Staubli Türkiye Robotik Divizyonu ile Norm Holding bünyesindeki NRM Mühendislik iş birliği, ilk olarak 2019 yılında metal sektörü CNC tezgah projesindeki ihtiyaç doğrultusunda başladı.

Karşılıklı sinerji sayesinde elde edilen uyumlu partnerlik ile birlikte devreye alınan başarılı projeler yeni robotik projelerin habercisi oldu. Şimdi iki firma devam eden iş birliklerini, yurt içi ve yurt dışındaki farklı projeler ile artırarak geliştirmeyi hedefliyor.

Stäubli Türkiye Robotik Divizyonu Bölge Satış Müdürü Kerem Keçeci ve NRM Mühendislik Üretim Müdürü Tolga Toydemir, kapak konumuz kapsamında sorularımızı yanıtladı.

FANUC GENEL MÜDÜRÜ YİĞİT, BEYAZ EŞYA SANAYİ HEDEFLERİNE İLİŞKİN KONUŞTU FANUC GENEL MÜDÜRÜ YİĞİT, BEYAZ EŞYA SANAYİ HEDEFLERİNE İLİŞKİN KONUŞTU

Öncelikle okuyucularımıza NRM Mühendislik Makina’nın yapılanmasından bahsedebilir misiniz?

Tolga Toydemir: NRM Mühendislik, bir Norm Holding kuruluşudur. Mühendislik, tasarım, özel makina imalatı, robotik sistem entegratörlüğü, konularında hizmet veren NRM Mühendislik, üretim sektöründe çalışan tüm firmaların, özel makina ve sistem ihtiyaçlarını karşılar. Firmamız kendisine ait tasarımları ile optik ölçme sistemleri konusunda çalışan, kalite kontrol makinalarını seri olarak üretmekte, bağlantı elemanları sektöründeki tüm üreticilere, kalite kontrol cihazları konusunda hizmet vermektedir. Robotik sistem entegratörlüğü konusunda müşterilerimize; robotik sistemler ile birlikte çalışan makina, montaj ve kalite kontrolden oluşan hat sistemlerini çözüm olarak sunuyoruz. Toplam 60 kişinin çalıştığı şirketimiz bünyesinde ayrıca 13 kişilik tasarım ekibi de bulunmaktadır. Çözüm önerisi olarak sunduğumuz tüm sistemlerin, mekanik, elektrik, pnömatik, hidrolik, yazılım, tasarımlarının tamamı, bünyemizde yapılmaktadır. Müşterilerimize komple çözüm önerileri sunuyoruz. 

Stäubli ve NRM Mühendislik ilk olarak nasıl bir araya geldi? Metal sektöründeki iş birliğiniz hakkında bilgi verir misiniz? 

T.T.: Bir CNC yükleme işinde bir firma tarafından yapılmış, kardeş firmalarımızın bir tanesinde, çalışmakta olan farklı marka bir robot sisteminde, robotun conta kısımlarında, bor yağı ve benzer aşındırıcılardan kaynaklı, deformasyon oluşuyordu. Sık servis gerektirmesi ve müşterinin bize çözüm için gelmesi sonucunda, sistemin çalıştırılması için yaptığımız araştırmalar da, sorunsuzluk ile öne çıkan Stäubli Robotik ile tanıştık. O günden beri de iş birliğimiz devam ediyor.

Sektör özelinde ortaklaşa devreye aldığınız bir uygulamayı, müşterinize sağladığı verimlilik açısından değerlendirebilir misiniz? Uygulamanın sonuçları neler oldu?

T.T.: NRM Mühendislik olarak Stäubli robotlarının özellikle CNC besleme uygulamalarında, hem hassasiyet hem de çalışma ortamındaki koşullara dayanması sebebiyle tercih ediyoruz. Ayrıca özellikle kısa çevrim zamanı olan proseslerde, diğer markalara göre avantajlı olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle, özellikle CNC yükleme işini otomatize etmek isteyen tüm müşterilerimize Stäubli Robotik’i öneriyoruz. Norm Holding bünyesindeki firmalardan NEDU da, CNC yükleme operasyonları için Stäubli robotu kullandık. Kısa çevrim zamanı olan bu projede, verimlilik ve performansı ile öne çıktığını gözlemledik. Performans olarak, isteklerimizi tam karşılaması, müşteri tarafında son derece büyük bir tatmin yarattı. 

Projede Stäubli robotlarını tercih etmenizdeki nedenler nelerdi? 

T.T.: CNC yükleme işindeki bor yağı ve benzeri aşındırıcı yağlara karşı olan dayanımı, kısa çevrim zamanı içerisinde yüksek tekrar edilebilir hareket sayesindeki verimlilik artışı, bu projedeki en önemli iki etken olmuştur.

