlikle sürüklenmesi ihtiyacı var. Ben, liderliği sadece tepe yönetiminde görmüyorum. Herkes kendi sürecinin lideri. Otomotiv endüstrisinin profesyonelleri ve temsilcileri olarak dönüşüm yolculuğunda doğal olarak biz de üzerimize düşeni yapmak için hareket etmeliyiz” şeklinde konuştu.
DAHA AZ TÜKET, YENİDEN KULLAN
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam ise faaliyet raporlarında belki bir paragrafta veya bütün bir bölümde onlarca kere inovasyon ve sürdürülebilirlik kelimelerinin kullanıldığını vurguladı. Sayam sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama ne yaptığımızı sorgulamıyoruz. 2025, 2030’daki birinci kriter ne kadar sera gazı salınımı yapıyorsunuz olacaktır. Bunun sinyallerini alıyoruz. Konferansımızda bugünkü konulardan biri sürdürülebilir lojistik olacak. Kesinlikle ve kesinlikle karayolları haricinde daha sürdürülebilir şekilde ürünlerimizi yurt dışına özellikle yüzde 60’ın üzerinde ihracatını yaptığımız Avrupa Birliği'ne ulaştırılmasının yolunu bulmalıyız” dedi. Saydam, trend olarak elektrikli araçların ön plana çıktığının altını çizdi. “Bir diğer konu da “daha az tüketmeye ve yeniden kullanmaya” daha fazla yönelmemiz lazım” diyen Saydam, “Bence dünyada her şeyin üzerinde sürdürülebilirliğin evrensel olduğuna dair hukuki altyapı olmadan hep birileri haksız kazanç sağlayacak. Bunun da önüne geçmemiz lazım” dedi.
“KADIN AYAK İZİ ARTIRILMALI”
Konferansın ilk bölümü, “Sürdürülebilirlik” başlıklı bir sunumla devam etti. Mazars Denge CEO ve Kurumsal Sürdürülebilirlik Elçisi Dr. İzel Levi Coşkun, iş dünyasının devamlı bir büyüme içinde olduğunu söyleyerek, “Dünyanın sınırları belli. Fakat hep sınırlı bir sistemin içinde sınırsız bir büyümenin peşindeyiz. Fakat iklim krizi, su krizi, okyanusların asitlenmesi, bioçeşitliliğin azalması, toprak kaybı ve sosyal eşitsizlikler olarak 6 tane majör problemimiz var. Bu problemleri aşmak için birlikte çalışmamız gerekiyor” dedi. Dünyanın en büyük şirketlerinin CEO’larının ağırlıkla erkeklerden oluştuğuna işaret eden İzel Levi Coşkun, “Bizler karbon emisyonunu azaltmak istiyorsak kadın ayak izini artırmamız lazım. Yani sürdürülebilirlik için bizim bakış açımızı, zihniyetimizi, alışmış olduğumuz birtakım kuralları kenara koyarak yeni bir şekilde çalışmaya başlamamız gerekiyor” diye konuştu.
