Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, ST Endüstri Radyo’da yayınlanan Reel Piyasalar programına konuk oldu. Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu programda, suyun sadece bir doğal kaynak değil, yaşamın her alanını etkileyen stratejik bir unsur olduğu vurgulandı. Yıldız, su yönetiminde riskleri görmezden gelmenin büyük krizlere yol açacağını belirterek “Su yoksa yönetim çaresiz kalır.” dedi.

Whatsapp Görsel 2025 08 06 Saat 16.21.34 50F14Fa9

FOTO: Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız

İnşaat Seramikleri İhracatın Lokomotifi Oldu
İnşaat Seramikleri İhracatın Lokomotifi Oldu
İçeriği Görüntüle

Türkiye’nin iklim değişikliği, hızlı nüfus artışı ve göç gibi nedenlerle su kaynakları açısından kritik bir döneme girdiğini belirten Dursun Yıldız, suyun hoyratça kullanımı nedeniyle yeraltı sularının hızla azaldığını vurguladı. Yıldız, “Türkiye’nin birçok büyükşehirde kullandığı içme suyunun yarısı yeraltından çekiliyor. Ancak bu sonsuza kadar sürecek bir kaynak değil. Yeraltı suyu rezervdir, stratejik bir kaynaktır ve çok acil durumlar dışında kullanılmamalıdır.” dedi.

Su yönetiminde en önemli kavramın “risk yönetimi” olduğuna dikkat çeken Yıldız, “Su yoksa yönetilecek bir şey de yoktur. Yönetim çaresiz kalır ve sadece su kesintilerini duyurur. Bu kriz yönetimi değil, krize teslim olmaktır. Su yönetiminde riskleri masaya yatırmak, arz-talep dengesini her yıl gözden geçirmek ve buna göre plan yapmak gerekir.” diyerek krize teslim olmadan önlem almanın zorunlu olduğunun altını çizdi.

“Kentsel Dönüşümde Çevrim İçi Su Kullanımı Şart”

Yıldız, suyun verimli kullanımını sağlayacak yenilikçi yöntemlerin kentsel planlamanın bir parçası olması gerektiğini vurguladı. Kentsel dönüşüm projelerinde gri su ve yağmur suyunun yeniden kullanımına imkân veren çoklu tesisat sistemlerinin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini ifade etti. Yıldız, “İkincil suyun kullanılabileceği yerlerde birinci sınıf içme suyu tüketmek büyük bir israftır. Gri suyu hafif arıtmayla bahçe sulamada veya klozetlerde kullanmak son derece basit bir yöntemdir. Bu sistemleri yeni binalara entegre etmek zorundayız.” diyerek sözlerini sürdürdü.

“Kaçak Oranı Yüzde 50, Dijital Teknolojiler Devreye Girmeli”

Türkiye’de şehir şebekelerindeki ortalama su kaybının yüzde 50 seviyesinde olduğunu belirten Yıldız, “En ufak bir kaçağa bile tahammülümüz yok. Kaçakların tespit edilmesi ve anında müdahale edilmesi için su yönetiminin dijitalleşmesi şart. Teknoloji bu konuda elimizdeki en büyük avantaj.” diyerek dijital teknolojilerin yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye’de suyun yüzde 70’inin tarımda kullanıldığına dikkat çeken Yıldız, sulama tekniklerinin modernizasyonunun öncelikli hedef olması gerektiğini belirtti. “Musluktan akan suyu kapatmak elbette önemli, ama esas sorun tarlada çözülmeli. Tarımda küçük bir verimlilik artışı bile ülkenin su krizini önemli ölçüde azaltır.” dedi.

“Turizm Bölgelerinde Dinamik Su Tarifesi Uygulanmalı”

Yıldız, özellikle Çeşme, Bodrum ve Marmaris gibi turizm bölgelerinde yaz aylarında nüfusun kış aylarının 10 katına çıktığını hatırlatarak bu yoğunluğu yönetmenin en etkili yolunun dinamik fiyatlandırma olduğunu ifade etti. “Kış nüfusuna göre planlanmış su altyapısı yaz aylarında yetersiz kalıyor. Dinamik su tarifesiyle suyu verimli kullananı teşvik etmek, aşırı tüketenleri ise ek maliyetle yönlendirmek gerekiyor.” diye konuştu.

“Su Biterse Gıda, Enerji ve Sanayi De Biter”

Programda suyun yalnızca çevresel bir mesele değil, aynı zamanda ekonomi, enerji ve gıda güvenliği açısından stratejik bir unsur olduğuna dikkat çeken Yıldız, “Su biterse gıda da enerji de biter. Göç, işsizlik, enflasyon gibi tüm zincirleme sorunlar suyla bağlantılıdır. Bu nedenle su yönetimi popülist söylemlerle değil, çok disiplinli bir yaklaşımla ele alınmalı.” diyerek sözlerini tamamladı.