Gelecek dönemde Stäubli ve NRM Mühendislik iş birliğini, sektör özelinde ya da farklı sektörlerde daha çok duyabilir miyiz? Gelecek planlarınız hakkında neler söylemek istersiniz?

T.T.: Birçok yatırım uzmanı ve analist, 2030’lu yıllara kadar yapay zeka, görüntü işlemesi ile karar veren cihazlar, otonom cihazlar, robotik üretim gibi otomasyon ağırlığı yüksek işlerin trendinin artacağını vurguluyor. Hatta 2030’lu yıllarda, hiç tanışmadığımız yeni ürünlerin robotlar tarafından üretileceğini öngören analistler de bulunmakta. Bu da birçok işletmenin artık otomatize olacağını, birçoğunun da karanlık fabrikalar konseptinde çalışacağını gösteriyor. Robotik otomasyonun her sektörde kullanılması neredeyse zorunluluk haline geleceğini düşünüyorum. NRM Mühendislik özelinde de, metal sektörü başta olmak üzere birçok sektörde robotik otomasyon projelerinin içinde olacağımızı, önümüzdeki dönemlerde sıklıkla duyacağımıza inanıyorum. Birincil hedef olarak Avrupa pazarını belirledik. Gerek kadromuz gerekse tecrübemiz ile Avrupa’da da, otomasyon alanında, çok başarılı olacağımıza inanıyoruz.

Kerem Keçeci: NRM Mühendislik ile 2019 yılında metal sektörü CNC tezgah projelerindeki ihtiyaçları doğrultusunda tanıştık. Kendilerinin tasarımlarındaki hız, hassasiyet ve zorlu ortam ihtiyaçlarına hitaben ön çalışmalar ve denemeler sonucunda güzel bir partnerlik elde ettik. Devam eden partnerliğimizi, yurt içi ve yurt dışı pazarlarında yeni birçok proje ile artırarak geliştirmek niyetindeyiz. Bu yıl içerisinde daha büyük robotlu ve kızaklı sistem içeren yeni bir projemiz var. Bunlar yıl içerisinde planlı bir şekilde devreye alınacak. Daha önce de belirttiğimiz gibi biz Stäubli olarak NRM Mühendislik ile oluşturduğumuz sinerjiyi birçok farklı sektörde yaygınlaştırmak ve proje sayımızı arttırmak niyetindeyiz. Stäubli olarak uygulama uzmanlığı konusuna değer vermekteyiz. İyi olduğumuz CNC tezgah projelerinde hassasiyet, hız ve zorlu ortam dayanımı gibi avantajlarımızı kullanarak NRM Mühendislik ile birlikte daha çok pay almak istiyoruz. Robotik ürünlerimiz ile partnerlerimize hızlı, hassas ve verimli çözümleri sürdürülebilir teknolojiler ile sunmayı amaçlıyoruz. Bu bağlamda Endüstri 4.0 ile gelişen ülkemizde daha fazla projede, daha çok yer alacağımızı paylaşmak isterim.  

Sektörde robotlaşmanın artmasına yönelik önerileriniz nelerdir? Bu konuda gördüğünüz eksiklikler ya da yapılması gerekenleri paylaşır mısınız? 

T.T.: Türkiye pazarı için konuşmak gerekirse, şu an için sektörde yaygınlaşmasının önünde duran en büyük engelin yüksek maliyetler olduğunu düşünüyorum. Avrupa pazarında robotik sistemlerde robot sadece sistemin içindeki standart bir ürün iken, Türkiye’de robot projenin merkezi oluyor. Bu nedenle ulaşılabilirliği azalıyor. Bu sorunun kısa vadede çözülebileceğini düşünmüyorum. Diğer taraftan robotik sektöründe geçirdiğim zamanda genelde iki tip müşteri ile karşılaştım. Daha önceden yapılmış, kendisiyle birebir aynı veya çok yakın bir sistemi hazır ürünmüş gibi satın almaya çalışan müşteri ve işini üst düzeyde tanımlayıp, bu sistemi yapabileceğinden emin olan entegratör çözümü arayan müşteri. Aslında her ikisi için de fuarlar birebir buluşma zeminiydi, ama bence fuarlar artık bu odağını tamamen kaybetti. Robot üretici firmalar belirledikleri bölgeler ve sistem entegratörleri ile birlikte, bir sektör ve potansiyel yatırımcı listesi oluşturarak, müşterilerin ortak ihtiyacı olabilecek sektöre özel basit bir sistemi direkt prototip olarak imal edip, potansiyel gördükleri ilgili sektör müşterilerini toplayarak, bir sunum ve simülasyon yapabilirler. Direkt ilgili işe odaklı yapılmış bir gösterinin/etkinliğin daha etkili olacağını ve bu şekilde robot sistemlerinin daha akılda kalıcı ve insanlara ilham verici olacağını düşünüyorum. 

