Türkiye’nin 2053 yılına kadar karbon nötr olma hedefi, mimarlık ve inşaat sektöründe radikal bir dönüşümü zorunlu kılıyor. ST Endüstri Radyo'da yayınlanan 2053’e Ne Kaldı programında Esra Aydınoğlu’nun sorularını yanıtlayan Studio İM Mimarlık Kurucu Ortağı ve Yüksek Mimar Mert Ayaroğlu, bugünkü sürdürülebilirlik kavramının artık “ekonomik büyümeyle uyumlu kalkınma” anlamından uzaklaştığını belirterek, “Artık sürdürülebilirliğin yerini ‘sürdürülebilir geri çekilme’ ve ‘küçülme’ stratejileri almalı. Çünkü mevcut üretim ve tüketim alışkanlıklarıyla hedeflere ulaşmak mümkün değil.” dedi.

Ayaroğlu, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı destekli projelerde edindiği deneyimlerden örnekler vererek, Cezeri Yeşil Teknoloji Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi ve Tapu Kadastro İlçe Hizmet Binası projelerinde enerji verimliliğinin kamu binalarına nasıl entegre edildiğini aktardı. Tasarlanan binaların, Türkiye’deki kamu yapı ortalamasına kıyasla yüzde 70-80 daha düşük enerji tüketimiyle inşa edildiğini vurgulayan Ayaroğlu, yapıların aynı zamanda birer eğitim aracına dönüştüğünü söyledi.

Stüdyosunun son yıllarda ekolojik hassasiyetleri yüksek bölgelerde doğa ile uyumlu tasarımlar geliştirdiğini belirten Ayaroğlu, İzmir Sürdürülebilirlik Merkezi yarışma projesinde elde ettikleri ikinci ödülün, döngüsel ekonomi ve ileri dönüşüm anlayışının mimarlıkta nasıl uygulanabileceğinin bir göstergesi olduğunu ifade etti.

2053 karbon nötr hedefi için atılması gereken adımları değerlendiren Ayaroğlu, “Fosil yakıt yatırımlarından ve çevresel yıkıma sebep olan mega projelerden acilen vazgeçilmesi gerekiyor. Mevcut yapı stoğunun mahalle ve ada bazında enerji verimliliğine uygun şekilde dönüştürülmesi şart.” diye konuştu.

FOTO: Studio İM Mimarlık Kurucu Ortağı ve Yüksek Mimar Mert Ayaroğlu

Sonbahar Banyo Trendleri: "Doğal Tonlar"
Sonbahar Banyo Trendleri: "Doğal Tonlar"
İçeriği Görüntüle

Ayaroğlu, sektördeki en büyük eksikliğin zihniyet değişimi olduğunu vurgulayarak, “İnşaat yapmak her zaman çevresel bir etki yaratır. Asıl olan yeni inşaattan kaçınmak, mevcut yapı stokunu doğru değerlendirmek ve tüketim alışkanlıklarımızı aynı anda küçültmektir.” dedi.