K.K.: Çevrim sürelerinin önemli olduğu metal sektöründe, operatör performansından bağımsız olarak daha kısa çevrim süreleri, sıfır hata ile daha yüksek kalite ve işletme maliyetlerinin azaltılmasına bağlı olarak yatırımların kısa sürede geri dönüşü sağlanmalıdır. Ancak kaliteli ürün ve teknik destek ile müşteri firmanın sürdürülebilir ve sorunsuz olarak üretim gerçekleştirmesi sağlanabilir. Bu bağlamda, 2022 yılı içerisinde üretim adetlerinin artmasıyla özellikle ihracat projelerinde oluşan talepleri mümkün olduğu kadar robotik entegratör çözümleri ile birlikte karşılayacağız. Stäubli olarak, entegratör proje çözümlerinin müşteri özelinde gerçekleştirilen simülasyon ve fizibilite çalışmaları ile daha verimli ve tercih edilebilir hale getirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Bu kapsamda yatırım yaparken dikkat edilmesi gereken hususlardan bahseder misiniz?

T.T.: Bu konuda ancak kendi fikirlerimi paylaşabilirim ve bu konuda kimsenin fikirlerini de eleştirmediğimi, kimseye yol gösterme çabasında olmadığımın da bilinmesini isterim. Benim fikrime göre, öncelikle doğru iş için doğru ekipman seçimi her zaman en uygun yatırımdır. Gereğinden azını sağlayan bir ekipmana, maliyet kaygısı ile yatırım yapmak, “şimdi başlayalım sonra üzerine ekleriz” yaklaşımda bulunmak, ya da gereğinden fazlasının yatırımını yapıyor olmak, her durumda yüksek bir yatırım maliyeti getirecektir. Bu sebeple, yapılacak yatırımın iyi planlanması, yatırım yapılacak operasyonun tek başına düşünülmemesi, bir önceki ve bir sonraki operasyonların da nasıl etkileneceğini veya değişmesi gerektiğini bilerek, iyi planlama yapmak gerekir. Robotik otomasyon yatırımında, sistem tasarlanırken çok fazla, alakasız ürün veya ürün çeşitleri ile yapılabilirliği zorlamak, tabiri caiz ise her işi yapar olarak yola çıkmak, uzak durulması gereken bir konu diyebilirim. Bu şekilde yapılan bir yatırım, yatırımı yapanı memnun eder. Ama asıl para kazanma noktası olan üretim verimliliği gözden kaçırılmış olur. Sıklıkla model değiştirme, ayar problemleri, model değişiklikleri kayıp zamanları ve tekrarlı kalite problemi gibi sorunlar, OEE’nin düşük olmasına sebep olur. Düşük maliyetli yatırım yapayım derken, sürekli maliyet çıkaran bir kapı açılmış olunur. Yatırımın, üretim kapasitesine göre, iyi optimize edilmiş olması gerekir. Sun Tzu adlı düşünürün dediği gibi; “Taktik olmadan strateji, hedefe giden en uzun yoldur.”

K.K.: Metal sektöründe uzun yıllardır robotik uygulamalar gerçekleştirilmekte fakat global rekabetin geldiği son noktada daha yüksek hız ve daha yüksek hassasiyetler gerektiren robotik uygulamalara yönelik talepler artmaktadır. Bunun yanı sıra, verimlilik analizleri için toplam sahip olma (ROI) bedeline bakmak gerekir. Bu anlamda sadece ilk yatırım maliyeti değil, orta/uzun vadeli işletme maliyetleri ile birlikte değerlendirilmelidir. Yatırımcıyı ve yatırımını korumak için, robotlu proje ile ilgili olarak öncelikle 3D simülasyon ve demo çalışması ile çevrim süreleri tespit edilmelidir. Ardından robotik uygulama içerisindeki ilgili noktalara erişim kontrolü ve atalet analiz çalışmalarını içeren fizibilite çalışmalarının gerçekleştirilmesi son derece önemlidir. Bunların hepsi göz önünde bulundurulduğunda, toplam bedel anlamında Stäubli en önde gelen marka olarak ön plana çıkmaktadır. Bu avantajı, sağlam patentli mekanik yapımıza, hassas kontrolcümüze ve tabi ki bunun devamlılığını sağlayan global ekibimize borçluyuz.